Cumhuriyet 18.04.2013
BAHADIR SELİM DİLEK’in haberi ■
Türkiye, kurucularından olduğu Avrupa Konseyi’ni uygulamalarıyla kaygılandırıyor
‘Laiklik yıkılabilir’
KONSEY RAPORUNDA DİNİ EĞİTİM VURGUSU
Avrupa Konseyi Türkiye raporunda, 4+4+4 sistemi zorunlu eğitimi artırdığı için olumlanmasına karşın çekincelerin bulunduğu vurgulandı. Raporda, “Dini eğitimin ilköğrenim ikinci kademesinde “imam hatip okulları” bölümleri olarak tekrar kurulması, (…) tüm dinlere saygıya dayalı laiklik esasından ayrılış gibi gözükmektedir” denildi. Raporda, “İslamın yavaş bir süreçle güçlendirilmesi laiklik esasını yıkabilir” uyarısında bulunuldu.
DURRİE: BAŞBAKANIN REJİMİ SORUNLU
Konuştuğu pek çok kişinin, Fethullah Gülen hareketinin kamu kurumlarına sızdığını dile getirdiğini belirten Türkiye raportörü Josette Durrie, “Başbakanın ‘muhafazakâr demokrat’ olarak tanımladığı iktidar rejimi, özellikle Avrupa’da soru işaretlerini artırmaya devam etmektedir” dedi. Raporda 301. madde, seçim barajı, tutuklu vekiller ve gazeteciler gibi sorunların çözülmesi istendi.
Avrupa Konseyi raporu: Laiklik yıkılabilir, soru işaretlerimiz artıyor
Zehir gibi rapor
ANKARA – Avrupa Konseyi, Türkiye raporunda imam hatip okullarının Türkiye’yi laiklikten ayırdığı saptamasını yaptı. Raporda, “Dini eğitimin ilköğrenim ikinci kademesinde ‘imam hatip okulları’ bölümleri olarak tekrar kurulması hakkında bazı çekinceler vardır. Bu tedbir laiklik esasından ayrılış gibi gözükmektedir” denilirken Türkiye raportörü Josette Durrieu, “İslamın yavaş bir süreçle güçlendirilmesi laiklik esasını yıkabilir” uyarısında bulundu. Toplam 62 sayfa olan rapor, gelecek hafta Parlamenterler Meclisi’nde oylanacak. TCY’nin 301. maddesinin kaldırılması, yüzde 10 olan seçim barajının düşürülmesi, tutuklu milletvekilleri ve gazeteciler için acil yasal çözüm bulunması istenen raporda öne çıkan başlıklar şöyle:
• İmam hatip: Meclis, eğitim reformunun (4+4+4’ sistemi) zorunlu eğitimi artırdığını ve olumlu olduğunu kaydetmiştir. Ancak, dini eğitimin ilk öğrenim ikinci kademesinde “İmam hatip okulları” bölümleri olarak tekrar kurulması hakkında bazı çekinceler vardır. Bu tedbir, Başbakan tarafından desteklenen tüm dinlere saygıya dayalı laiklik esasından ayrılış gibi gözükmektedir. Meclis bu yeni sistemin uygulanışını izleyecektir.
• Laiklik yıkılabilir: Dinin eğitim reformu kapsamındaki konumu sadece muhalefetten gelmeyen korkulara ve yorumlara yol açmıştır: Bu reform zorunlu eğitim süresini olumlu biçimde uzatmış ve şimdi üç dörder yıllık döneme bölünmüştür. Ancak, aynı zamanda Türk öğrencilerinin “imam hatip” bölümlerine ilk öğretimde girmelerine olanak tanımaktadır. Her ne kadar Türk delegasyonunun belirttiği gibi “İmam hatip okulları Eğitim Bakanlığı’nın müfredatına bağlı resmi okullardır… ve fazladan din eğitimi ders saatine ek olarak Bakanlık tarafından belirlenmiş normal okul müfredatı kullanmaktalarsa” da mevcut durum içinde, muhalefetin beyan ettiği ve kamuoyunun bir kısmının korktuğu gibi, İslamın yavaş bir süreçle güçlendirilmesi laiklik esasını yıkabilir.
• Gülen cemaati: Gülen hareketinin etkisi -bir imam ve edip Fethullah Gülen tarafından öncülüğü yapılan İslamcı hareketin kamu kurumlarına sızmış ve toplumu etkileme gayreti arayışında olduğu sorunu son iki yılda konuştuğum pek çok kişi tarafından dile getirildi.
• Soru işaretleri: Başbakan’ın “muhafazakâr demokrat” olarak tanımladığı iktidar rejimi, özellikle Avrupa’da soru işaretlerini artırmaya devam etmektedir.
• Tutuklu vekiller: Meclis çok sayıda parlamento üyesinin, belediye başkanının ve mahalli seçilmiş temsilcilerin mahkeme öncesi tutukluluklarında henüz hukuki bir sonuç olmadığı gerçeğini kınamaktadır. Bu durum açıkça seçilmiş temsilcilere halk tarafından verilmiş görevlerin yerine getirilmesini engellemekte ve acil yasama çözümü gerektirmektedir.
“Laiklik yıkılabilir”miş. Yıkıldı bile geri zekalılar!