DİNİN KUDSİYETİNİ YOZLAŞTIRANLAR * Fetva çılgınlığı; Heriflere süt yok

Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
26.03.2018

Fetva çılgınlığı; Heriflere süt yok

Geçtiğimiz günlerde İslam’ın Güncellenmesi olurdu olmazdı diye tartıştık. Hem İslamcı çevrelerde, hem de laik çevrelerde bu konu ele alındı.Sonunda, ulema karar vardı ve şimdilik dinde güncelleme ve reform olmaz denilerek sorun rafa kalktı.

Lakin İslamcı köktencilerle, İslamcılar arasındaki bu tartışmanın bittiğini sanmak saflık olur.Zira bu tartışma aslında İslamcıların arasındaki iktidar tartışmasıdır. Yılların tartışmasıdır. Yani bir kasa bir masa tartışmasıdır.

Fethi BENSLAMA tarafından yazılmış, Cihatçı “Üst- Müslümanlar” ya da Ölüm Siyaseti diye İletişim Yayınlarından çıkmış bir kitap okudum.

Sayfa 73’de şöyle bir paragraf var.

“22 Mayıs 2007’de, Kahire’deki en büyük tanrıbilim merkezi El Ezher Üniversitesi’nde verilen, “Büyüklerin Emzirilmesi” adlı fetva, Müslüman alemini şaşkına çevirdi.

Profesörler arasında, iki imam bir erkek meslektaşını “doğrudan meme” vererek beş kez emzirmiş olması koşuluyla, iş yerinde artık üstünü açabileceği ve erkek meslektaşıyla yalnız kalabileceğini ileri süren bir bildiri yayınlamıştır.”

Bu konu Müslüman kadınlar arasında, “sütümü vermem” “Heriflere süt yok” gibi alaycı karşılıklar bulmuştur.Üst-Müslümanlar grubunda fetva çılgınlığı ortaya çıktığında, anlamalıyız ki, köktenci İslamcılar ile ılımlı İslamcılar arasında çatışma çıktı demektir.

Bir kasa bir masa ifadesine de açıklık getirmek gerekiyor. 1924 yılında Hilafetin kaldırılması kabul edilince, İslam aleminde büyük bir travma yaşanmış. Siyasi iktidarın İslam’dan alınıp, laiklere verilmesi biçiminde yorumlanmış ve hem kasayı hem masayı kaybetmek gibi anlaşılmış.

Üst- Müslümanları belki açıklamaya gerek yok ama köktenciliğin militanlaşması ve ölümle kahramanlık mertebesine ulaşılacağına inanmış olması kastedilmektedir.Zaten laikliğe karşı savaşmak için 90 yıl nasıl örgütlendiklerini düşünürsek, bu meselenin sadece bir din meselesi olmadığını olduğunu görürüz. Laiklik dincilerden alınınca hem kasa gitmiş hem masa…

Masa idari gücü kasa parayı temsil ediyor. Kasalara ve masalara saldırılarının bu kadar hızlı olması bundandır. Üst- Müslümanın temel iki düşmanı vardır. Birisi dış düşman birisi de iç düşman. Dış düşman Batı, İç düşman Batıcı Müslümandır.

26.3.2018

This entry was posted in BÜLENT ESİNOĞLU YAZILARI, DİN-İNANÇ, İrtica, ŞERİAT - İRTİCA - KARANLIĞIN AYAK SESLERİ, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *