ÖĞRETMENLER VE MİLLETVEKİLLERİ * ”fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” kuşaklar yetiştirmeye çalışan meslektaşlarımın gününü kutlarım…

Aytekin Ertuğrul
24 Kasım 2018 Cumartesi

Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki öğretmenlerin büyük çoğunluğu ” Türk milletine ve anasırına düşman unsurlarla mücadele luzumunu” öğreten öğretmenler idi. Ama 14 Mayıs 1950 den sonra ise Mandacılığın faziletini öğreten öğretmenler de türemeye başladı. Bu gün onlar ne yazık ki çoğunluğa geçmiş görünüyorlar.

Harici bedhahlarımızca planlanan ve dahili bedhahlarca uygulanan açık bütçeler ve çeşitli para operasyonları ile. Atatürk gününde 80 kuruş olan bir ABD doları bu gün itibari ile 5.287.000 TL dir. Bu büyük ihaneti anlamayan ve Türk milletine anlatamayan nesiller yetiştiren eğitim sistemi ile bir yere varamayız. Bir eğitimin kalitesi o eğitimi alanların ve uygulayanların Türk milletinin sorunlarını aşmasındaki başarısı ile ölçülür. Bu duygu ve düşüncelerle Türk öğretmenlerinin “ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ” kutlarım bütün öğretmenlerimize saygılarımı sunarım.

Op. Dr. Aytekin Ertuğrul
Türk Milletinin bir ferdi

Süleyman Çelik
scelik44@gmail.com
24 Kasım 2018 Cumartesi

ÖĞRETMENLER VE MİLLETVEKİLLERİ

Atatürk Samsun’a çıktıktan sonra, Amasya’da, Erzurum’da, Sivas’ta hep “egemenlik milletindir” demiştir. Parlamenter demokrasilerde millet bu yetkisini, seçtiği milletvekilleri aracılığı ile kullanır. O da Ankara’da, milletin temsilcilerinden oluşan Büyük Millet Meclisi’ni toplayarak, Başkanlık kürsüsünün arkasına “egemenlik kayıtsız koşulsuz milletindir” yazısını yazdırmıştır.

1924 Anayasası hazırlanırken Atatürk Cumhurbaşkanına, “Meclis’in kararlarını veto etme ve gerek görürse Meclis’i feshetme (kapatıp yeni seçime gitme) yetkisi” verilmesini istemiş; Anayasa Komisyonundaki görüşmelerde iki genç milletvekili, Mahmut Esat Bozkurt ve Şükrü Saraçoğlu karşı çıkınca, bu maddenin komisyondan geçmeyeceği anlaşılmış; komisyon başkanı durumu hemen Atatürk’e arz ederek “duruma el koymasını” istemiştir. Atatürk, bu milletvekillerini çağırarak, amacının Meclis’te, “Cumhuriyet ve devrimlere karşı bir gidişi önlemek olduğunu” bildirmiş; fakat genç vekiller, bunun “ulusal egemenlik ilkesine aykırı olduğunu” savunarak görüşlerinde direnince, Atatürk de onların görüşüne katılmış ve madde kabul edilmemiştir.

Günümüzde Atatürk dönemini diktatörlük ve özellikle bu iki genç milletvekilini faşistlikle suçlayanlar var. Oysa Atatürk’e verilmeyen bu yetki ve dahası, kanun gücünde kararname çıkarma yetkisi, bugün Tayyip Erdoğan’a verilmiştir.

Milletvekillerine bu kadar değer veren Atatürk’ün, değer verdiği başka bir meslek mensupları da öğretmenlerdir. Bunu, “milletleri kurtaracak olanlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir” sözleriyle ifade etmiş ve “milletvekili aylığının öğretmen aylığından fazla olmamasını” sağlayarak uygulamada da göstermiştir.

Günümüzde “Milletvekili ödeneği üç ayda 56 bin lira, emekli olup da milletvekilliğini sürdürenlerin eline de yaklaşık 90 bin lira geçiyor. Salı, Çarşamba, Perşembe günleri genel kurul yapılırken, şimdi çalışma gününü ikiye düşürmek gibi bir plan var. Bu durumda milletvekilleri ayda 8 gün çalışacak.” 

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/saygi-ozturk/bomba-sozler-tbmmyi-kapatacaklar-2754146/

Milletvekillerinin günümüzde, millete maliyeti bununla kalmıyor: her vekilin dolgun ücretli iki danışmanı var. Meclis’de görevli binden çok memur da onlara hizmet ediyor. Meclis lokantasında bedavaya yakın ücretle yemek yiyor ve çay- kahve içiyorlar. TBMM’nin 2019 bütçesinin 1 milyar 817 milyon lira olduğunu düşünecek olursak toplam maliyet daha iyi anlaşılır.

Buna karşılık bugün, en yüksek dereceli (1/4) bir öğretmenin aylığı 3.699 lira. Ayrıca asgari ücretle çalışan sözleşmeli öğretmenler var. Daha da kötüsü ders ücreti ile çalışan ve eline asgari ücret kadar bile para geçmeyen, üstelik tatil günlerinde hiç para alamayan öğretenler de var. Elbette en kötüsü “atanamayan öğretmenler”…

Atatürk döneminde sürekli yeni yasalar çıkararak yeni bir devlet kuran ve tatil günlerinde halkın ayağına giderek, “okuma yazma öğretmek” dahil, onlara hizmet eden milletvekilleri…

Günümüzde, haftada iki gün, yetkilerini devretmiş olduğu Cumhurbaşkanı’nın kararnamelerini onaylamakla yetinen milletvekilleri…

Atatürk döneminde öğretmenler ve günümüzde öğretmenler…

Bu durum eğitime verilen önemi gösterir…Eğitim, gelecek kuşakları yetiştireceğine göre, bu durum aslında yurdumuzun ve milletimizin geleceğine verilen önemin göstergesidir…

Her şeye karşın,”fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” kuşaklar yetiştirmeye çalışan meslektaşlarımın gününü kutlarım…

This entry was posted in ATATURK, EĞİTİM. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *