Fahri Yurtsever
fyurtsever.tr@hotmail.com
Thursday, January 18, 2018
AFRİN-FIRAT KALKANI-SURİYE :
Olası Afrin harekatının, PKK ve hatta Amerika’ya karşı olduğu ve zarureti konuşulup duruyor. Oysa, tam tersi. Eğer bu operasyon yapılırsa, tam da Amerika’nın bölge planına ve ona uyumlu bizimkilerin niyet ve amacına uygun olacak.
Öncelikle, Ayn el Arap-Kobani’de sınır ordusu kuruluyor, bizse operasyonu Afrin’e yapıyoruz. Niye.? Afrin Rusya himayesinde ve biz sözüm ona Amerika’ya karşı operasyon yapıyoruz. Tuhaf.!
Suriye, Halepi kurtarmış, yukarı İdlipe yürüyor, biz Afrin’in güneyinde-İdlipte gözlem noktalarından oluşan bir hat oluşturuyoruz. İlginç.!
En önemlisi, Afrini terör örgütünden temizledikten sonra ne yapacağımız meçhul..
Ne yapacağız.? Dost ve komşu Suriye yönetimine teslim mi edeceğiz, yoksa ılımlı muhaliflere mi bırakacağız.? Aynen Kobani gibi, bizim İslamcı Ilımlı muhaliflerle Suriye’nin kuzeyinde bir kurtarılmış bölge mi oluşturacağız.?
Hala, Suriye rejimine karşı olduğumuza göre ve adına ÖSO denilen ılımlı muhalefeti desteklediğimize göre -bu politikada bir değişiklik gözlenmiyor- ikinci şık akla daha yakın geliyor. Yani amaçlanan, Suriye güçlerinin yukarı ilerleyişini durdurmak gibi görünüyor. İdlipte, geçen hafta Suriye ve Rus güçleriyle yaşanan gerilimde bunu doğrular nitelikte.
Zaten öyle olmasa, meseleyi halletmek, hemde elimizi ateşe sokmadan çok daha basit. Suriye güçlerinin önünü açar ve destek verirsin, onlar Afrini alır, sende sınırındaki bu terörist tehditten kurtulmuş olursun. Bu kadar basit olabilir. Evet, bu kadar basit.!
Fırat Kalkanı harekatıda buna benzer. Söylenen kürt koridorunu kesmek vs olsada,a sıl amaçlanan Halepe ilerleyen ve zorlayan Suriye rejim güçlerine karşı, ılımlı muhalif güçlere koruma kalkanı oluşturmak ve Türkiye ile lojistik koridorunu açık tutmak.. Süleyman Şah karakolunu alıp kaçanların, Fırat kalkanı harekatına kalkışmaları anlaşılır gibi değil zira.
Anlaşılan, Şamda Emevi camiinde namaz kılamasak da, Suriyenin kuzeyinde İslamcı bir kurtarılmış bölgeyle-devletle idare edeceğiz. Aynen, Barzani devletine, Fıratın doğusunda -nerdeyse adı hiç anılmayan, önemsenmeyen, gözden ırak tutulan, Kobani denilen- Ayn el Arapta PKK Kürt devletine razı olduğumuz gibi..
Esasen, razı mı olduk, ikna mı edildik, işimize gelen bu muydu, yoksa napalım elimizden gelen bu kadar mı, reel politik mi biraz karışık.!
İşin başında anlaşma şuydu:
Suriye baharı kolay işti.
Masada olacak, pastadan pay alacak, bizim Müslüman biraderlerle Neo Osmanlı yolunda acayip fiyaka basacaktık. Buna karşılık, Amerika bize PKK nın silahlı güçlerini Türk topraklarından çekme sözü vermişti.
Açılım süreci.
Türkiye’den çık, Irakta maalesef Barzani var, Suriyeyi verelim denmişti örgüte.. Ama Esad’a karşı savaş. Bu oyunlarda tecrübeli, diplomaside kaşarlanmış örgüt verileni aldı ama yapması gerekende ayak sürüdü. Niyesi, ayrı bir yazı konusu. Beraberinde, Rusya bölgeye gelerek rok yaptı, şahı korumaya aldı. Nitekim, Suriye Baharı kararmış olsada, Amerika-İsrail açısından olan, kardan zarar hesabıydı. Ehh, bizde kara ve zarara ortaktık, koalisyon ortağıydık sonuçta.!
Bütün bu zaman içinde, PKK nın ülkemizde aktif askeri faaliyette bulunmadığına dikkat.
Bu noktada, dış politika gereği, Türkiye sınırlarını güvenli hale getirmek ve tutmak istiyorsa, yapması gerekenler çok açıktır. Komşularla iyi ilişki, içişlerine karışmama ve mevcut sınırlara saygı.
İki, dış politika-ulusal güvenlik hususlarında, şu birkaç parametre turnusol kağıdı gibidir. 1-Kıbrıs. Kıbrıstan vazgeçen, çözüm peşine takılan bir insiyatif, dışarıda hiçbir hakkın savunucusu olamaz. 2-Ege. Adalar ve kıta sahanlığı 3-Ermeni Meselesi. 4- Kandil dururken, Sincar-Şengal dururken, yılanın başı dururken.. Barzani dururken.. Gerisi faso fisodur, bataklıktaki sinekle uğraşmaktır. 5- İncirlikten sevkiyatlar sürerken, Amerika’ya kafa tutmak ne menem iştir.? 6-Habur’dan beslerken, havadan bombalamak nasıl okunmalıdır.?
Uzatmanın manası yok. Bu sadece kafa karışıklığıyla, yalpalamakla yada tv de kendinden menkul uzmanların esnek politika izleniyor cinliğiyle, manevrayla açıklanabilecek bir durumda değildir. Hele, Avrasya ya yönelmek şark kurnazlığı, asla.! Bunların en iyi örneği, Abdülhamittir. Öyle bile olsa bile, bunlar ancak karikatürü..
Amerika, ne zaman örgüte veya Barzani’ye sopa göstermek isterse, hep Türkiye’yi kullanır. Bu unutulmamalı. Hep bizi kullanır. Bizimkiler de, o yörüngeden asarlar keseler ipe un sererler ama zinhar çıkamazlar. Çıkmazlar. En başta, fikri genetik altyapıları izin vermez çünkü. Analarından emdiklere süte, Amerikan süt tozu karışmıştır. Üstelerine giydikleri İngiliz kumaşındandır.
Geldikleri gibi giderler diyebilecek bir yürek, ya istiklal ya ölüm diyebilecek bir iman, ancak O’nun hamurundan olanlarda vardır.
Çözüm, çok basittir. İncirlik orada. Kandil orada. Sincar Şengal orada..!
F.Y. 18.01.2018
