BİLİM BİLİŞİM TEKNOLOJİ *** Dünyanın İlk ‘Yapay Zekâ Bakanı’ Yapay Zekâyı Geliştiren Ülkelerde Değil, Yapay Zekâ Ürünlerini Satın Alan Ülkede Göreve Başladı

02.06.2018 08:04:01
Prof. Dr. İbrahim Ortaş,
iortas@cu.edu.tr

Dünyanın İlk ‘Yapay Zekâ Bakanı’
Yapay Zekâyı Geliştiren Ülkelerde Değil,
Yapay Zekâ Ürünlerini Satın Alan Ülkede Göreve Başladı

Haber Türk Gazetesi’nin 20 Ekim ve Hürriyet gazetesi 21.10.2017 tarihli haberinde hiç akla gelme ihtimalinden çok uzak bir haber Dünyanın ilk ‘yapay zekâ bakanı’ göreve başladı. Hem de yapay zekâ konusunda ileri düzeyde bilimsel araştırma alt yapısına sahip ülkede değil tam tersine yapay zekâ ürünlerini satın alan bir körfez ülkesinde. Normalinde bilim ve teknoloji üretmeyen bir ülkede yapay zekâ gibi insanlığın kendisi ile yarışan ve insanın yerine birçok alada yüksek fonksiyon göstermesi beklene bir konuda böyle bir adımın atılması çok şaşırtıcı.

Teknolojinin yaşamın her alnına robotları yerleştirmesi ve ileri düzeyde yazılım programları üzerinden bir insanın yapacağı robotlara yatırması batının ileri teknoloji geliştiren ülkelerinde artıları ve eksileri sıkça konuşulmaktadır. Robotlara yüklenmeye başlayan programların bir insan gibi verilen emirler yanında ayrıca vazife çıkarması yani ‘yapay zekâ’ programları konusunun ileride insanın yerine karar vermesi durumunda olası tehlikeleri konuşulurken Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’inde “yapay zekâdan sorumlu” bir bakanlık kurulmuş ve başında 27 yaşındaki Omar Bin Sultan Al Olama olarak atandı. Daha önce başbakanlıkta gelecekten sorumlu direktör olarak çalışmış olan genç bakan Omar Bin Sultan Al Olama’nın yapay zekâ teknolojisi gibi ileride yaşamın birçok alanında kullanılacak ve insanlığın önemli kırılma noktalarından birinin ilgi alanından sorumlu olması manidardır. Çok yakın gelecekte “yapay zekâ” yazılımları ile insanın birçok alandan elinin çekileceği ve insan yerine robotların kara vereceği, üretim yapacağı ve planlayacağı bir yapı insanlığın yaşam biçiminde değiştirecektir. BAE yönetimi geleceğin önemli konuları olan robotlar, otonom araçlar, drone’lar ve hatta Mars’ta koloni kurmak, kâğıtla yapılan tüm işlemleri dijitalleştirme gibi konularda geride kalmamak için kolları sıvamış.

Petrol Zengini Bölge Geleceğe Petrolde Değil de Teknolojide mi Arıyor?
Habere konu olan gelişme son derece önemli. Ancak konu ile BAE’liğinin bilim ve teknoloji üretimi arasında bir çelişki dikkatlerden kaçmıyor. BAE ’ülkesinde bulunmadım (yakın komşusu Kuvvet’te bulundum) ancak takip edebildiğim kadarı ile batıda bile kullanımı konusunda yetki almamış teknolojiler körfez ülkesinde deneniyor ve müşteri buluyor. Bilim ve teknoloji üretmeyen ancak sahip olduğu zengin yer altı petrol kaynaklarını kullanarak dünyanın daha denenmemiş teknolojilerini satın alabiliyor. Sık sık haberlere konu olan yeni teknoloji konularını ilk deneyen ülke öncelikle BAE olmaktadır. Hızlı araba, hızlı tren, uçabilen taksi, yeni teknoloji roket uçaklar ve telekomünikasyon alanlarındaki yenilikler, vs. Körfezin zengin emirlikleri satın alma yolu ile dünyanın en yeni teknoloji ürünlerini adeta bir fuar alanı gibi sergileyerek ilgileri üzerine çekebiliyor ve önemli ölçüde de turizm geliri sağlamaktadır.

Anlaşılan ülkede bu türü yenilikleri takip eden ve bu yenilikleri ülkesine taşımak isteyen bir uzak görüşlü bir yönetici/yöneticiler var. Eğitim yılı ortalaması düşük, eleştirel düşünmenin ve taleplerin sınırlı olduğu bir ülkede liberal teknolojinin kullanılması konusunda canhıraş bir tutum içinde olmak da ayrı bir paradoks. Muhtemelen batıda eğitim görmüş, oralarda gördükleri araç ve gereçlerden etkilenmiş genç krallık ailesi yöneticileri ülkelerinde de bu teknolojiyi yaşamak istemektedirler. Hatta denilebilir ki çağın gerisinde kalmamak için yeni yeni açılımlara ve dönüşümlere everilmek istemektedirler. Açıkçası önümüzdeki dönemlerde Orta Doğuda çok farklı dönüşümlerin olacağının habercisi mi? olacaktır.

Teknolojiyi Satın al Ancak Teknolojiyi Yaratan Özgür Düşünceyi Değil
BAE’lerinin teknolojiye bu denli önem vermesi akıllara Osmanlının son dönemlerinde batının gelişmişliği ve sahip olduğu çalışma disiplini, üretkenliği ve yarattığı teknolojik gelişmeler okumuş çevrelerde sıkça tartışılıyordu. Batının gelişmişliği ve kültürel değerler arsında yaşanan bu tartışmada dönmede Türk şairi Mehmet Akif Ersoy “batının teknolojisini alacaksın ancak ahlaki değerlerini almayacaksın” mealindeki görüşleri halen tartışılmaktadır. O günün Osmanlı devletinde Mehmet Âkif Ersoy, Batılı devletlere yüksek bir medeniyet kazandıran bilimsel çalışmaları, sanatsal, eğitsel yöntemlerin anlaşılması ve uygulanmasının önemini belirten anacak dini, kültürel ve sosyal yaşama ilişkin değerlerden de uzak durulmasını belirten düz yazılarında Safahat adlı eserlerinde bugünkü gibi belirtmiştir. Bilemiyorum BAE’liğinde bu tür tartışmalar yapılıyor mü? Ortadoğu ülkelerinde bugün yaşanan birçok sorunun altında tartışmanın ve eleştirel düşüncenin olmaması gibi çok ciddi bir sorunun olması nedeniyle mutlaka teknoloji satın alınmasının ne getirip ne götürdüğünün konuşulması önemli olacaktır.

Hemen aynı günlerde Suudi Arabistan’da Hong Kong merkezli Hanson Robotics’in robotu Sophia zengin bir topluluğun önüne çıktı. Sarışın tenli uzun boylu ve sorulan sorulara nazikçe cevap veren robot bir insanda olan birçok özeliklere sahip yapısı ile insanın yerine birçok işi yapıyor olması birçok tartışmayı da getirecektir. Hatta Sophia Suudi devleti tarafından vatandaşlığa da kabul edilmek ile insan olarak tanımlanmış ve yaratan anlayışı ile çelişecek bir ilkede imza atmış olmaktadır.

Krallık ile yönetilen aile normalinde feodal-gelenekçi ve erkeler tarafından yönetilen bir ülkenin şaşırtıcı derecede teknoloji kullanımında liberal olması, zengin gençlerin ileri düzeyde gelişmiş araçlara kullanması, büyük spor faaliyetlerini ülkede organize etmesi paradoksal bir yapı ortaya koymaktadır. Kapitalizmin bütün teknolojilerini satın alıyor ve sonuna kadar da teknoloji nimetlerinden yararlanıyor. Ülkesinde farklı yaşam sergileyen ancak Amerika Avrupa’ya gidince farklı yaşam stili gerçekleştiren körfez ülkelerinin bu turumu tam bir hibrit yaşam.

Yapay Zekâ Bölgede Tartışma Yaratır mı?
Bölgenin yerleşik kültüründe halen yapılmayan bilgi üretmek ve teknolojiye mesafeli yaklaşan insan topluluklarının olduğu bir ortamda teknolojiyi satın alarak toplumun ayağına getirmek ve yapay zekâya yurttaşlık vermek derin tartışmalı mesajları bünyesinde barındırıyor. Suudi Arabistan bir Hollywood yıldızına benzetilen robota vatandaşlık verilmesi üzerine yapılan eleştiriler daha çok “yapay zeka” insanı kontrolüne alır mı? Veya kutsal insan ile robot insan olarak aynı kimliği alabilir mi? Bunu üzerine Hong Kong merkezli Hanson Robotics’in geliştirdiği Sophia robotunu tasarlayan ve şirketin sahibi ABD’li mühendis Dr. David Hanson “yapay zekânın kullanım amacına dikkati çekmiştir. Mühendis Hanson yaptığı açıklamada “Yapay zekâ davranışlarının sonuçlarını anlamazsa, insanlığın zekâ seviyesini geçerse tabii ki gezegenin kontrolünü ele geçirebilir.” Bu durumda dünyanın başı belaya da girebilir.

Ancak işin teknik yanı kadar insanın kutsallığını bir yapay zekâya kutsal topraklarda veriliyor olması inançlı insanları doğal olarak rahatsız edebilir. Şu ana kadar bu konu siyasi parti liderimizin verdiği tepkinin ötesinde konu çok tartışılmadı. Eğer bölgenin petrol zengini yeni prensleri geleceğe yönelik bir açılım yapmak istiyorlarsa yalnız teknoloji satın alarak veya yapay zekâ bakanlığı kurarak bunu sağlayamayacaklarını bilmeleri gerekir. Temel bilimler eğitimin bütün kademelerinde öğretilmeden, bilimsel veriler üzerinden teknoloji geliştirilmeden ve bu konuda temel bir bilim politikası oluşturulmadan gelişmiş bir toplum olma şansı olmayacaktır. Umarım yapay zekâ, Sophia robot kadın gibi ileri araştırma ürünlerinin toplumda yaratacağı merak ilgili ülkelerde bilime verilmesi gereken önemi arttırır. Küçükte olsa bilim merakının tetiklenmesi önemli

Mayıs 2018, Adana

This entry was posted in Bilim ve Teknoloji, BİLİŞİM - İNTERNET -. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *