KİTAP * LOBİLER VE AJANLAR AKP ve Cemaatin ABD’de Karanlık İlişkileri

Yılmaz Polat

LOBİLER VE AJANLAR
AKP ve Cemaatin ABD’de Karanlık İlişkileri
Siyah Beyaz Yayınları

Elinizdeki kitap, Yılmaz Polat’ın gazetecilik deneyimlerinden süzülüp gelen, derin gözlem ve somut belgelere dayanan bir çalışma. Dahası, yoğun bir araştırmanın ve bire bir tanıklıkların ürünü olan bu kitap, esas olarak ABD’nin Türkiye siyaseti üzerindeki etkisinin hangi yol ve yöntemlerle kurulduğunun çarpıcı bir hikayesi…

Yılmaz Polat, inanılmaz örnekler, olaylar ve belgelerle bize ABD’nin Türkiye siyasetini nasıl yönlendirdiğini, bu yönlendirmede lobilerin rolünü, özellikle AKP’nin karanlık ve tuhaf ilişkileri bağlamında anlatıyor. Washington’da hangi lobilerle ne türden bağlar kurulduğunu belgeleriyle yazıyor.Okuduklarınız karşısında şaşıracaksınız.”Yılmaz Polat, “Lobiler ve Ajanlar”ı neden yazdığını kitabın sunuş bölümünde şöyle anlatıyor;

“NEDEN YAZDIM

Lobicilik Amerika’da en pahalı iş kollarından biridir.Müthiş bir sanayiidir.Ülkeler onbinlerce kişinin çalıştığı binlerce şirkete her yıl milyarlarca dolar akıtır.Lobi deyince akla önce Kongre, Beyaz Saray, Pentagon, Medya ve CIA gibi istihbarat kurumlarında çalışan elemanlar gelir.Lobi firmaları burada çalışanlar için emekli olduktan sonra, hatta olmadan ikinci bir iş kapısıdır.Bazıları cazip ücretlere dayanamaz emekliliği beklemeden kapak atar.

Lobiler doğrudan Adalet Bakanlığı ve Kongreye hesap verirler.Vergi dairesi (IRS) her zaman enselerindedir.Lobiciler para için her şeyi yaparlar ama başlarına geleceklerini bildiklerinden sadece buralara yalan söylemekten kaçınırlar.Profesyonel bir iştir. Kişi ve kurumları ikna etmek ve etkilemek için her türlü yol denenir.Amerika’da lobisiz tanıtmanın olmayacağı, siyasetçinin lobisiz bir yere varamayacağı yabancı kafalara sokulmuştur.Türk siyasetçi de bundan fazlasıyla nasibini almıştır.

Reklamlarını iyi yaparlar, hükümetleri tavlamak için ilginç yöntemleri vardır.Etkili isimler üzerinde nasıl çalışacaklarını iyi saptarlar.Damara nerden gireceklerini iyi bilirler.Lobiyi alabilmek için liderlerin çevresine ve aile bireylerine kadar uzanırlar.

Türkiye lobicilerin gözde ülkeler arasında iyi bir müşteridir.ABD medyasına zaman zaman malzeme olur.Her zaman şirketlerin iştah kabartmıştır. Lobisini almak isteyen şirketler birbiriyle yarışır. ABD’nin milyar dolarlık lobi bütçesine önemli bir katkı sağlar.

Doğal olarak ‘rüşvet’ lobiciliğin önde gelen etkili yöntemlerinden biridir.Türk siyasetçisinde genellikle Amerika’nın iktidar yaptığı , iktidarını muhafaza ettiği veya iktidardan ettiğine ilişkin düşünce yaygındır.Bu nedenle önceliği ABD’ye verir. Bunun önemli örnekleri vardır. Özellikle Yahudi lobisiyle CIA’ya yakın isimlerin Türk siyasetçisi üzerindeki etkisi büyük olmuştur.

Bugüne kadar Türk politikacılar arasında ABD’de olumlu yada olumsuz hakkında en fazla konuşulan isimlerin başında Recep Tayyip Erdoğan gelir.Erdoğan’ın Yahudi lobilerle ilişkisi hiç bir siyasi lider kadar yakın olmadı.Erdoğan Davos’ta ‘Van Münit’ diye bağırırken, Washington’da İsrail’le ilişkileri düzeltmek için çok özel lobi şirketleri kiralandı.

Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde Türk hisse senetleri bile ‘Şeriat kuralı’’Sukuk’ yöntemiyle New York’ta Yahudi bir lobi firması olan ‘Arnold and Porter’ tarafından pazarlandı.

ABD’deki kod adı ‘Karanlıklar Prensi- Prince of Darkness’ olan Richard Perle ve CIA’cı Graham Fuller gibi kitaplara konu olmuş ‘Gölge Lobiciler’in Türk siyasetçilerin üzerinde ülkenin kaderini etkileyecek kadar etkisi büyük oldu.Hemen her dönemde bu isimlere politikalara müdahele etme serbestisi tanındı. Onlar da görevlerini yerine getirdi.Birçok olay Türk kamuoyundan gizlendi.

PKK terörünü ABD’de anlatın diye kiralanan lobi şirketi, PKK’nın lobisini yaptı.Sözde Ermeni soykırım tasarısını geçirmeye çalışan Kongre’nin en güçlü adamı ‘Hastert’ CIA’nın yardımıyla Türkiye’nin lobiciliğini aldı. Erdoğan’ın talimatıyla Fethullah Gülen’in ABD’den iadesi için masraflar hariç ayda 50 bin dolara bir hukuk firması kiralandı. Pensilvanya’da oturan Fethullah Gülen Cemaati de lobi faaliyetlerine milyonlarca dolar akıttı.

Kitapta siyasetçilerin 1980’lerden günümüze danışman ve aile bireylerinin de karıştığı ABD’de kiraladıkları şirketleri, ücretleri ve kamuoyundan gizlenen lobi hedeflerini belgeleriyle bulacaksınız.

Türk siyasetine eğemen olan isimlerin lobi şirketleriyle ilişkilerini ve PKK terör örgütüne ve sözde Ermeni soykırım tasarısına destek veren isimlerin nasıl Türk lobisine çalıştığını okuyacaksınız.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın CIA Başkanıyla görüşmek için kaç kez Washington’a gittiğini verdiği hediye sayısından öğreneceksiniz.Erdoğan’ın Başkan Obama’ya verdiği 200 doların üzerinde diye devlet arşivine gönderilen hediye listesi de var.

Erdoğan’ın ‘dünya 5’ten büyüktür’ sözünün kampanyasını yapmak için hangi lobi şirketi üzerinden ‘genç sivil’ Ceren Kenar’a 62 bin dolar neden ödendi?

‘Washington’da hiç bir şey tesadüf değildir.Amerikalılar bu cümleyi çok kullanır: “Nothing is a coincidence in Washington”

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, Yeni Kitaplar. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *