YUNANİSTAN EGEDE ADALARIMIZI BİR BİR İLHAK EDİYOR * AKP İKTİDARININ SESİ ÇIKMIYOR * Yunan, 1 adamıza daha göz koydu…

Yeniçağ
Ahmet TAKAN
ahttakan@gmail.com
16.01.2016

Yunan, 1 adamıza daha göz koydu…

Fırsatı ganimet bilip, yaralı aslanı parçalamak için saldıran çakallar, sırtlanlar misali…Gediği gördükleri her yerden saldırıyorlar!..

Tüm Türkiye’ye ilk YENİÇAĞ duyurmuştu; Yunanistan’ın Ege ve Akdeniz’deki adalarımızı ve kayalığımızı nasıl işgal ettiğini ve AKP iktidarının bunlara nasıl yol verdiğini. Gözlerden kaçırılmak istenen acı gerçekleri eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım belgeleriyle kamuoyuna açıklamıştı.

Senelerdir avaz avaz bağırıyoruz, “işgal, toprak kaptırmamız ilk Batı’dan başladı. Batı’dan bölünüyoruz” diye… Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde yaşananlar en acıtıcı en can yakıcı haliyle ortada. Batı’daki vatan topraklarının işgalini ve Yunanistan’ın gayri hukuki  oldubittilerini yakından takip eden Ümit Yalım son şok gelişmeyi YENİÇAĞ’a açıkladı. Yalım, Yunanistan’ın Zürafa adamızı işgali için de hazırlıklar yaptığını söyledi.

Zürafa Adası, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait, İstanbul’da bulunan Heybeliada büyüklüğünde bir ada. Bazı dokümanlarda kayalık olarak geçiyor. Coğrafi olarak Yunanistan’ın Semadirek Adası’nın 5,5 mil doğusunda ve Gökçeada ile Edirne’nin Enez ilçesi arasında yer alıyor.

Ümit Yalım, Yunanistan’ın son hain planını şöyle deşifre etti;

“Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı resmi internet sitesi ana sayfasında, 13 Ocak 2016 Çarşamba günü, manşetten bir haber verildi. Haberde, ‘Bir Türk S-70 (Skorsky) helikopterinin, 13 Ocak 2016 Çarşamba günü, saat 10.40’da, Zürafa Adası’nın 600 feet üzerinden uçtuğu’ belirtilmiş. Ayrıca, ‘helikopterin uluslararası kural ve uygulamalara göre tespit edildiği’ açıklamasına yer verilmiş. Haberin üzerine, ‘her zaman mükemmel’ başlıklı, Yunan Genelkurmay Başkanlığı’nın amblemi de yerleştirilmiş. Havacılık terimi olan ‘overflight’, bir ülkenin kendi toprakları üzerinden yapılan uçuşlar için kullanılıyor. Yunan Genelkurmayı, haberde kullandığı ‘Turkish Helicopter Overflight’ başlığı ile Zürafa Adası üzerinden uçan Türk helikopterini, sanki Yunan topraklarının üzerinden uçtuğu izlenimini vermeye çalışıyor.

Türk helikopterinin, Türk adası üzerinden uçması son derece doğal bir olay olmasına rağmen Yunanistan Genelkurmay Başkanlığı’nın bu haberi resmi internet sitesinde ve manşetten vermesi birçok soruyu da beraberinde getiriyor. Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetleri sayesinde, Türkiye’ye ait 16 ada ve 1 kayalığı işgal ve ilhak eden Yunanistan, şimdi de gözünü Zürafa Adasına mı dikti? Adaların işgali ile ilgili olarak AKP Hükümetinden bir tek nota bile almayan Yunanistan şimdi de Zürafa Adasını işgale mi hazırlanıyor?”

“Türk Genelkurmay Başkanlığı, 21 Ağustos 2015, 8 Aralık 2015 ve 23 Aralık 2015 tarihlerinde, hava sahamızı saatlerce ihlal eden ve topraklarımıza inen Yunan helikopterlerine hiçbir önleme yapmadı ve ihlalleri internet sitesinde yayımlamadı” diyen Ümit Yalım buna karşılık şunlara dikkat çekiyor;

“Yunan Genelkurmay Başkanlığı, 15 Eylül 2015 tarihinde, kendi adamızın (Bulamaç Adası) üzerinden uçan Türk savaş uçaklarına önleme yaptı ve yaptığı önlemeleri kendi internet sitesinde yayımladı. Şimdi de Zürafa Adası üzerinden uçan Türk helikopterini sanki kendi topraklarının üzerinden uçmuş gibi internet sitesinde yayımlıyor. Yunanistan’ın topraklarını genişletme çabaları engellenmeli ve bu maksatla, Türk Silahlı Kuvvetleri, başta Zürafa Adası olmak üzere Doğu Ege Denizi’ndeki ada ve kayalıklarımızı gözetim altında tutarak, yeni bir işgale asla fırsat vermemelidir.”

Gerçekler çok can yakıcı. Kabullenmesi imkânsız!..

Ancak, dost düşman herkes bilmeli ki;
Türkler son sözünü söylemedi…
O an geldiğinde tarih yeniden yazılır!..

NE OLMUŞTU HATIRLAYALIM ;

13.04.2015 / Yeniçağ

Yunan işgali sürüyor hükümet hâlâ sessiz
Emekli Albay Ümit Yalım, işgal altındaki Türk adalarıiçin iktidarın Frontex botlarının Eşek Adası’ndançekilmesi için AB ve Yunanistan’a nota vermediğinisöyledi. Yalım, “Erdoğan, Gül ve Davutoğlu üçlüsüvatan topraklarını Yunanistan’a alenen verdi” dedi.

Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, 11 yıldır Yunan işgali altında bulunan adalarla ilgili olarak AKP iktidarının AB nezdinde hiçbir girişimde bulunmadığına dikkat çekti.

Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, 11 yıldır Yunan işgali altında bulunan adalarla ilgili olarak AKP iktidarının AB nezdinde hiçbir girişimde bulunmadığına dikkat çekti

Eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, Vatan Partisi’nden teşkil edilen bir heyetin 2 Nisan 2015 tarihinde Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’na giderek AB Frontex botları ve askerlerinin Eşek Adası’ndan geri çekilmesini istediğini söyledi. AB Türkiye temsilcisinin konuyu Brüksel’e ileteceğini ve alınacak karar hakkında bilgi vereceğini söylediğini açıklayan Yalım, “AB temsilcisi söz konusu işgalle ilgili olarak Türk hükümetinin şimdiye kadar bu konuda kendilerine başvuruda bulunmadığını ifade etti” dedi. Türkiye’nin 11 yıldır işgal altında bulunan adalarla ilgili olarak Yunanistan’a nota vermemesini eleştiren Yalım, hükümetin AB nezninde hiçbir girişimde bulunmadığına dikkat çekti. Türkiye’nin Yunanistan’ın yanı sıra AB’ye de nota vermemesine tepki gösteren Yalım şunları söyledi: “İşgal altındaki Türk adalarının boşaltılması için 11 yıldır Yunanistan’a nota vermeyen AKP hükümetlerinin Frontex botları ve askerlerinin Eşek Adası’ndan geri çekilmesi için AB’ye de nota vermediği ortaya çıktı. Erdoğan, Gül ve Davutoğlu üçlüsüyle AKP hükümetlerinin vatan topraklarını Yunanistan’a alenen verdiği bir kez daha tescillenmiş oldu.”

Davutoğlu sorumlu

Ümit Yalım, Ege ve Akdeniz’deki 16 Türk adası ve kayalıkların işgalinden AB kadar dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da sorumlu olduğunu söyledi. Ankara’da bulunan AB delegasyonu temsilciliği ve Letonya’nın Ankara Büyükelçiliği’ne Eşek ve Bulamaç adalarında AB Fronteks kapsamında bulunan Letonya sahil güvenlik botlarının ve askerlerinin çekilmesi için başvuruda bulunan Yalım, “Bu işlerin sorumlusu AB olsa bile olayların meydana geldiği zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ydu. Davutoğlu bu işten doğrudan sorumlu” dedi.

O askerler çekilecek

Ümit Yalım, Ege’deki Eşek ve Bulamaç adalarında AB Fronteks (Avrupa Birliği Üye Ülkelerinin Dış Sınırlarının Yönetimi için Operasyonel İşbirliği Ajansı) kapsamında bulunan Letonya Sahil Güvenlik Botları ve askerlerinin kaldırılması için AKP hükümetinin hiçbir başvuruda bulunmamasına dikkat çekti. AB Fronteks kapsamında Letonya’nın Eşek ve Bulamaç adalarında asker bulundurmasının 1975 yılında yürürlüğe giren Helsinki Nihai Senedi’ndeki iki maddeyi ihlal ettiğini vurgulayan Yalım, “AB botlarının ve askerlerinin geri çekilmesini istedik” diye konuştu. Ege ve Akdeniz’deki ada ve kayalıkların statülerini gösteren 1939-1943 yıllarına ait iki İngiliz ile 1951-1957 yıllarına ait iki ABD haritalarını belge olarak sunduklarını anlatan Yalım şöyle konuştu: “AB mutlak suretle bu askerlerini geri çekmek durumunda.  Çekmezse kendi kendini inkâr eder. Ayrıca Helsinki Nihai Senedi’nde imza atan ülkeler arasında haritalarını sunduğumuz ABD ve İngiltere var. Haritaları koyduk. Eğer askerler çekilmezse bu Helsinki Nihai Senedi’nin ihlali anlamına gelecektir. Lozan ve Paris antlaşmaları da ihlal ediliyor. Kanaatim bu askerleri bir iki hafta içinde çekecekler.”

YUNANİSTAN, İŞGAL ETTİĞİ 16 ADAYI BU İKTİDAR DÖNEMİNDE İLHAK ETTİ”

Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, iktidarın 2004-2009 yılları arasında Ege Denizindeki 16 tane adayı Yunanistan’a peşkeş çektiğini söyledi. Yalım “İngiltere gibi sömürgeci bir devletin bile bir toprağı ilhak etmesi 30 yıl kadar sürerken Yunanistan’ın 5 yıl gibi kısa bir sürede bizim adalarımızı ilhak etmesi anlaşılır bir şey değildir” dedi. Hükümetin bu duruma sesini çıkarmadığını söyleyen Yalım, “Hükümet ses çıkarmadığı gibi ses çıkaranların da sesini kısmaktadır.  1993’te de yine Yunanistan’ın Ege Adalarına sahip çıkmaya kalkmış ancak Tansu Çiller buna müsaade etmemiştir. Yunan askerlerini adalarımızdan çıkarmıştır. 462 yıldır bizim olan Eşek Adası, Rodos Adası gibi 16 adaya artık pasaportla giriyoruz. Atalarımızın canını vererek savaşarak aldığı toprakları bu iktidar savaşmadan Yunanistan’a peşkeş çekmiş ve bu millete en büyük ihaneti etmiştir” dedi.

“BU MİLLET GERÇEKLERİ GÖRSE AKP BARAJI DAHİ AŞAMAZ”

AKP’ye oy verenlerin bu ihanetleri bilmediklerini, eğer bilse kesinlikle oy kullanmayacağını söyleyen Yalım, “Bu konuda muhalefet partileri de seslerini yükseltmiyor. Aslında ellerinde altın değerinde bir malzeme var ancak onlar bunu bir türlü değerlendiremiyorlar. Eğer bu konuyu gündeme getirip gerçekleri halkın görmesine katkı sağlarlarsa bu halk kesinlikle bu iktidara oy vermez. Bu millet ihanete asla oy vermez. Bu meseleler gerektiği gibi konuşulup gündemde tutulsa ve millete gösterilse AKP kesinlikle barajı geçemez. Bu ülkede vatan topraklarına sahip çıkanlar çeşitli davalarda yargılandılar ve cezaevlerine konuldular” dedi.

“EGE’DE 150’DEN FAZLA ADA VAR”

Ege Denizinde Türkiye’ye 150’den fazla ada olduğunu ancak çoğunun boş olduğunu söyleyen Yalım, “Bizim hükümetimiz bu adalar sahip çıkmıyor. Sahip çıkmadığı gibi Yunanistan’a peşkeş çekiyor. Yani Ege Denizinde sadece Gökçe Ada ve Bozca Ada yok, genelde sadece bunların olduğu sanılır fakat orada çok fazla ada bulunmaktadır. Ege Adaları bu iktidar döneminde savaşılmadan kaybedildi. Bizim adalarımızı işgal eden Yunanistan başbakanı, bizim başbakanımız ve cumhurbaşkanımız tarafından atlı birliklerle karşılandı. İşgal edilmiş topraklarımıza pasaportla girer olduk. Artık batıda tek devlet kalmadı, ülkemiz bölünmüş ve topraklarımız işgal edilmiş durumdadır.

Saygı Öztürk
Şubat 6, 2015

İşte komşunun bize yaptığı: Önce işgal sonra ilhak

Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, 5-6 Aralık 2014 tarihlerinde Yunanistan’ı ziyaret etti. Samaras’tan önce Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas ile görüştü. Görüşmede, Davutoğlu, Papulyas’ı Ankara’ya davet etti ve Cumhurbaşkanlığı düzeyinde en son ziyaretin 62 yıl önce yapıldığını hatırlattı.

Başbakan böyle söyledi ama halbuki Yunanistan Cumhurbaşkanı Papulyas aslında 2009 yılında Türkiye’ye geldi ve Aydın’a bağlı Eşek Adası’nı ziyaret etti. Üstelik bu ziyaret devletin resmi ajansı olan Anadolu Ajansı tarafından yerli ve yabancı abonelerine de duyuruldu. Yunanistan haber ajansları ise Papulyas’ın Eşek Adası’na yaptığı ziyaretin haber ve fotoğraflarını, daha ayrıntılı olarak servis etti.

Türk adasında Yunan sancağı

6 Ocak 2009 tarihinde Eşek Adası’na gelen Papulyas, adada bulunan işgalci Yunan askerlerini ve sancağını selamladı. Noel kapsamında yapılan Epifani kutlamalarına katıldı. Suya “haç atma” törenini izledi. Buna ilişkin çok sayıda fotoğraf da yayımlandı. Papulyas’ın selamladığı Yunan askeri sancağı, Türk adası üzerinde Yunan egemenliğini gösteren bir simgedir. Törenlerin bitiminde Eşek Adası’nın Yunanlı Belediye Başkanı Evangelos Kottoros’u makamında ziyaret eden Papulyas, Belediye Başkanlığı binasının önünde Kottoros ile birlikte fotoğraf çektirdi. Sanki oraları ülkelerinin toprağıymış gibi alabildiğine rahat hareket ediyorlardı.

Ederler. Çünkü, Deniz Kuvvetleri komutanlığı’nın, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın “Balyoz” başta olmak üzere değişik isimli davalarda kol ve kanatlarının kırıldığı günlerdi. Bir dönem yaşanan olaylarda “kahramanlıkları” anlatılanlar, zodyağın benzin parasını bile cebinden verip adalara çıkanlar ve o günün kahramanları da şimdi birer hain gibi cezaevine konulmuştu.

Belediye binasındaki tabela

Belediye binasının duvarına asılan tabelada “Yunanistan Cumhuriyeti, Güney Ege Bölgesi, Oniki Ada İli, Eşek Adası Nahiyesi/Toplumu” yazıyor. Tabela, Aydın il sınırları içinde bulunan Eşek Adası’nın Yunanistan tarafından ilhak edildiğini gösteren bir belgedir. Yunanistan’ın bu fotoğraf ile en üst düzeyde, cumhurbaşkanlığı düzeyinde, Türk toprakları üzerinde Yunan egemenliğini bütün dünyaya ilan ettiğinin farkında bile değiliz.

Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, işgal altındaki adalar konusunu gündeme getirmek ve işgal ve ilhak edilenlere dikkat çekmek için elinden geleni yapıyor. Keşke işgal ve ilhak edilen bir adanız olsa… Öyle değil. Ümit Yalım gerçek durumu şöyle açıklıyor:

“Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu üçlüsü sayesinde başta Eşek ve Bulamaç Adaları olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait toplam 16 ada ve 1 kayalığı elini kolunu sallayarak, tek kurşun atmadan 2004 yılında işgal eden Yunanistan, 5 yıl sonra 2009 yılında da topraklarımızı ilhak ederek mülki/devlet sınırlarına dahil etti. İngiltere, 1878 yılında asker yerleştirdiği Kıbrıs Adası’nı ancak 36 yıl sonra 1914 yılında ilhak ederken, Yunanistan, AKP Hükümetleri sayesinde 5 yılda, Türkiye Cumhuriyeti’ne ait 16 ada ve 1 kayalığı ilhak etti.”

Bu konularda soru önergeleri veriliyor. Ya cevap verilmiyor ya da “Sorun, Lozan ve Paris Antlaşmaları’nın yorumu ile ilgili hukuki bir meseledir” deniliyor ve hükümeti aklamaya çalışıyorlar. Ancak Lozan Antlaşması’nın yazılı metin bölümünde, 15. Madde ile İtalya’ya ismen sayılarak verilen 14 ada bulunuyor.

Antlaşmanın yazılı metin bölümünde ismen sayılan ve haritada belirtilen adalar arasında başta Eşek Adası olmak üzere “işgal ve ilhak” edilen 16 ada ve kayalık yok.

BÖYLE YORUMLANAMAZ

Lozan Antlaşması ile İtalya’ya bırakılan 14 ada, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan Paris Barış Antlaşması’nın 14. Maddesi ile Yunanistan’a devredilmiş. 1943 tarihli İngiliz haritasında ve 1951 tarihli Amerikan haritasında da Eşek Adası Türkçe olarak yazılmış ve adanın Türkiye Cumhuriyeti’ne ait olduğu gösterilmiş. Antlaşmaların yazılı metinleri ile ek olarak konulan harita ve diğer haritalarda, 16 ada ve 1 kayalık üzerindeki Türk egemenliği açık bir şekilde gösterilmiş. Buna rağmen siyasetçiler sanki hiçbir şey yokmuş gibi milleti oyalamaya devam ediyor.

Yunanistan Cumhurbaşkanı Papulyas’ı davet etmekle, başta Eşek Adası olmak üzere Yunanistan’ın toplam 16 ada ve 1 kayalığımızı işgal ve ilhak etmesi ve bu topraklar üzerindeki Yunan egemenliği tanınmış olmuyor mu? 6 Ocak 2009 tarihinde Eşek Adası’nda çekilen ve adanın Yunanistan’a ilhakını gösteren fotoğraf açık bir şekilde “vatana ihanet belgesi” olarak yorumlanamaz mı?

Güneydoğu’da yaşanan ve ülkemizin bölünme sürecine gittiğine ilişkin kuşkular devam ederken, bölünmenin Batı’dan da başladığı belgelerle ortaya çıkıyor. Bize de bunu duyurmak düşüyor.

This entry was posted in EMPERYALİZM, İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *