HIRİSTİYANCI HACI *** En beğendiğim tanım “baldırı çıplak” oldu. Biraz kibarı da “emekçi sınıfının, işi bulunmayan, sınıf bilinci olmayan, çok yoksul, en alt bölümü” olarak yazılmış. Şimdi Türkiye’de siyaseti belirleyen zümre bu zümre. Ne sandınız?

Yazıya Yorum

Harika bir tespitte bulunmuş Yılmaz ÖZDİL.

Geçenlerde “Lümpen Proleterya” le lgili de bir yazı vardı. Silahlı lümpen proleterya ne yapar onu izah ediyordu. “Lümpen proleterya” tarifi için bilgiçlik taslayacak değilim. Google güzelce yazmış. Oradan beğendiğim tiplemeyi alıntı olarak aktaracağım.

En beğendiğim tanım “baldırı çıplak” oldu. Biraz kibarı da “emekçi sınıfının, işi bulunmayan, sınıf bilinci olmayan, çok yoksul, en alt bölümü” olarak yazılmış.

Şimdi Türkiye’de siyaseti belirleyen zümre bu zümre. Ne sandınız?

Dün, köyünden kaçıp, “mitili (yorgan) sırtında” büyük şehirlerin varoşlarına inip, “hemşehri” ve “seçmen derdindeki belediye başkanı ve avanesinin” himmetiyle, şehirlerin etrafında çevirdiği hazine-devlet-millet arazilerinin üstüne yatırılıp, cambazlarının baş destekçisidir.

Bunlar “işini bilen” dünyanın “menfaat dünyası” olduğunu birbirlerinden görerek öğrenen ve bizim gibi okumuşların anlayamayacağı bir dille konuşan, birbirini çok iyi anlayan insanlardır.

Bizim gibi okur-yazar takımının kendileri için zararlı ve “idealist enayiler” olduğumuzu düşünürler ve de bizim gibilerden hiç hoşlanmazlar.

İyi bilinmelidir.

ZEKI SAHIN

YILMAZ ÖZDİL
22 Ağustos 2017

HIRİSTİYANCI HACI

Akp el koymadan önce atv Haber’i yönetiyordum, Almanya’ya muhabir gönderip canlı yayın yaptırmıştım.

İsmi, Osman Kalın’dı.
81 yaşındaydı.
Hacı’ydı.

Berlin’in göbeğine, utanç duvarının dibine gecekondu dikmişti, bahçesi de bildiğin tarlaydı, telle çevirmişti, sebze meyve ekiyordu.Hatta, biz o habere “Berlin’e ektim soğan” başlığını atmıştık.

Bahçeyi 1964 senesinde ufak ufak ilk çevirdiğinde 25 metrekareymiş, biz haber yaptığımızda yayıla yayıla 500 metrekareye ulaşmıştı.

Elektriği yoktu.
Papazı kafalamıştı,
suyu kaçak olarak hemen yanıbaşındaki kiliseden alıyordu.

(Almanya’da olur mu öyle şey diyenler, lütfen internete girip baksın, canlı yayınımız, haberler, fotoğraflar, hepsi orada duruyor.)

Belediye ekipleri geldiğinde gecekonduya Türk bayrağı asıyor, mahallenin gençlerini topluyor, “bunların hepsi nazi, Türk düşmanları, din düşmanları” diye bağırarak, hadise çıkarıyordu, kazmayı kapıp saldırıyordu.

Almanlar illallah demişti.
Ölse de kurtulsak diye gün sayıyorlardı.

Açtık kamerayı, uzattık mikrofonu, sorduk Hacı Osman’a…

– Kime oy verdin?
– Hıristiyan Demokratlara.
– Niye?
– Elektrik, su bağlayacaklar da ondan.
– E baba, sen nasıl hacısın?
– Orasını karıştırma, önce can sonra canan, menfaat dünyası oğlum!

Aynen böyle demişti.
“Menfaat dünyası oğlum.”

Unutmadan ekleyeyim, röportajı yapmak için bizden 200 euro istemişti hıristiyancı hacı… Pazarlık etmiş, 20 euroya el sıkışmıştık, cebine koymadan tek kelime konuşmamıştı.

Ve, hani şimdi asrın liderimiz “sakın yanlışa düşmeyin, Hıristiyan Demokratlara oy vermeyin, bunlar Türkiye düşmanıdır” filan diyor ya… Çağrı yaptığı ahali, işte budur.

(Almanya’daki fikri hür vicdanı hür irfanı hür, demokrasiyi özümsemiş vatandaşlarımızı tenzih ederim.)

Menfaatin dini imanı yoktur.
Bunu en iyi Akp bilir.

*Angela Merkel iki kilo makarna, yarım ton avanta kömür verirse…
Tulum çıkarır hacı Osmangillerden!

http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/yilmaz-ozdil/hiristiyanci-haci-1983642/

This entry was posted in Yılmaz Özdil, YOBAZLIK - GERİCİLİK, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *