Eskiden sizlere DEVLET BABA derdik ***.CİZRE DÜŞTÜ * GÜNEYDOĞUDA PKK ALTERNATİF KAYMAKAM ATIYOR ; CUMHURBAŞKANIMIZ “GÜZEL ŞEYLER OLACAK ” DEMİŞTİ !!!

Devletimizi yöneten sayın yöneticiler,

Eskiden sizlere DEVLET BABA derdik.
Başımız haksızlıktan yana derde girdiğinde,
Yaşamsal sorunlarımız,gereksinimlerimiz olduğunda,
Yol, hastahane ,okul , cami , ihtiyacımız olduğunda,
DEVLET BABAnın kapısını güvenle çalardık.

Bilirdik ki ;
DEVLET BABA sınırımızı korur,
Ülkemizin güvenliğini sağlar.
Bağımsızlığımızı ,ülkemizin bütünlüğünü,
Toplumsal barış ve huzuru,
Ekonomik olarak gelişip , zenginleşmemizi sağlar,
Bizleri namerde muhtaç atmez idi.

Ben işte bu DEVLET BABAYI arıyorum.
DEVLET BABA ,
Sizler bildiğimiz DEVLET BABA olmaktan vezgeçtiniz.

Cumhur baba GÜZEL ŞEYLER OLACAK demişti !!!
Başbakan Demokratik açılım demişti,
Özgürlük,demokrasi demişti !!!

DEVLET BABA ,
artık üvey baba oldu…
Cumhurbaşkanın dediği güzel şeyler,
karşımıza bölünen Türkiye olarak geldi.

Başbakanın Demokratik açılım dediği ,
Cumhurbaşkanının güzel BÖLÜCÜ şeylerine yol veren POLİTİKALAR OLDU.

ÜVEY DEVLET BABA da olsanız,
Sizlere emanet edilen bu ülkeyi ,
Ülke halkının menfaatlerine ve Devletimizin kuruluş ilkelerine,
Milli çıkarlarımıza,bölünmez bütünlüğümüze, bağımsızlığımıza
uygun olarak yönetme zorunluğunuz olduğunu
bir Yurttaş olarak hatırlatmak görevimi kullanıyorum.

DEVLET BABA,
Ülkemiz de facto olarak bölünmeye başladı.
Aşağıda bilgiler vardır .
Neredesiniz ?

Naci Kaptan
25.07.2013

CHP’li Düzgün: “PKK kaymakam atıyor”

CHP’li Orhan Düzgün, “Şu anda PKK Güneydoğu’daki ilçelerimize kaymakam atıyor. Bu kaymakamlar devletin kaymakamlarını tehdit ediyor” iddiasında bulundu.

CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, çeşitli ziyaretlerde bulunmak için gittiği Tokat’ta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Hükümetin yanlış tavrı nedeniyle Kürt sorununun çıkmaza girdiğini ileri sürenCHP’li Düzgün şöyle konuştu:

“Bakın PKK bir şehitlik kurdu, resmi bir şehitlik açılışı yaptı. Ve bunu devletin askeri ve polisinin gözünün önünde yaptı. Bundan daha vahimi bizim Güneydoğu illerimizde PKK bir güvenlik örgütü kurdu. Yol çeviriyor, kimlik soruyor. Şimdi basından görüyoruz ki bir mali örgüt kurmuşlar. Vatandaştan resmi vergi topluyorlar.

Şu anda PKK Güneydoğu’daki ilçelerimize kaymakam atıyor. Bu kaymakamlar, oradaki devletin resmi kaymakamlarına gidip onları tehdit ediyorlar, ‘Bizden habersiz iş yapmayacaksınız’ diyorlar. Bütün bunlar olurken iktidar tarafından dönüp bakıyorsunuz ‘ne oldu’ diyorsunuz, iktidarı diyor ki, ‘biz barış yapacağız’. Barışı herkes istiyor Türkiye’de.

Fakat biz ülkenin bu şekilde işgal edilmesine şiddetle karşıyız. Barış, evet olsun. Ama barış adı altında Türkiye adım adım bölünmeye gidiyor. Biz yeni baştan hükümeti aklını başına almaya çağırıyoruz. Türkiye’nin Güneydoğusu’nda böyle bir yapılanma Türkiye’yi fiili bir bölünmeye, fiili bir iç savaşa götürür.”

Suriye sınırının tamamen PYD’nin kontrolü altında olduğunu söyleyen Düzgün, “Gümrük vergileri dahil PYD tarafından alınmaktadır. Maalesef sınırdaki atışlardan dolayı Şanlıurfa’da ölen vatandaşlarımız var. Bu ölen insanların tamamının kanı iktidarın elindedir. Bir an evvel bu yanlıştan dönülmelidir, Suriye sınırı kontrol altına alınmalıdır, Güneydoğu’daki illegal PKKyapılanması engellemelidir. Eğer bunları yapmaz ise yarın Türkiye’de çıkacak bir çatışmanın sorumlusu bu hükümet olacaktır” diye konuştu.

http://www.cnnturk.com/2013/turkiye/07/24/chpli.duzgun.pkk.kaymakam.atiyor/716815.0/index.html

PKK’dan Van’da gövde gösterisi

Terör örgütü yandaşları, belediyenin PKK’nın resmi propaganda organı olarak çalıştığı, oda kapılarının hepsinde Kürtçe tabelalarla fiilen 2. resmi dile geçildiği, devletin resmi memurlarının tahsilat yapamadığı Van’da gövde gösterisi yaptı. BDP Van Milletvekili Özdal Üçer öncülüğünde “askeri düzen” içinde yürüyen militanlar, bebek katili Öcalan’ı övücü sloganlar attı.

Bölgedeki bazı belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu örgüt yandaşları, Büyükşehir Belediyesi’nin iftar çadırından Sanat Sokağı’na kadar yürüdü. BDP’li Üçer, Öcalan için İmralı’ya doktor heyeti gönderilmesini tekrarlarken, Van’da AKP’li vekillerin vali ve emniyet müdürüne talimat verdiğini iddia etti. Üçer, şöyle konuştu:

Sokağa çıkarmayız “Her basın açıklamamızda polisler içimize sızıyor. AKP’ye sesleniyorum, bir daha bu planı uygulamayın. Açıklamalarımıza müsaade etmiyorlarsa, tek bir AKP’linin bile sokakta gezmesine izin vermeyiz. Öcalan’ın posteri var diye yürümemize izin vermiyorlar. Peki, devlet yetkilileri çözüm için kiminle görüşüyor, Öcalan’la. Öcalan’ın sağlığına, tutsakların özgürlüğüne ve demokratik çözüme dönük adım atılmadığı sürece biz de AKP’lilerin Kürdistan’da gezmesine izin vermeyeceğiz.”

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=86868

*****

Diyarbakır’da Gün Başkadır

25 Temmuz 2013 Perşembe
nusretcicek@yahoo.com

Diyarbakır ve onun ötesi…

Halktan kiminle konuşsanız barış diyor.Halk öyle diyor da kimileri de bir başka barıştan söz ediyor.Yani önce katliam, sonra direniş, sonra da üçüncü safha dediğimiz devletleşme…

Gidin görün, Güneydoğu halkı artık günlük hayatında Kürtçe konuşuyor.İsimler hep Kürtçe.Belediye otobüslerinden tutunda Baro’ya kadar önce Türkçe arkasından Kürtçe.Görevimiz Akil adam olmasa da değişik kesimlerle görüşmeyi ihmal etmedim.

Diyarbakır’a ilk adım attığımızda hava alanında bizi karşılayan şahsın evinde akşam orucumuzu açıyoruz, cemaatle namaz kılıyoruz.Ev sahibi Ermeni kökenli sonradan Müslüman olduğunu söylüyor.Hacca gittiği için Hacı diyorlar.

Ondan duyuyorum, diyor ki PKK adil bir örgüt. Durduk yerde kimseyi kaçırmaz, rahat durmayanları kaçırır. Halka zulmedenlerin kulağını çeker…Bir dizi methiye…

Sonra bir başka kişiden duyuyorum, bizi misafir eden şahıs BDP’li imiş.BDP Diyarbakır’da etkin, ama bunun yanı sıra geniş bir tabanda Müslüman Kürtlerin desteklediği HÜDA-PAR da ciddi bir şekilde atakta…

Parkta konuşuyoruz.Aşireti olan bir başkası anlatıyor:

“Başbakan büyük bir komplonun içerisinde. PKK’nın barış dediği toparlanmadır. Şu anda örgüte 2500 genç katıldı, daha da devam ediyor.” Bir başkası da, “ileride af çıkınca eyleme katılmayanlara devlet ev ve maaş verecek” şeklinde örgütün yapmış olduğu propagandalar katılmaları sağladığını söylüyordu.

Barış sürecinde dağlar da şenlendi.Köylere yerleşim tüm hızıyla sürüyor. Ne var ki geçmişin üzücü olayları tekrarlanmasın diye evler taştan yapılıyor. Tahta kolay yanar ama taş yanmazmış.Devlet güneydoğu’da geç davrandı.

Eski sürgün zihniyetine dayalı soyguncu idareciler yerine halkla diyalog kuran ve de zulmetmeyen idareciler… Halk bu uygulamadan oldukça memnun.Diyarbakır’da çokça Diyarbakırlı memur dikkati çekiyor.

Sabaha kadar dondurmacılar, pastahaneler, lokantalar açık.Adliye’de karşı avukatın tam tesettür olması dikkatimi çekiyor.Diyarbakır Barosu’nda eskiden beri beş on avukat kapalı olarak duruşmalara giriyormuş. Anladım ki baro özgür, yargıdakiler de halkın inançlarına saygılı.Tablodan iki ayrı dünya görüşü çıkıyor.

Müslüman kesim barıştan yana, ve de hiçbir surette ayrılık taraftarı değil. Ama diğer laik kesimin kafasındaki şablon Kürt devleti/Kürtçülük…Çokça çocuk yapma, eskinin aksine çocukları okutma…O kesimin çocukları fakültelerde zaman zaman dil sorunu çıkarıyorlar.

“Kürtçe olmazsa dinlemeyiz” şeklinde hocalara baskı…

Öte yandan, Suriye’nin kuzeyinde kurulduğu söylenen Özerk Kürt devleti bölücülüğün bir başka adresi. Kürtçülük propagandası yapanların birinci adresi orası.

Asıl propaganda, örgüt olmasaymış TC halka bu hakları vermezmiş.Örgüt her işin başı ve de aleyhinde konuşulmayan tek isim.Anlattıklarına göre örgüt halen yardım adı altında para topladığı gibi, ihalelerden de payına düşeni alıyormuş. Bu haliyle Diyarbakır ile ötesi karışık bir tablo.

Devlet geç kalsa da halkın büyük bir ekseriyeti Müslüman. Hem de batıya göre daha da samimi. Şifresini çözmek o kadar da zor değil. Anlayacakları dilden konuşulursa anlarlar…
Yeter ki biz konuşmasını bilelim.

This entry was posted in Bölücü KÜRTÇÜLÜK, EMPERYALİZM, PKK TERÖRÜ, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *