DERİNLEŞEN BÜYÜK KARMAŞADA TÜRKİYE’nin DURUMU * Yetmez ama evet için güzel final.. Maalesef * Durumun vahametinin farkında değilsiniz. Türkiye’yi ekonomik olarak çökertecek bütün politikalar son 15 senede uygulandı. Şu an çok yüklü borçtan başka elde ne fabrika, ne şirket, ne üretim kaldı .

Yetmez ama evet için güzel final.. Maalesef

MÜTHİŞ BİR YAZI, YAZARI PAYLAŞIMA KAPALI
YAYINLADIĞI İÇİN İSİMSİZ OLARAK PAYLAŞIYORUM:

”ZENGİNLER, FAKİRLERE
TANRI’DAN BAŞKA BİR ŞEY BIRAKMADILAR”

Nietzsche’ye saygıyla ..

Face’deki artık son ciddi yazılarımdan biri, sıkıldım, anlatmayı beceremediğim için sıkıldım !!! ( bundan sonrası için 5-6 yazı daha koyacağım.)

Hülooggg Reza itirafçı oluyor, acaba konuşacak mı gibi derin analizler yapan arkadaşlar, bunları takip eden kitlenin belki de kütle demem lazım, büyüklüğü artık çok yorucu gelmeye başladı.Son bir seneyi aşkın süredir yazdım, Reza Zarrap, Türkiye ve İran’dan gelecek can güvenliğine yönelik tehditler sebebiyle ’TÜRKİYE’de ’’ Amerika’ya teslim ve itirafçı oldu. Ötesi senaryosal idi !!!!

Bu bir dünya geneli projeydi, parayı yönetenlerin dünyada 10.000 $ lık para hareketini bile takip edebildiği günümüzde, ancak oldukça eğitimsiz olanların kafayı kuma gömerek saklanacaklarını düşündüğü ve sonuçlarını hesaplayamadığı bir proje.Sistemin bu güne kadar göz ardı etmesi hatta teşvik etmesi, ve belli bir zamanlamada ortaya çıkarmak üzere her şeyi kayıt altına alması..

‘’Zarrap davasıyla’’ sadece Türkiye ve İran değil, Katar, Suudi Arabistan, Rusya, Avrupa, ABD dahil tüm dünyayı ‘’kara para/ terör finansmanı’’ gerekçesiyle yapılacak düzenlemelerle ekonomik olarak etkileyecek bir sürece girilmekte.

Ne tesadüftür ki, 120 dünya liderinin de Paradise Papers’da off shore hesaplarının döküldüğü süreç .

Atatürkçü oldu diyenlere..

Durumun vahametinin farkında değilsiniz. Türkiye’yi ekonomik olarak çökertecek bütün politikalar son 15 senede uygulandı. Şu an çok yüklü borçtan başka elde ne fabrika, ne şirket, ne üretim kaldı .Son 3-4 senedir net hata noksan kaleminden ( kaynağı belirsiz, nereden geldiği belli olmayan) parayla dönen ekonomi eşiği geçildi. (Zarrap davası sonunda dilerim bu para kaynağını da öğrenmeniz zor olmaz.)

Tarihsel bakarsak ;

22 mart 2016 Reza Zarrap ABD-Miami’de tutuklandı.
6 Mayıs 2016 Muktedir tarihinde ilk ‘Batı karşıtı’ konuşmasını yaptı.
10 Kasım 2017 Muktedir Atatürkçü oldu.

Değişimin ardına bakarsak ;

Zarrap davasıyla Türkiye’deki 6 Banka topun ağzında, Halkbank Gn. Md. Yrd. Hakan Atilla tutuklu…

İlk sinyalini Türkiye – İran – BAE arasındaki altın ticaretinin/ kara para trafiğinin yoğun olduğu 2014’de aldığımız, Ziraat Bankası’ New York Şb. sinin Amerikan Hazine Bakanlığı müfettişleri tarafından denetime alındığını hatırlayın. Aynı senenin yazında İran yaptırımlarını deldiği için (aynı gerekçeden hareketle !!! ) dünyaca ünlü 2 büyük bankaya cezalar kesildi.

BNP Paripas 8.9 milyar dolar, Credit Suisse 2.6 milyar dolar !!!!!!!!!
Şimdi bu dava sonucunda 6 Bankaya kesilmesi muhtemel ceza 24 milyar $.

Tahminim, bu borca ( gelmesi muhtemel demiyorum, % 100 gelecek olan bu borca ) ve günü gelen dış borç ödemelerimize karşılık, BB’nın açıklamasıyla, ‘’Darbe girişimin ardından ekonomide yaşanabilecek sıkıntıları minimuma indirmek için ‘’kurulan, Osmanlı’daki Düyun-u Umumiye türevi, Türkiye’nin dev kurumlarında Hazine’ye ait olan tüm hisselerin devredildiği Türkiye Varlık Fonu, o bildiğiniz Varlık Fonu kuruldu.

Türkiye’nin döviz rezervinin Nordea Bank’da, altın rezervinin ise borca karşılık rehin olmak üzere ( yıl 2015, Bizzat Mehmet Şimşek’in ağzından) Bank of England’da olduğunu daha öncede yazmıştım. Şekli uygulama şöyledir. Türkiye’nin ‘’REHİN’’ verdiği altın miktarının rakamsal değeri belirlenip verilen krediler ve faizler bu bedelden düşülmek üzere, Türkiye’ye borç verilir. Acaba ne kaldı geriye ki, altın toplama kampanyaları bu denli hızlandı ?

2017’nin ilk 9 ayında cari açık, geçen senenin aynı dönemine göre, % 27 artarak 31,1 milyar $’a, son 12 ayda gerçekleşen cari açık ise, önceki aya göre, 3 milyar $ artarak 39,3 milyar $’a çıktı.

Öte yandan özel sektörün 2017 Eylül sonunda uzun vadeli borcu 214,4 milyar $, kısa vadeli borcu 17 milyar $ oldu. Buna (2018) Zarrap davasından gelecek para cezasını da eklerseniz, ekonomi bilmenize gerek olmadan basit toplama çıkarma işlemiyle sonucu görürsünüz.

Merkez Bankası’nda şu an bulunan rezervlerin büyük kısmı, özel şirketler ya da kişilerden tahvil senedi ve kredi karşılığı alınan paralardan oluşmaktadır yani bu para Hazinenin kendi parası değildir. Yeterli rezerv olmazsa, günü geldiğinde tahvillerin ödemesi yapılamayacaktır… O yüzden daha önce okuyanların bildiği gibi banka mevduat ve döviz tevdiat hesaplarınıza dikkat dedim. Devlet tahvili karşılığı paralarınıza ihtiyaçları olacaktır, onlar da bitince devlet tahvillerini iyimser bir fikirle soba yakmakta kullanabilirsiniz.

Memur ve emekli maaşlarının 2018 içinde ödenemeyeceği vurgusunu bir kez daha yaparak, işin siyasi boyutuna gelirsek, terör finansmanı ve teröre destek veren ülke kapsamına alındıktan sonrasında gelecek yaptırımlara karşı, Atatürk masallarıyla konu süslenerek Zarrap davası “Milli bir mesele” havasında millete sunulmaya başlanacak.

Ambargolar sebebiyle kapanacak kapılar bilindiğinden, öncesinde ‘’milli ekonomi’’ vurgusu yapılarak ithalat/ ihracat sisteminde değişikliklere gidilecek. (büyük ihtimal 80 öncesi) Tüm medyadaki algı ajanlarıyla da “Türkiye köşeye sıkıştırılmak isteniyor” mesajı beyinlere kazınacak, en Atatürk’çü, en milliyetçi onlar olacak !!!

Yaşasın Değişim !!!!!!!!!!!

80’lerde en azından tarımsal olarak kendine kendi yeten bir ülkeyken, günümüzde tohumdan etine kadar ithal eden ülke .. Tek ağacın, tek tohumun kıymetini görecek ve yaşayacak bu halk.. ..

Lütfen para etmiyor diye kayısı, fındık ağaçlarını, rant beklentisiyle zeytin ağaçlarını kesenleri, buğday beklentimi karşılamadı deyip ekimden dikimden vazgeçenleri uyarınız !!!!!!!

2018 sonlarına doğru gerçekler tüm çıplaklığıyla dökülecek !!

Eğitimi, sağlığı, sanayisi, tarımı, hayvancılığı, suyu, toprağı ve Cumhuriyet tarihinin tüm kazanımlarıyla bilinçli olarak tüketilmiş bir ülkede, Kurtuluş savaşı zamanlarını mumla arayacağınız ölçüde( 2019 itibariyle) çok zor günler kapıda. (Önceki paylaşımlarımda Nato’dan atılma sürecini, dış müdahaleleri anlatmıştım, Şubat/ Mart 2018 ve Mayıs 2019 da yaşanması olası 2 vakayı es geçerek) Belki çok önceden yazdığım için izi kalmıyor ancak görene o kadar basit, her adımı belli olan bir proje.

Mümkünse olayların arka planlarını düşünün.Görebildiğiniz, düşünebildiğiniz ölçüde kurtuluş şansımız var hepimizin.Her gelen sene bir öncekini aratacak.

O yüzden mutlu olun, yaşadığınız her günün kıymetini bilin

This entry was posted in Ekonomi, EMPERYALİZM, YOLSUZLUKLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *