EMPERYALİZM – AÇIK TOPLUM VAKFI – SOROS *** Güle güle Soros!

Hakan Gülseven
26 Kasım 2018

Güle güle Soros!

Tutuklu yargılanan Osman Kavala’nın da kurucusu olduğu Açık Toplum Vakfı, Kavala’nın başkanı olduğu Anadolu Kültür A.Ş.’ye yönelik operasyon sonrası Türkiye’deki faaliyetlerini sonlandıracaklarını duyurdu.

O halde, Türkiye’de fonlardan beslenen ve Açık Toplum’un finansörü Soros’tan fon alabilmek için onun arzu ettiği türden faaliyetler yürüten geniş bir kesimin kaynaklarında azalma olacak… Bir miktar… Bu onlar için kötü bir haber.

Peki, bugüne nasıl geldik?

BÜYÜK KOALİSYON

Kendisini ‘sol’da tanımlayan ve tamamı bir dönem AKP-Cemaat koalisyonunu destekleyerek, 12 Eylül 2010 referandumunda Yetmez Ama Evet diyerek iktidara amigoluk yapan foncular, iktidarla uzun süre kucak kucağa yaşadı. Güle oynaya kahvaltılarda, yemeklerde buluşuyorlardı. Kürt sorununda sözde bir ‘çözüm’ için Akil İnsan oluyorlardı. Resepsiyondan resepsiyona koşuyorlar, kah AKP’nin, kah Fethullahçıların yayın organlarında ahkam kesiyorlardı. Her şey güllük gülistanlıktı.

Lakin iktidardaki koalisyon ortaklarının arası bozuldu. Fethullahçılar ne istedilerse verilen bir ortamda bile daha fazla iktidar payı istiyordu. Foncuların çoğu koalisyondaki kapışmanın ardından büyük ölçüde Cemaat denen Fethullahçı örgütlenmenin arkasında saf tuttu. Zira Fethullahçılar daha örgütlü, daha disiplinli görünüyor; PR gücünü iyi kullanıyor ve her şeyden ötesi, emperyalizmle çok daha sıkı-fıkı ilişkiler sürdürüyordu.

15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte AKP’nin eski koalisyon ortağına yönelik büyük bir harekat düzenleme koşulları doğarken, Fethullahçılarla enseye tokat ilişkiler kuran ve ‘liberal solcu’ diye tanımlanan kesimlerin kibar muhalefeti de sert hamlelerle bastırıldı. Doğaları gereği iktidara bir direnç geliştiremeyen bu foncu kesimin öne çıkan isimleri yurtdışına kaçarken, Ufuk Uras gibi, zamanında Fethullahçıların Abant toplantılarında boy gösteren, hatta bu toplantılara katıldıkları için bunlara zarfla ABD dolarları verildiği bizzat Fethullahçılar tarafından vurgulanan meczuplar AKP’ye yaranma uğraşına girişti.

Tayyip Erdoğan Soros’un masasındayken…

Elbette foncular da, fonlar da bitmez. Avrupa Birliği’nden Britanya devletine ve tek tek AB ülkelerine kadar pek çok fon kaynağı varlığını koruyor. Foncular da yine doğaları gereği bunların peşinden koşuyor, koşacak.

GEZİ’DE NE OLDU?

Öte yandan, bizzat Tayyip Erdoğan tarafından, “dış düşman yaratma” ve Haziran Ayaklanması’nı “dış güçlerin kışkırttığı bir olay” olarak gösterme ihtiyacıyla söylenen “Gezi hareketine Osman Kavala ve foncu çevresinin liderlik ettiği” iddiası gerçeği yansıtmaktan çok uzak. Tersine, Soros’tan kaynak alan, Avrupa Birliği’nden beslenen foncu kesimler, Gezi olaylarının başlangıcında hareketin “Ergenekoncular” tarafından, bir darbeye vesile olmak için örgütlendiğini öne sürerek “uyarılarda bulunmuş”, hareketi yatıştırmak için “ellerinden geleni” yapmıştı.

Şimdi yurtdışına kaçmış olan fonculardan Hayko Bağdat, Gezi olaylarının başlangıcında polis megafonuyla Taksim’e akan kitleyi durmaya ikna etmek için anonslar bile yapmıştı.

Bu tiplerin daha sonraki çabaları da, Haziran Ayaklanması’nda meydanlarda birleşen Sosyalistleri, Kürtleri ve Kemalistleri bölmek üzere ajitasyon yapmak oldu. Maazallah iktidar devrilebilirdi! Sonra demokrasi zarar görürdü. Çünkü o dönemki koalisyonun alternatifi “Ergenekoncular”dı. Böyle diyorlardı. Hareketin içinde, aslında harekete karşı, iktidarı savunuyorlardı.

Çünkü o süreçte iktidardaki koalisyon henüz bozulmamıştı. Fethullahçı yayın organları kadar, sonradan Fethullahçı olduğu ortaya çıkan polis şefleri ve valiler de Taksim başta olmak üzere Haziran Ayaklanması’nın direndiği her yere saldırıyor, bu yoksul halkın evlatlarını öldürüyordu.

SOROSÇULARIN TEK DOĞRU LAFI

Dolayısıyla, Sorosçuların söylediği doğrudur. Haziran Ayaklanması’nın arkasında onlar yok. Onlar Tayyip Erdoğan’a tam iktidar yolunu açan Ergenekon ve türevi operasyonlara alkış tutmuş, Nazlı Ilıcak’la Abdurrahman Dilipak’ın da en önde boy gösterdiği Darbelere Karşı 70 Milyon Adım yürüyüşlerini düzenlemiş, iktidarın her yaptığına yetmese de evet demiş, her fırsatta sosyalist solu “Ergenekoncuların peşinden gitmekle” itham edip görevlerini yerine getirmişti.

Şimdi de devletin üzerlerine gitmesiyle birlikte hep akıl vermeye çalıştıkları “demokrasi mücadelesi”nden ufak ufak tüymenin yollarını arıyorlar.

Evet, Soros’un finanse ettiği Açık Toplum Vakfı, Türkiye’deki faaliyetlerini sonlandırma kararı aldı. Vakfın yönetim kurulu tarafından yapılan açıklamada, kurumun yurtdışı bağışlarıyla Gezi eylemlerine destek sağladığı iddiasının “gerçek dışı” olduğu da açıklandı. Giderayak tek doğru laflarını etmiş oldular.

BİR DAHA BEKLEMEYİZ

Ne diyelim. Sorosçulara hayırlı yolculuklar dileriz. Bir daha da beklemeyiz. Bu memlekette demokrasinin tesis edilmesi için Soros’a da, kanlı parasına da ihtiyaç yok.

Osman Kavala iktidarın masasındayken…

Osman Kavala’ya gelince… Hakkında bir iddianame hazırlayamıyorlar çünkü bu iktidar Kavala ve Sorosçular hakkında gerçek bir suçlama yapmaya kalkarsa, bizzat kendini suçlamak zorunda kalacaktır. Zira AKP iktidara ABD’nin, özel olarak CIA ve Fethullahçıların, AB’nin, her türden foncunun ve elbette Sorosçuların da desteğiyle yükselmiştir. Tek suçu, suçlu bir iktidar olan AKP iktidarını desteklemek olan Osman Kavala gibileri şimdi birer günah keçisi haline getirerek, onlardan “dış düşman” yaratarak, o geçmiş temizlenemez.

Türkiye’ye devrimci bir arınma gerekmektedir.

http://gazete.red/gule-gule-soros/

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *