SABANCI ÜNİVERSİTESİ ÖNCÜLÜĞÜNDE YAPILACAK OLAN ERMENİ ÇIKARLARI YANLISI ÇALIŞTAYA TEPKİ GÖSTEREN , VATAN PARTİSİ’nin , ULUSALCI BASININ , DUYARLI DERNEKLERİN AYDINLARIN VATANDAŞLARIN ÇABALARI SONUCUNDA SABANCI ÜNİVERSİTESİ GERİ ADIM ATTI

SABANCI ÜNİVERSİTE REKTÖRLÜĞÜNÜ ÖZELEŞTİRİYE DAVET 

Ermeni sorununu Ermeni’ler lehine sürekli kaşıyan ve Atatürk düşmanı öğretim üyelerini de kadrosunda bulunduran SABANCI ÜNİVERSİTESİNİN NEREYE KOŞTUĞUNU anlatan yazılarıları da unutulmaması adına aşağıdaki linklerde tarihe not düşmek adına bilginize sunuyorum.

Aslında örgün ağda bu konuda değerli aydınların Yurtseverlerin , Ermeni sorunu hakkında gerçek akademik çalışmalar yapan ve yazan değerli arkadaşların da bir çok yazısı vardır.

Sabancı Üniversitesi sözde akademik çalışmalar yapılıyor SAVINI ileri sürerek emperyal efendilerin kayığında kürekçiliğe soyunmuştur. Sayın Yolmaz Dikbaşın bu konuda paylaşmış olduğu TETİKÇİ PROFÖSÖR isimli yazısında SABANCI ÜNİVERSİTESİNİN emperyal efendileri tarafından sahiplenildiği ve kadrolar üzerinde yönetim gücüne sahip oldukları açıkça yazılmaktadır. (Bakınız “İĞFAL”, Asya Şafak Yayınları, Birinci Baskı, İstanbul, ocak 2011)

Sabancı Üniversitesinde Atatürk düşmanı Prof. Dr. Cemil Koçak , Ermeni tezleri yanlısı Prof.Dr. Fikret Adanırdan sonra şimdi de Prof.Dr. Hülya Adak sahneye çıkmıştır. Böylece Yılmaz Dikbaş’ın İĞFAL kitabındaki savları da onaylanmaktadır

Emperyalistlerin yalan savlarını savunan bu kişiler hakkında Üniversite yönetimine yazılan yazılara yanıt ise genel anlamı ile ;

“Bu açıklamalar veya çalıştay Üniversitemiz tarafından yapılmamıştır. Akademik çalışmadır . Bizi bağlamaz !!! “

Vah ki ne vah … Kendi ülkesi aleyhine ve küresl düzenin gerçek dışı isteklerine uygun davranan ve ABD’de kuluçkaya yatırıldığı yazılmış olanlara Üniversitenin imkanlarını sunmak onlarla birlikte olmak değil midir ?

Sabancı Üniversitesi böyle davranarak adını kirletmektedir.

Naci Kaptan

https://nacikaptan.com/?p=49205
https://nacikaptan.com/?p=621 
https://nacikaptan.com/?p=17492 
https://nacikaptan.com/?p=49192
https://nacikaptan.com/?p=49222

Aydınlık
7.9.2017

Vatan Partisi: Artık ihanet çalıştayları yapılamaz!

Berlin’deki soykırım çalıştayından Sabancı Üniversitesi’nin çekilmesi ve Türk akademisyenlerin listeden çıkması üzerine Vatan Partisi’nden açıklama geldi

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Semih Koray, Prof. Dr. H. Zafer Kars ve Av. Nusret Senem, Berlin’de düzenlenecek olan sözde Ermeni Soykırımı çalıştayıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.

Koray açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“University of Michigan, Lepsiushaus Potsdam, Sabancı Üniversitesi ve University of Southern California-Dornsife’ın birlikte düzenledikleri ‘Ermeni ve Türk Akademisyenleri Çalıştayı 2017’nin 14-17 Eylül tarihleri arasında Berlin’de gerçekleştirilmesi planlanmaktaydı. Başlığı ‘Bugünün İçindeki Geçmiş: Ermeni Soykırımına Avrupa’nın Yaklaşımları’ olan çalıştayın açılışında ilk konuşmayı Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hülya Adak’ın yapması tasarlanmıştı.

Çalıştayın programında Bilgi Üniversitesi, Kemerburgaz Üniversitesi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ve Koç Üniversitesi mensubu olan konuşmacılar yer almaktaydı. Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Dr. Doğu Perinçek’in, Sabancı Üniversitesi’ni vatana ve bilime sadakate çağıran basın toplantısıyla başlattığı kampanya sonucunda Türk üniversitelerinden bu çalıştaya katılıma karşı tepkiler çığ gibi büyüdü. Bunun sonucunda Sabancı Üniversitesi’nin logosu çalıştay program ve sitesinden kaldırılırken, Prof. Dr. Hülya Adak programdan çekildi. Sabancı Üniversitesi, kendi sitesinden bu çalıştaya ev sahipliği yapmadığını açıkladı. Çalıştay tarihleri 15-18 Eylül olarak değiştirildi. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi mensubu olan öğretim üyesi programdan çekilirken, Koç Üniversitesi programda mensubiyeti Koç Üniversitesi olarak gözüken öğretim üyesinin kendi üniversiteleriyle kurumsal bir ilişkisinin kalmamış olduğunu açıkladı. YÖK, Sabancı Üniversitesi’nin çalıştaya katılımı konusunda sorumlu bir tutum alarak görevini yerine getirdi. Vatan Partisi’nin müdahalesiyle kısa sürede elde edilen bu sonuçları olumlu bulmaktayız.

Hem çalıştayın değiştirilmiş olan programında Bilgi ve Kemerburgaz Üniversitelerinden olan katılımın hâlâ sürmesi nedeniyle, hem de üniversitelerimizin ‘vatana ve bilime sadakat yükümlülüğü’nün bundan sonra da çiğnenmemesini sağlama adına, çalıştaya ilişkin değerlendirmemizi milletimiz ve bilim topluluğumuzla paylaşmak istiyoruz.

Bu çalıştay, uluslararası hukuka aykırı bir önyargıyı dayatma toplantısıdır. ‘Ermeni Soykırımı’ önyargısını benimsemiş olmak, çalıştaya katılmanın önkoşuludur. Önyargı, Ortaçağ’a ait bir kavramdır. Bilim özgürlüğü, önyargılara karşı mücadele ederek kazanılmıştır. Önyargı, özgürlüğün değil, yasaklamanın aracıdır. Bilimde ‘önyargı özgürlüğü’ yoktur. Bu çalıştayda bilime tek bir işlev yüklenmektedir. O da bilimin ülkemizi zaafa uğratmaya yönelik bir siyasal propaganda aracı olan sözde ‘Ermeni Soykırımı’nı dayatmanın örtüsü olarak kullanılmasıdır. Çalıştaya Türk üniversitelerinden ya da Türk kökenli öğretim üyelerinin katılımına özen gösterilmesi de, bütünüyle bu örtüyü pekiştirmek amacıyladır.

Soykırım hukuki bir kavramdır. Parlamentolar, üniversiteler, çalıştaylar, ‘soykırım hükmü’ kuramazlar. AİHM Perinçek-İsviçre Davası Büyük Daire ve 2. Daire kararlarına göre 1915 olayları ‘Yahudi soykırımı’ sınıflamasına girmemektedir. ‘Soykırım hükmü’ ancak eylemin yapıldığı ülkenin yetkili mahkemesi veya yetkili uluslararası ceza mahkemesi tarafından verilebilir. Ortada böyle bir hüküm yokken, sanki varmış gibi ‘Ermeni Soykırımı’ndan söz etmek, ‘soykırım’ kavramının amaçlı olarak çarpıtılmasıyla uluslararası hukukun çiğnenmesinden başka bir anlam ifade etmez. Kavramları çarpıtmamak bilim ahlakının bir gereği olduğu gibi, hukukun üstünlüğü, en başta bir bilim topluluğunun özenle saygı göstermesi gereken bir insanlık kazanımıdır.

‘Ermeni Soykırımı’ yalanı, 1980’lerden bu yana sözde ‘Kürdistan’, özde ‘İkinci İsrail’in kurulması amacı için kullanılmaktadır. Bu psikolojik savaşın hedefi, Türk Ordusu’nun yaptırım gücü kullanmasını engellemek ve Türkiye’yi vatanını savunamaz hale getirmektir. Çalıştayın özellikle ‘Ermenilerin ve Kürtlerin kaderleri arasındaki kenetlenmeyi’ konu alan 5. Paneli, bu hedefin doğrudan ifadesinden başka bir şey değilidir. Çalıştayın, sözde ‘Kürdistan’ın Bağımsızlığı’ Referandumunun gündemde olduğu, ABD’nin PKK-PYD’yi ağır silahlarla donattığı ve ülkemizde iç cepheyi bölme çabalarını yoğunlaştırdığı bir dönemde düzenlenmesi, bu etkinliğin doğrudan Türkiye’ye karşı düzenlenmiş olduğunu çıplak biçimde gözler önüne sermektedir. Bu çalıştay Türkiye’yi olduğu gibi, Avrupa ülkelerinin Türkiye ile olan dostluğunu hedef almaktadır.

Üniversitelerimizde bilim ve Türkiye karşıtlığına özgürlük tanınamaz. Bilim, vatan ve hukuk karşıtlığıyla malul böyle bir çalıştaya katılım, katılanların siciline kara bir leke olarak geçecektir. Biz, ülkemizdeki hiçbir üniversite ve öğretim üyesinin ne bugün, ne de yarın böyle utanç verici bir duruma düşmesini arzu etmiyor ve hâlâ çalıştay programında yer alan katılımcıları ve kurumlarını bu çalıştaydan çekilmeye davet ediyoruz.”

https://www.aydinlik.com.tr/vatan-partisi-artik-ihanet-calistaylari-yapilamaz-politika-eylul-2017
This entry was posted in ERMENİ SORUNU, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *