KALPAZAN

3.01.2019
Zahide Uçar

KALPAZAN

TELE-VİZYON ve BASILAN BASIN, 31 Mart yerel seçim oyun AFİŞLERİNİ REKLAM EDİYOR. Reklamını yaptığı seçim gerçek değil. Ya seçim oyunu oynayan başkanlar?? Onlar gerçek mi?

Önce seçilen seçim tarihine bir bakalım: 31 Mart(!)… 31 Mart tarihi bizlere neyi hatırlatıyor??   1909 yılında “şeriat isterüz” diye başlayan gerici ayaklanmayı hatırlatıyor değil mi? 31 Mart ayaklanması boyunca; din, bir sömürü aracı olarak kullanılmıştır. Nakşibendi şeyhi Derviş Vahdeti’nin İttihat-i Muhammedi Cemiyeti adıyla örgütlediği bir grup, “şeriat isterüz” diye gösterilere başlar. Çok sayıda medrese öğrencisi ve softa meclis binasına yürür. Kalkışma Meşrutiyet yönetimine karşı yapılmıştır. İttihat ve Terakki Cemiyeti Makedonya’daki Hareket Ordusuyla İstanbul’a girip, isyanı bastırır.
AKP’nin başı, 31 Mart ayaklanmasını gerçekleştirenlerin devamı olduğunu söyleyenlerin ikliminde yetişmiş bir isimdir. Ve geçmişte bir sözü, aslında bir yemini vardır. O yeminde;

Türkiye’nin dinsiz bir hale geldiğine inanıyorum. Hayatımı, Mustafa Kemal düzeniyle savaşmaya ve ülkemde Şeriat devletini kurmaya adıyorum” demiştir. (Bak: http://www.zekirdek.com/forum/126928-tayyip-in-yemini.html)

16 yıllık AKP iktidarında din, emperyalistlerin istediği gibi, sömürüyle uyumlu hale getirilmiştir. Günümüzün din adamlarının ezici çoğunluğu; sömürünün, ezenin, zalimin, ahlaksızlığın, vicdansızlığın savunucusu haline gelmiştir. Din, zenginleşmenin, insani değerlere karşı açılan bir savaşın aracısı haline getirilmiştir.

Tabii insan sorguluyor. 31 Mart özellikle mi seçildi? 31 Mart tarihi bir altın vuruş olarak mı hesaplandı?

Meclis Tiyatronun Oyuncuları:

-Kuransız dinciler;
Din-Kar grubu, ya da din kalpazanları: Bunlar dini bütün kötü işlerinde kullanıyor. Sömürüyle uyumlu, küresel çeteye kullanışlı bir dini piyasaya sürdüler. Yani, din kalpazanlığı yaparak, Kur’an dışı bir din icat ettiler. DİNSİZ DİNCİLİK… Yani, KALPAZANLIK!!

-Atatürksüz Atatürkçüler;
Bu ekip de küresel çeteye uyumlu bir Atatürkçülük icat etti. Emperyalizmi Atatürk baskılı jelatine sardılar. Tabanına dağıtıp duruyorlar. Bazen jelatin sıyrılıyor. İçindeki ortaya çıkıyor. Atatürk Kalpazanı grubun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı; “Kent Anayasası” diye yumurtlayarak bir yerlere selam çakıyor. Atatürksüz Atatürkçülük. Yani, KALPAZANLIK!!

-Türksüz Türkçüler;
Anadolu’yu Türksüzleştirme projesi yürüten din kalpazanlarına kış lastiği görevi yapıyorlar. Hedefe varsın, yolda kalmasın diye büyük fedakarlık yapıyorlar. “T.C.” Tabelalarının söküldüğü kurumlara yeniden asılmasına tarafsız kalıyor. Ülkenin bölünmesi için çalışan Ahmet Türk’e sahip çıkıyor. Partisini Türksüzleştirip, TURUNCU MİLLİYETÇİLİK oynuyor. MİLLİYETSİZ MİLLİYETÇİLİK!! Yani, KALPAZANLIK!!

-Kürtsüz Kürtçülük;
Bu grup da Kürt kanı üzerinden saltanat sürüyor. Kürtleri küresel çeteye, “Büyük İsrail, Nil’den Fırat’a Arz-ı Mevud” hayaline pazarlıyor. Büyük Ermenistan Projesine pazarlıyor. Kürtsüz Kürtçüler. Yani, KALPAZANLIK!!

-Yedek oyuncular;
Bir umut gibi geldiler. Umudu karaborsaya verip, umutsuzluk ektiler. Toplanan direniş enerjisini topraklayıp, etkisizleştirdiler. Meclis tiyatroya yeni oyuncu oldular. UMUT KALPAZANLARI!!

31 Mart seçimi veya 31 Mart Vakası aktörleri seçime(!) hazırlanıyor. Bütün kuralları,Yani;

BÜTÜN KURALSIZLIKLARI bir kişi tarafından belirlenen bir oyun bu!!
Sandık denetlenemiyor. YSK tek adama göre şekillendirilmiş. Oyun başladıktan, hatta bitimine çeyrek kala, yasaları çiğneyerek kural değiştirmekten SABIKALI bir kurum… Parmak boyası yok. Ölüler seçmen olmuş. Sandıklar açılmadan sonuç açıklanıyor. Meclis Tiyatro’nun oyuncuları bu emrivakiye biat ediyor. Yargı halk adına değil, Saray adına görev yapar hale getirilmiş. Bu şartlarda meclisin oyuncuları seçime hazırlanıyor iyi mi? Sonucu şimdiden belli bir seçime…

Bütün kuralların çiğnendiği, sonuçları itibarı ile de gerçek olmayacak bir seçime girerek bu kuralsızlığı, yasa tanımazlığı MEŞRULAŞTIRMA GÖREVLERİNİ yerine getirecekler. Hiç utanmadan seçmenini kandırıyorlar. Tek adama pazarlıyorlar.
Sahte seçim. Yani KALPAZANLIK!!

Bizleri milli ve manevi değerlerimizle vurduklarını görmüyor musunuz? Umut hırsızı olduklarını, umutlarımızı çaldıklarını görmüyor musunuz? Her seçim oyunundan sonra boynumuza geçirilen esaret zincirinin biraz daha sıkıldığını görmüyor musunuz? Bu seçim oyununa malzeme olmaktan bıkmadınız mı? Sürekli kaybedenin bizler olduğunu görmüyor musunuz?

Bu sahte seçim, bir “31 Mart kalkışması” gibi mi olacaktır? Şayet öyleyse, hedef T.C. Devleti kuruluş felsefesi mi? Ya da rejim ve sistem değişikliğinin ilanı mı? NE?

Her şey mümkündür. Seçim tiyatrosundan sonra olacakların bir kısmını görebiliyoruz.
Seçime kadar dizginlenen ekonomik kriz, seçimden sonra dizginleri koparır. Seçim öncesinde bile köprü ve yollara %100’e yakın zam yapmaları bu gerçeğin ipuçlarıdır. Saray yargısı saray adına yargılama yapacağı için, mahkemelerde hak arama dönemi tamamen kapanabilir. Muhalif taban büyük baskı altına alınacaktır. 4,5 yıl seçim yapılmayacağına göre, hiçbir maddi ve manevi talep karşılık bulmayacaktır.

Yargısı bağımsız olmayan bir ülkede, kimsenin mal-can güvenliği yoktur. Partimiz dediğiniz sahte muhalefet, bu sonuçları doğuracak naylon bir seçimi meşrulaştırmayı görev biliyor.Bu oyunu bozacak olan halktır.

Keşke sandığa gitmeyecek kadar milli şuur olsa…Olabilse…
Bu kalpazanlara sahip çıkıp, 15 yıldır söyledikleri gibi;

“Şimdi sırası mı” diyecekler sıraya girecektir. Artık susun. Hayal tacirliği yapmayın. 15 YILINI bir kalpazana oy vererek geçirenler, Sahi, bu günkü mevcut tabloda payınızın olduğunu hiç mi düşünmüyorsunuz. Bu sahte oyunu daha ne kadar alkışlayacaksınız??

Zahide UÇAR
03.01.2019

Kalpazan
TDK Sözlük
1. Sahte para basan veya piyasaya süren kimse.
2. Mecaz yalan ve hile ile iş gören kimse.

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, Bölücü KÜRTÇÜLÜK, BOP, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR, Zahide Uçar. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *