AİHM kararı ile Referanduma dair tüm işlemler iptal olabilir’ * YSK Başkanı rehin alınmış iddiası

BirGün
16.08.2017

‘Referanduma dair tüm işlemler iptal olabilir’

AİHM’e yaptığı başvuruya dair konuşan Eski CHP Konya Milletvekili Avukat Atilla Kart, “Mahkemenin kararı sonuçları geçersiz kılabilir” dedi.

Kart, seçimlerde yaşanan usulsüzlüklere ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuruda bulunurken, konuyla ilgili gelişmeleri Sözcü yazarı Saygı Öztürk köşesine taşıdı.

Öztürk, “Mahkeme, ‘hak ihlali var‘ derse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AKP Genel Başkanlığı, bu sıfatla tesis ettiği tüm işlemler sona erecek, HSK’nın tesis ettiği tüm işlemler de ‘yok’ hükmünde olacak” ifadelerini kullandı.

Öztürk’ün yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Başvurunun esası iki temel gerekçeye dayandırıldı. 1- Adalete erişimin engellenmesi, 2- Etkili başvuru yolları hakkının kısıtlanması… Bu iki ihlal Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6/1 ve 13. Maddesi’nin ihlali anlamına geliyor. 21 Haziran 2017 tarihinde yapılan başvurudan sonra Atilla Kart’a yapılan tebliğlere göre ‘Ön İnceleme’ ve ‘Raportör Yargıç’ aşamaları geçildi. Dosya, mahkeme aşamasına intikal ettirildi.

Başvuru dava olarak kabul edildi. Bundan sonra davanın esasına girilip yargılama yapılacak. Davanın ne kadar süreceği tamamen AİHM’in takvimine bağlı…

Dava esastan kabul edildiği takdirde ne olur? Bu takdirde Türkiye’de adalete erişimin engellendiği yani YSK’nın idari işlemini, Danıştay 10. Dairesi’nin, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun “Benim bu işlemi yargısal olarak yetkim yoktur” diyerek incelemeden kaçınması, Anayasa Mahkemesi’nin de benzeri yönde kararlar vermesi masaya yatırılacak. Karar, Kart’ın lehine sonuçlanırsa, vatandaşın adalete erişemediği, adil yargılama hakkını, iç hukuk anlamında etkili başvuru hakkını da kullanamadığı, başvuru yollarının işlemez hale geldiği, mahkeme kararıyla hükme bağlanmış olacak.”

‘TÜRKİYE BU GÜNDEME HAZIR OLMALI’

“Bunun anlamı, hak ihlallerinin yarattığı sonuçların giderilmesi zorunluluğudur. Bunu uygulayacak olan da ülkemizin anayasal kurumlarıdır. Atilla Kart bu konuda şunları söylüyor:

‘Ama tecrübelerimizden biliyoruz ki hükümet, bu yöndeki muhtemel yargı kararını savsaklamak, sürüncemede bırakmak konusunda bir çaba içine girecektir. İşte bu noktada bir taraftan Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi mekanizmaları devreye girecek, bir taraftan da Türkiye’de siyaset, kamuoyu konuyu tartışacaktır. Türkiye bu gündeme hazır olmalıdır. Önemli olan Türkiye’nin barışına ve demokrasisine, bütünlüğüne sahip çıkarak bu süreçleri hukuk ve siyaset yoluyla aşmaktır. Bu yöndeki muhtemel gelişmeleri şimdiden siyaset kurumunun ve kamuoyunun bilgi ve takdirlerine sunmak gereğini duyduğum için bu gelişmeleri ilk kez sizinle paylaştım.’

Mahkeme, ‘hak ihlali var’ derse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AKP Genel Başkanlığı, bu sıfatla tesis ettiği tüm işlemler sona erecek, HSK’nın tesis ettiği tüm işlemler de ‘yok’ hükmünde olacak.

Kart, başvurusuna CHP’nin, İstanbul Barosu’nun YSK başkan ve üyeleri hakkında yapmış olduğu suç duyurularını da dayanak olarak aldı. AİHM kararıyla Türkiye yakın bir gelecekte farklı bir gündeme oturursa buna şaşırmayalım.”

http://www.birgun.net/haber-detay/referanduma-dair-tum-islemler-iptal-olabilir-175078.html

BirGün
22.04.2017

YSK Başkanı hakkında flaş iddia

Aydınlık gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar, YSK Başkanı Sadi Güven’in FETÖ’cülük iddiasıyla tutuklama tehdidiyle rehin alındığını iddia etti.

Önkibar, kaleme aldığı yazıda, “Anlatılanlara göre Sadi Güven ve bazı YSK üyeleri FETÖ’cülük iddiasıyla meslekten atılma ve tutuklanma tehdidi ile rehin alınıp mühürsüz zarflarla kullanılan oyların kabul edilmesine zorlanmış” ifadelerini kullandı.

Önkibar’ın Aydınlık gazetesindeki yazısının ilgili bölümü şöyle:

“AKP’nin silahşörü Cem Küçük’ün bile FETÖ’cü dediği Yüksek Seçim Kurulu Başkanı.

Anlatılanlara göre Sadi Güven ve bazı YSK üyeleri FETÖ’cülük iddiasıyla meslekten atılma ve tutuklanma tehdidi ile rehin alınıp mühürsüz zarflarla kullanılan oyların kabul edilmesine zorlanmış.

Aslında kurulan bu oyun referandumda hayır çıkması ihtimaline matufmuş!

Şayet hayır çıksaymış, geçmişteki Güroymak örneğinde olduğu gibi bu mühürsüz seçmen kağıtları sebebiyle referandum iptal edilecekmiş ki bu iddiayı seslendirenlerin içinde milletvekilleri Yusuf Halaçoğlu ile İlhan Cihaner’de var.

Sadi Güven ve diğer YSK üyelerini hedef yapan bir diğer husus mühürsüz seçmen kağıtlarının yine bu referandumda yurt dışı oylar için geçerli sayılmaması ki bu çifte standardın izahı yok.

Kuşkusuz aktardığım Başkent’deki kulis fısıltısıdır ve Sadi Güven’in FETÖ’cülüğü ile tehdit edildiği iddiası soyuttur yani kanıtlanana kadar geçerli değildir; lakin siyasi kulis kabilinde bilinsin istedik.”

This entry was posted in AB, HUKUK-YARGI-ADALET, SEÇİM - SEÇSİS, YOLSUZLUKLAR, YOZLAŞMA - AHLAKSIZLIK. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *