HABEREyorum
Değerli arkadaşlar ,
Aşağıdaki haber ne yazık ki ülkemizin totaliterden öte Faşist bir yönetime geçtiğinin açık bir kanıtıdır. AKP’nin ve AKP’li cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidarını DEMOKRASİ kuralları dışında sürdürebilmesi için gezi olayları sürecinde kurulan HÖH ve Osmanlı ocaklarına PARAMİLİTER MİLİS güçlerine KOLLUK GÜÇLERİNİN yetkisini veren bir kanun KHK ile yasalaştırılmıştır.
Anımsatmak isterim ki ; gezi olaylarında beyaz gömlekli sivillerin ellerinde sopalar ve demir çubuklarla polislerin yanında GEZİ GENÇLERİNi acımasızca darp ettiklerini ve hatta ellerinde palalar ile terör estirdiklerini hep birlikte izlemiştik. Bu arada AKP gençlik kollarının aralarındaki mesajlaşmalar açığa çıkmış ve Taksimde Polis kıyafetleri giyerek Gezi gençlerine ÖLÜM diyecek kadar faşist söylem ve eylemlerde bulunmuşlardı. Bu gençleri kim organize etmiş ve kolluk güçlerinin üniformalarını vermiştir ?
Cumhuriyet gazetesinde 14 Aralık 2017 tarihinde Aydın Engin şöyle yazdı ;
“HÖH (Halk Özel Harekatı) kuruldu.HÖH, Halk Özel Harekâtı’nın kısaltması.Siyasal literatürde buna paramiliter örgütlenme denir. Devletin ordu ve polis gibi yasal siyasal güçlerinin dışında bir örgütlenmedir. Sözlük anlamı da bunu açıklar. Para “uzak, dışında” anlamı veren bir ön ektir. Militer ise malum askeri güç, ordu demek. Yani paramiliter ordu dışı silahlı güçtür ve demokrasilerde, hukuk devletlerinde suçtur. HÖH yasal olarak teşkilandı ve resmen dernek oldu. Ankara’da bina kiralayıp alnına da koskoca bir tabela yarleştirdi; Halk Özel Harekâtı Ankara İl Başkanlığı. Kaportasında nal gibi harflerle HÖH yazan otomobillerle alacalı bulacalı gerilla üniforması giymiş HÖH’çüler PARAMİLİTER güç olarak ortalarda dolaşmaya başladılar.”
AKP gençlik kolları (AK tosunlar) ,Osmanlı Ocakları ve HÖH , Hitlerin ve Mussoloni’nin faşist paramiliter güçleri gibi İktidarın sürekliliğini topluma kaba güç uygulayarak korkutarak sağlamak amacıyla dizayn edildiler . Ve bu oluşumların silahlandığı haberleri fotoğraflarla birlikte gündeme düştü.
Bu faşist güçlerin tek bir elden etkin şekilde yönetilmesinde emekli askerler tarafından kurulmuş olan ve Ergenekon , Balyoz sürecinde Fetullahi grupla birlikte hareket eden askeri amaçla kurulmuş olan SADAT şirketinin ve bu şirketin kurucusu ve yöneticisi olan ve Cumhurbaşkanı baş danışmanlığına getirilmiş olan emekli general Adnan TANRIVERDİ’nin etkin olduğunu düşünebiliriz.
özellikle 15 Temmuz ihanet kalkışmasında SADAT’ın büyük rolü olduğu yazılmaktadır. Boğaz köprüsünde “neden orada olduğunu bilmeyen” bir kaç aylık askeri öğrencinin başını tekbir getirerek kim kesmiştir ?
İşte bu KHK yasası ile ;
“696 sayılı KHK ile getirilen yeni maddeye göre “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleşen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden” kişilerin, fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu olmayacak.”
AKP’nin PARAMİLİTER güçleri bu KHK ile yasal korumaya alınmaktadır. Bu da Demokratik toplum eylemlerinde hak arayanlara karşı , yasalara bağlı olmayan faşist bir sivil güç çıkartacaktır.
Naci Kaptan
Cumhuriyet
24 Aralık 2017 Pazar
Bağlantılı yazılar
-
Semih Özakça’yı ziyaret eden hocası Yrd. Doç. Dr. İrfan Mukul ihraç edildi
-
695 sayılı KHK ile ihraç edilenlerin tam listesi
-
695 sayılı KHK ile göreve iade edilen 115 kişinin listesi
AKP yanlısı milislere KHK kalkanı
696 sayılı KHK ile getirilen yeni maddeye göre “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleşen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden” kişilerin, fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu olmayacak.
696 sayılı KHK ile getirilen yeni maddeyle 15 Temmuz darbe girişimi ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemler kapsamına sokulacak girişimlerin bastırılması kapsamında hareket edecek sivillerin hiçbir sorumluluğu olmayacağı belirtildi.
KHK’de yer alan 121. maddede “Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır” denildi.
8 Kasım 2016 tarihli, 6755 sayılı “Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun”da yer alan 37. maddenin 1. fıkrası şöyle:
MADDE 37– (1) 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında, karar veya tedbirleri icra eden, her türlü adli ve idari önlemler kapsamında görev alan kişiler ile olağanüstü hal süresince yayımlanan kanun hükmünde kararnameler kapsamında karar alan ve görevleri yerine getiren kişilerin bu karar, görev ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.
