Odatv Unutturmaz… İş Bankası’ndaki CHP hisselerine FETÖ de göz dikmişti * Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi CHP hisseleriyle ilgili ne karar vermişti

Odatv.com
17.09.2018

Odatv Unutturmaz…
İş Bankası’ndaki CHP hisselerine
FETÖ de göz dikmişti

Bugün Erdoğan’ın açıklamasıyla yeniden gündeme gelen bu konuya bir de bu açıdan bakmak lazım…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyaretinden dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan’ın açıklamalarında en çok tartışılan konu ise İş Bankası oldu.

Erdoğan, İş Bankası’yla ilgili “Siyasi partiler banka kurabilir mi? Hayır, kuramaz. Ama şu anda CHP, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü suistimal ederek, onun Cebi Hümayunundan dediğim, İş Bankası hisselerinin yüzde 28’inin sahibi durumunda. Oradan para alamıyor ama yönetim kurulunda dört üyesi var. Bu dört üye ne iş yapar? Buna bir bakılması lazım. Ben diyorum, bir defa Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tür bir varlığı herhangi bir siyasi partinin etiketi altına giremez. Girse girse Hazine’ye girer. Öyle mi?…” ifadelerini kullandı.

FETÖ’NÜN DE GÜNDEMİYDİ

Erdoğan’ın dile getirdiği, İş Bankası’ndaki CHP hisselerinin Hazine’ye devri konusu, Türkiye yakın tarihinde daha önce de tartışılmıştı. FETÖ’nün kapatılan yayın organları Zaman ve Taraf gazetesi sık sık bu konuyu gündeme getirmişti.

2013 yılında Sabah gazetesinden Taraf’a transfer olan ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hakkında gözaltı kararı verilen Oğuz Karamuk İş Bankası’nı hedef alan birçok yazıya imza atmıştı.

YÖNETİM KURULU’NDA KONUŞULANLARI YAZMIŞTI

Karamuk, 2013 yılında yazdığı yazılarda, İş Bankası’nın Yönetim Kurulu’nda konuşulanları harfi harfine aktarmıştı.

Karamuk’un yazısında, FETÖ’nün yayın organı Zaman gazetesine ilan verilmemesiyle ilgili İş Bankası’nda yapılan konuşmalar deşifre edilmişti. Yine FETÖ’nün yayın organı Taraf’ta, İş Bankası’nın medyayı “Ergenekonvari” şekilde dizayn etmeye çalıştığı ileri sürülmüştü. Yani FETÖ’nün yayın organı, bankayı FETÖ kumpasıyla korkutmaya çalışmıştı.

İş Bankası’nın en tepesinde konuşulanların yer aldığı tutanaklar “nasıl olduysa” Karamuk’un eline geçmişti…

O dönemde neler mi yazılmıştı? Yeniden hatırlayalım…

İş Bankası’nın reklamlar üzerinden medyaya “Ergenekonvari” düzen verdiğini iddia eden Karamuk, CHP’nin İş Bankası’nda hissesi olmasına ve yönetim kuruluna atama yapmasına tepki göstermişti. Karamuk’a göre CHP, İş Bankası üzerinden “kendi zenginlerini” yaratıyor ve yüksek faiz oranlarına ses çıkarmıyordu.

Karamuk, Taraf gazetesinde “İş Bankası’nın yönetiminde Fethullah Gülen konuşmaları” başlıklı bir yazı da kaleme almıştı. Karamuk’un ileri sürdüğü konuşmalarda, dönemin İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince’nin ve Yönetim Kurulu üyelerinin iddia edilen konuşmaları yer alıyordu.

Karamuk şu ifadeleri kullanmıştı:

“Konuşmalarda özetle, İş Bankası’nın, Cumhuriyet’e müzaheret yapmak için, Hasan Ali Yücel’e ait edebiyat serisine sponsor olduğu ve bunun için gazeteye 400 bin dolar aktardığı anlatılıyor. Ancak gazete, edebiyat serisinin içine, Türkiye’de ‘Cumhuriyetten Günümüze Gericilik’ adlı ilgisiz bir kitap ekliyor. İş Bankası’nın sponsorluğunda yayımlanan kitapta, eski Başbakan Bülent Ecevit ve Fethullah Gülen ‘gericiler’ olarak gösterilince, banka yönetiminde panik yaşanıyor. Ama CHP’li Gürman hala Cumhuriyet’e ilanda kararlı, özetle, “Ne var bunda” diyerek ‘Cumhuriyet’e ilan verin’ ısrarını sürdürüyor.”

İŞ BANKASI’NIN ZAMAN GAZETESİNE İLAN VERMEMESİNDEN RAHATSIZ

Taraf yazarı Oğuz Karamuk, İş Bankası Yönetim Kurulu’nda yapılan konuşmaları yazmaya bir başka yazısında da devam etti. Karamuk, bu yazısında da yayımladığı konuşmalarla ilgili şu yorumda bulundu:

“İş Bankası yönetimine CHP kontenjanından giren Deniz Baykal’ın avukatı Nail Gürman takıntılı bir ısrarla Cumhuriyet gazetesine ilan verilmesini istiyor. Yeni Şafak ve Zaman’a ilan verilmesine ise karşı. Bankanın o zamanki Genel Müdürü, şimdiki Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Cumhuriyet’in reklamlarını yüzde 57 artırdıklarını, ilan yükseltmenin dışında gazeteyi satın almak için ciddi ciddi uğraştıklarını, kendisinin bu konuyla ilgili birkaç kez İlhan Selçuk’la görüştüğünü anlatıyor. Özince Yeni Şafak ve Zaman’a ilan verilmesini yasakladığını kendisi itiraf ediyor. Konuşulanlar bankanın yönetim kurulunun ideolojik bir yapılanma içinde olduğunu kanıtlıyor.

Dün, İş Bankası Yönetim Kurulu’na CHP adına giren Deniz Baykal’ın avukatı Nail Gürman’ın, Ergenekon davasından tutuklu olan ve o dönem Ak Parti hükümeti hakkında yaptığı aleyhte yayınlarla dikkat çeken Tuncay Özkan’a ait Kanaltürk kanalına reklam verilmesi için, yönetime nasıl baskı yaptığını gösteren konuşmalarını yayımladık. Nail Gürman’ın baskısına dönemin İş Bankası Genel Müdür Ersin Özince önce direniyor gibi gözüküp, ardından istenilenleri adeta gönüllü olarak yerine getiriyordu. Bugün İş Bankası’nın 2005-2007 dönemindeki yönetim kurul toplantı tutanaklarında bir başka önemli konu olan Cumhuriyet gazetesiyle ilişkileri içeren konuşmaları yayımlıyoruz.

Toplantılarda geçen konuşmalar, halen İş Bankası’na ait Milli Reasürans’ın yönetiminde olan Nail Gürman’ın Cumhuriyet gazetesine daha fazla reklam verilmesi isteğinin nasıl bitip tükenmek bilmeyen bir ısrara dönüştüğünü gösteriyor. Ersin Özince’nin ise bankacı halinden pek eser kalmamış. Cumhuriyet’in reklamlarını bir yılda yüzde 57 artırdığını, Zaman’a, Samanyolu’na, Yeni Şafak’a adeta reklam verilmesini yasak ettiğini ‘övünerek’ anlatıyor. Tutanakları okudukça, Ersin Özince’nin Cumhuriyet’e ortak bulmak için uğraştığını, danışmanlıklar verdiğini görüyorsunuz. Ak Parti Hükümeti’nin iktidara gelişini “Genç subaylar rahatsız” manşetiyle karşılayan Cumhuriyet gazetesi, arada bankayla ilgili aleyhte yayınlar yapsa da Özince’nin deyimiyle çok ciddi ‘müzaheret’ yani arka çıkma görmüş. Öyle ki, İş Bankası Yönetim Kurulu, Cumhuriyet gazetesini nasıl satın alabiliriz diye ciddi ciddi konuşmuş, plan bankacılık mevzuatı izin vermediği için hayata geçirilememiş.”

Yani…

Sonuç olarak, CHP’nin İş Bankası’ndaki hisselerine göz dikenlerden ve İş Bankası’nı hedef haline getirenlerden biri de FETÖ idi. Bugün Erdoğan’ın açıklamasıyla yeniden gündeme gelen bu konuya bir de bu açıdan bakmak lazım.

Odatv.com

https://odatv.com/yargitay-ve-anayasa-mahkemesi-chp-hisseleriyle-ilgili-ne-karar-vermisti-17091832.html

Av. Ayça Akpek
Odatv.com
17.09.2018

Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi CHP
hisseleriyle ilgili ne karar vermişti

Cumhuriyet Halk Partisi’nin, İş Bankası hisseleri bilinçli bir biçimde kamuoyunu yanlış yönlendirmek için ortaya atılan bir söylemdir. Öncelikle şunu belirtelim; CHP’nin İş Bankası’nda hisseleri, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün mirasına dayanmaktadır.

İş Bankası bizzat Atatürk’ün de sermayeye katılımı ile kurulmuştur. Atatürk ise tüm mal varlığını Cumhuriyet Halk Partisi’ne belli şartlar dâhilinde miras bırakmıştır. Bu şartların içinde Atatürk’ün mal varlığının Cumhuriyet Halk Partisi tarafından sevk ve idaresi yer almaktadır.

Esas olarak Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk tarafından İş Bankası’ndaki hisselerinin nemalarının Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu tarafından yararlandırılmasını denetlemek üzere tenfiz memuru olarak görevlendirmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne, İş Bankası’ndan herhangi bir gelir gelmediği gibi sorumluluğu da Atatürk’ün mirası ile sınırlıdır.

12 EYLÜL’DE DE GÜNDEME GELDİ

Cumhuriyet Halk Partisinin mallarına çeşitli yollarla el konulmaya çalışılması, gündeme getirilmesi yeni bir konu değil maalesef. 12 Eylül döneminde de aynı konu gündeme gelmişti. Darbe döneminde malvarlığı elinden alınan CHP, yeniden açılışının ardından dava açmış, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, “Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu aleyhlerine açılan davalarda birleştirildikten sonra, toplanan delillere, Yargıtay ilamlarındaki kesinleşen hususlara ve bilirkişiler kurulu raporlarına nazaran, Aziz Atatürk’ün hisselerinin banka sermayesindeki oranının sermaye artırımlarında da %28.90 olarak muhafazasının Aziz Atatürk’ün vasiyeti gereği olup, rüçhan haklarının kullanılması gerektiği, kurumların bundan dolayı müdahale de bulunamayacakları” yönünde karar vermişti.

Dolayısıyla Atatürk’ün mirasına ve kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşın İş Bankası hisselerinin devrine ilişkin tartışmaların hukuki gerekçesi yoktur.

DEMOKRAT PARTİ KANUN ÇIKARMIŞTI

Ancak bu yeni bir tartışma değil maalesef, daha önce de Demokrat Parti’nin getirdiği 6195 sayılı kanun ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin mallarına el konulmuştu. Bu haksız müsadere kanunu daha sonra yürürlükten kaldırıldı. Anayasa Mahkemesi’nin 1963 yılındaki kararıyla da haksız kanunun iptaline karar verildi.

O günkü Anayasa Mahkemesi çok isabetli biçimde, 6195 sayılı Müsadere Kanununu; “çoğunluk partisinin kendi çıkarı için yasayı değiştiremeyeceği ve konunun mülkiyet hakkı değil örgütlenme hakkı dolaysıyla amme hürriyetlerinin ihlali anlamına geldiği için” iptal etmişti.

Türkiye’nin 50 yıldır CHP’nin mallarını tartışması, Türkiye’nin geldiği demokrasi ve hukuk ilerleyişine dair çok anlamlar içeriyor.

https://odatv.com/yargitay-ve-anayasa-mahkemesi-chp-hisseleriyle-ilgili-ne-karar-vermisti-17091832.html
This entry was posted in FAŞİZM, Fetullah Gülen, Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *