Bıçak Sırtında kitabından * KONUMUZ ; “Devlet adamı” nasıl olunur dersleri * Devleti yönetmeye aday olanlar ve yönetici makamında olanlar bu yazıyı ibretle okumalıdırlar

Bir Cumhurbaşkanı..Fahri Korutürk

Hey gidi gunler… Heyyy…Cumhurbaskanligini tek sartla kabul etmisti:

Iki parti benim adimda anlasma saglar ve tek turda seçilirsem. Ikinci  tur yapilirsa adayliktan hemen çekilirim.” Dedigi gibi de oldu.  Adindan baska serveti olmayan insanlarin ilkeli davranisini sergilemisti.

Ali Baransel, Cumhurbaskani Korutürk’ün odasina bir imza için  girdiginde yaninda Dis Isleri bakani Ihsan Sabri Çaglayangil vardir.  Biraz sonra çalan telefonu “Sizi ariyorlarmis, Sayin Çaglayangil”  diyerek uzatir.Çaglayangil telefonda konusurken üzgün ve tedirgin bir sekilde renkten renge girer, agzindan,”Vah vah çok üzüldüm, efendim baska bir hal yolu bulunamaz mi, yeni bir imtihan hakki taninamaz mi?” sözleri dökülür.

Sonunda karsidan bir umut isareti almis olarak, rahatlar ve telefonu
kapatir. Korutürk’ün merakli bakislari karsisinda durumu açiklar:

-“Sayin Cumhurbaskanim, Disisleri Bakanligi Müstesari’ydi. Oğlunuz Salâh  maalesef giris sinavlarinda basarili olamamis. Ancak zatiâliniz uygun  görürlerse, bir formül bulup, bu isi halledecekler.”  Bu sözler üzerine Korutürk’ün cevabi sert ve kesin olur:

-“Sayin Çaglayangil, devleti yönetenler hayatinin her anının hesabini  verebilmeli, bütün tutum ve davranislariyla da vatandaslara örnek  olmalidirlar. Salâh bir yil sonraki imtihana daha iyi hazirlansin,  üzülmeyin ne yapalim?”

Korutürk kontenjan senatörü iken, yine ogul Salâh geometri dersinde  basarisizligi nedeniyle Deniz Lisesi’nde iki yil üst üste kalinca da  zamanin Deniz Kuvvetleri Komutani Celal Eyicioglu, Fahri Korutürk’e  gelir ve;

-“Biz böyle insanlar meslege girsin diye ugrasiyoruz. Ama okula  girmis, basarili bir ögrenciyi çikarmak durumunda kalmislar. Olmamasi  gereken bir sey. Salâh’in sinav kâgidinin bir kere daha okunmasini  istiyoruz. Bunun için bir dilekçe verseniz” der.
Ancak Fahri Korutürk, Deniz Kuvvetleri Komutanina;

-“Ben böyle seyler yapmam! Hiç bir zaman böyle bir sey düsünmedim.  Bizim arkadaslarimizdan Namik Taçkin vardi. Oglu Erkut Taçkin  (müzisyen) da böyle bir sebepten okuldan çikarildi. Namik bana geldiği  zaman, kurallar nasilsa onun disina çikamayacagimizi söylediğimi  hatirliyorum. Simdi bir arkadasima, bir meslektasima bunu söyleyip de  sonra kendim böyle bir sey yapabilir miyim? Neyse tazminat tutari
veririz, baska yerde okur.”

Okulun iki yillik tazminat tutarini öder ve üzüntüden kahrolan oglunu,  “Üzülme.  Bunlar çok normal seyler. Baska imkânlarin da var,” diye teselli eder.

***

Askerden döndükten sonra Disisleri Bakanligina giren diger ogul Osman  Korutürk NATO dairesinde, arkadasi Çetiner Karahan Ekonomik Islerde  çalismaktadir. Bir aksam is çikisi arabasi tamirde oldugundan Osman  Korutürk arkadasi Çetiner Karahan’a “Beni eve atabilir misin?” diye  sorar.
Arkadasi da “Tabii abi” der
“Sen nerede oturuyorsun?”
Osman Korutürk, “Çankaya’da” deyince,
“Ayip ettin, zaten ben de orada oturuyorum” karsiligini verir. Arabaya  binip bulvardan yukari dogru çikarlar.Cumhurbaşkanlığı Konutu’nun bulundugu kavsaga gelince, Çetiner Karahan’la Osman Korutürk arasinda söyle bir diyalog geçer;

-“Saga mi sapayim, sola mi?”
-“Dogru gir.”
-“Dalga mi geçiyorsun oglum, orasi Cumhurbaskanligi.”
-“Tamam, iste beni kapida birak, ben oradan yürüyerek giderim.”
-“Nereye yürüyeceksin?”
-“Ben orada oturuyorum.”

Bu olay yasandiginda Osman Korutürk ve Çetiner Karahan iki yillik is  arkadasidir. Karahan arkadasinin soyadini bilmekte ama bunun, Cumhurbaskani’nin soyadiyla bir benzerlik oldugunu sanmaktadir.

***

Köske yeni bir özel kalem müdürü gelecektir.Yaverler le arkadas olan  Osman Korutürk, sohbet sirasinda kendilerinden özel kalem müdürlüğü  için Disisleri Bakanligi’ndan bir liste geldigini ögrenir.O sirada Disisleri Bakanligi’nda ikinci kâtip olan Osman Korutürk aday  listesini görünce içinden ,”Hiç olmayacak,babamla hiç uyusmayacak adamlar.” der.Listenin Cumhurbaskanina birazdan da arz edilecegini ögrenince hemen babasinin yanina çikar ve ;

“Bir liste gördüm” der, “Candemir Bey’in yerine aday göstermisler.  Onlar pek ise yarar adamlar degiller.” Korutürk birdenbire sinirlenir ve aralarinda söyle bir konusma yasanir:

-“Sen böyle, ikinci kâtip olarak amirlerini tezkiye mi ediyorsun?
– “Kimseyi tezkiye ettigim falan yok.Bunlar sizinle uyusamazlar, sizin
tarzinizda insanlar degil.”
-“Sana ne! Sen nasil böyle bir sey söyleyebilirsin? Sen ikinci kâtip
bir adamsin! Kimin ise yarayip yaramayacagini takip edebilecegim baska
yerler var. Sana mi soracagim?”

Osman Korutürk, söyledigine söyleyecegine pisman olmustur. Korutürk;
-“Bak! Bir daha böyle bir sey olursa, senin ayagini buradan  keserim.  Gider Moda’da oturursun. Bir daha seni Kösk’e sokmam! Çık,  hadi çık! ”

***

Fahri Korutürk Deniz Kuvvetleri K.lığından emekli olduktan birkaç ay  sonra Moskova’ya büyükelçi olarak atanir. O tarihte Sovyet lideri ise  Nikita Kurusçev’dir. U2 uçuslari nedeniyle Sovyetler ve Türkiye’nin  arasinin gergin oldugu o dönemde, sefirlerin de bulundugu bir davet  sirasinda Kurusçev, Korutürk’ün yanina gelir.

-“Bilmelisiniz ki, bizim sadece Karadeniz Donanmamiz, Türk Deniz  Kuvvetlerini silmeye muktedirdir. Onun için tavirlariniza dikkat  etmelisiniz.” Korutürk bu sözler üzerine;

-“Ben buraya gelmeden üç ay önce, NATO’nun Kuzeydogu- Akdeniz  Komutani’ydim. Ben Sovyet donanmasinin nerede birligi oldugunu, gücünün  ne oldugunu herkesten iyi bilirim. Belki Sizden de iyi bilirim. Bu  söylediginiz dogru degil, inandirici da degil. Gidin, Yunan Sefiri’ne  söyleyin, belki o inanir.”

Bütün bunlari “Biçak Sirtinda” adli kitabinda Ali Baransel  anlatiyor. Ben özellikle ogullari ile olan iliskisini öne çikardim.  Bir Cumhurbaskaninin nasil olmasi gerektigini, bilgisini, alt  yapisini, nezaketini, çocuklarina karsi olan tutumunu, bir sefirken  bile koskoca Sovyetlerin liderini nasil tus ettigini, devlet adami  olmanin o muazzam hasletini, hatta ailenin mutfak harcamalarini  maasindan yaptigina kadar aranan tüm özellikler o kitapta var. Bastan sona bir ders kitabi.

Kissadan hisse… Soyadini Buyuk Ataturk’un verdigi, Fahri Koruturk,  sonradan gelen cumhurbaskanlarinin herbirinden (Ahmet Necdet Sezer  haric) ayri, ayri, devlet adamligi, durustlugu, prensipleri acisindan  cok ustun bir cumhurbaskani idi. Ancak talihsizligi, cok kotu bir  zamanda o mevkide bulunmasi idi. Ahmet Necdet Sezer de asagi yukari,  bir cumhurbaskani icin gereken ayni guzel hasletlere sahipti.

http://www.gaziantephaberler.com/muzafferin-sectikleri@bir-cumhurbaskanifahri-koruturk-uzulecekseniz-okumayin-yazisi-3289.html

This entry was posted in CUMHURİYET - DEMOKRASİ - ÇAĞDAŞLIK, EDEBİYAT - ANI - ÖYKÜ - ŞİİR, Genel Kultur, KISSADAN HİSSELER. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *