Ülkü Bassoy
10.04.2017
Sayın Bozdoğan,
Ulusal şehidimiz Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey’in düşmana satılmış bir Osmanlı takımınca(Hürriyet ve İtilaf Fırkası) şehit edilmesinin 98. yılını bana da anımsatmış olduğunuz için size teşekkür ederim.
Bugün bizim kara günlerimizden biri. Vatansever insanlarımız; dedelerimizden Kemal Bey’in kişiliği ve şehadetinde, Bayburt ve Urfa Kaymakamı Nusret Bey’in, Diyarbakır Mutasarrıfı Mehmet Reşit Bey’in ve bu arada Talat Paşa, Cemal Paşa, Cemal Azmi Bey, Bahattin Şakir, Cemal Paşa’nın yaverleri Süreyya ve Nusret Bey’in şehadetlerini saygı ve sevgiyle anacağımız yaslı bir günümüz.
Bu iletinizi, bende adresleri bulunan aydın-vatansever arkadaşlarıma yayıyorum.
Gerçekten, Boğazlayan Kaymakamı şehit Kemal Bey’in yanında, İngilizler’in, onların uşağı hain Hürriyet ve İtilaf’ın görevlendirdiği Savaş Mahkemesi ( Divan-ı Harp’in başkanı utanmaz Nemrut Mustafa ve onursuz heyeti ile zamanın hain ve alçak Adalet Bakanlığı Müsteşarı gerici Fetö benzeri Sait Molla ve bulduğu yalancı tanıklara ne diyeceklerini belleten Ermeni Patrik Zevan) tarafından asılarak öldürtülen Bayburt ve Urfa Kaymakamı Nusret Bey ve bu karanlık havada intiharı seçen Diyarbakır Valisi Mehmet Reşit’i de saygı ve sevgiyle anmalıyız.
Ancak bununla da yetinmemeli bu kahraman insanlarımızı, dedelerimizi, henüz emperyalist ülkelerin propagandacılarının etkisine girmemiş olan çocuklarımıza, gençlerimize de ayrıntılarıyla öğretmeli, onların büstlerini anıt heykellerini, başta idam edildikleri yer olan İstanbul-Beyazıt meydanı olmak üzere yurdumuzun her köşesine dikmeli, diktirmeli bunun için gerekli olanakların sağlanmasında işbirliği yapmalıyız.
Burası bizim vatanımız!
Unutmayalım, bu yıkıcı ve bölücü, karaçalmacı propaganda ( yurdumuzda bu propagandanın etkisine girmiş hakimler bile var), demokrasi ve insan hakları süslemesi altında artık bizim ülkemizde çoktandır; hem de Taksim Meydanı gibi Atatürk’ün ve ulusal savaşımızın o güzel heykelle temsil edildiği meydanda ve çeşitli illerimizde, utanmazcasına, gözümüzün önünde yapılmakta, tarihimiz ve onurumuzla oynanmaktadır. Buna, kim ne derse desin, son verilmelidir.
Yoksa, Avrupa’da, Amerika’da, AB’nde- bilmem Almanya’da , Uruguay’da vb- “sonra bize ne derler” korkusu altında, meydanlarımıza Tehlerian’ların, Dro’ların ve 70’li yıllarda 40 diplomatımızı öldüren Daşnakların, kendilerini destekleyen öteki teröristlerin fotoğraflarını onlar asacak, heykellerini onlar dikecekler.
Ülkü Başsoy
Tufan Bozdogan
bozdogan01@online.de
2017-04-10
BOĞAZLIYAN KAYMAKAMI KEMAL BEY 10 NİSAN 1919’DA KATLEDİLDİ
Osmanlı Devleti çıkardığı Tehcir Kanunu ile, sınır bölgelerinde yaşayan Ermeni vatandaşları Suriye ve çevresine göçe zorlamıştır. Boğazlıyan ve çevresinde faaliyet gösteren Ermeni çeteleri Osmanlının aldığı tehcir kararını protesto etmek için 2 Eylül 1915 tarihinde Boğazlıyan’da büyük bir isyan çıkardılar. Köyleri ateşe verip, birçok masum insanı katlettiler. Durum hemen İçişleri Bakanlığına bildirildi. Bakanlık, bir telgraf emri ile bu bölgede yaşayan Ermeni vatandaşların 24 saat içerisinde Suriye ve çevresine göç ettirilmesini istedi. Kaymakam Kemal Bey aldığı emri derhal uyguladı.
DEVLET KARARINI UYGULAYAN İDAM SEHPASINA
İngilizler İstanbul’u işgal ettikten sonra, Damat Ferit Paşa Hükümetini istedikleri gibi kullandıklarından, baskılarını arttırarak Damat Ferit’i vatanseverler arasında ‘‘KURBAN ARAMA SİYASETİNE’’ zorlayıp, tavırlarından rahatsız oldukları vatanseverleri birer birer tutuklatıp sahte şahit ve delillerle aralarında Ziya Gökalp, Halil Kurt, Ali İhsan Sabis gibi kişiliklerin bulunduğu 145 vatansever ya Malta’ya sürüldü, ya da idam edildi. İdam edilenler arasında ne yazık ki, suçu hükümet kararını uygulayan Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey de bulunmaktadır. Vatansever Kemal Bey Beyazıt’ta idam edildi.
CUMHURİYET ŞEHİTLERİNE SAHİP ÇIKTI
TBMM 14 Ekim 1922 tarihinde çıkarttığı kanunla Kemal Bey’i, ‘‘Milli Şehit’’ olarak kabul ederek, yapılan büyük bir yanlışı düzeltip, Kemal Bey’i hak ettiği mertebeye yükseltmiştir. Atatürk’ün kanun gerekçesi: ‘‘Memleketin kurtuluşunu, geleceğini, saadetini, ilerleme ve gelişmesini hayat tarzı kabul eden ve suikaste maruz kalarak şehit edilen yöneticilerin geride bıraktığı eş ve çocukları milletin ve devletin emanetindedir. Büyük idaeller peşinde hayatlarını feda eden büyük insanların aile ve evlatlarının acılarını teselli etmek, onları ödüllendirmek ve milletin şükran hislerini kuvvetlendirmek, onların fakir fukara durumuna düşmemesi için gereğini yapmak’’ şeklinde açıklar.
FERTLER ÖLÜR, MİLLET YAŞAR
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, 1919 yılında İngiliz işgalcilerine karşı direnişin simgesi olmuştur. Kemal Bey, bugün bizi katliamcı bir millet ilan etmeye çalışanlara ve onların piyonlarına karşı yürüttüğümüz mücadelede, Türk Milleti’nin klavuzu ve bayrağı olmuştur. Kemal Bey’in vasiyetindeki son sözü tarihi bir uyarı niteliğindedir: ‘‘FERTLER ÖLÜR, MİLLET YAŞAR!’’.
Saygıdeğer Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’i saygı ile anıyor, katillerini ve piyonlarını lanetliyoruz.
Saygılarımla.
Tufan BOZDOĞAN
