SAĞLIK GIDA *** GDO ve ARSENİK *** Korkutan açıklama… Her iki tavuktan birinde zehir var

cumhuriyet.com.tr
17 Kasım 2015 Salı

Korkutan açıklama… Her iki tavuktan birinde zehir var

Marketlerde satılan tavuk eti analizleri sır gibi saklansa da, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin bir açıklama yaptığını söyleyen Bahçeşehir Üniversitesi’nden Dr. Ümit Aktaş, “Test edilen tavukların % 50’sinin karaciğerinde inorganik arsenik bulunmaktadır ve bu madde kanserojen kimyasallar arasında en zehirli olanıdır” dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi Fitoterapi Eğitim Koordinatörü Dr. Ümit Aktaş, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin nisan ayında yaptığı açıklamayı paylaştı ve insan sağlığı ile ilgili çok önemli uyarılardı bulundu.

“FDA TAVUKLARDA ARSENİK BULUNDUĞUNU DUYURDU”

Marketlerde satılan tavuk eti analizlerinin genellikle bir sır gibi saklandığını söyleyen Dr. Aktaş, “Ancak Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi sonunda bir açıklama yaptı. FDA’nın bulgularına göre, test edilen tavukların % 50’sinin karaciğerinde inorganik arsenik bulunmaktadır ve bu madde kanserojen kimyasallar arasındaki en zehirli olanıdır” dedi.

NTV’den Tülay Karabağ’ın haberine göre, arsenik içeren ürünleri çok miktarda tüketenlerde kanser gelişimine neden olan hücre değişikliklerinin görüldüğünü vurgulayan Dr. Aktaş, arseniğe maruz kalmanın yaratacağı sonuçları, “Cilt kanserlerine ve son raporlara göre akciğer, böbrek, mesane ve karaciğer gibi iç organlarda da görülebilen kanser çeşitlerine yol açabilmektedir. Arseniğin tıpkı civa ve kurşun gibi, ceninde ve çocuklarda son derece zehirli etkileri bulunmaktadır” şeklinde özetledi.

“AMAÇ DAHA FAZLA PARA KAZANMAK”

Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş’a göre, buradaki en büyük problem, arseniğin tavuk yemlerine kasten karıştırılmış olması. Peki arsenik tavuk yemlerine neden karıştırılıyor? Dr. Aktaş’ın yanıtı: “Tabii ki daha fazla para kazanmak için. IATP’nin (Institute for Agriculture and Trade Policy) 2006 raporunda, daha az gıdayla daha hızlı büyüyebilmesi ve etinin daha sağlıklı görünen bir rengi olması için tavuk ve hindilerin % 70’inden fazlasının arsenikli ilaç karıştırılmış yemlerle beslendiği belirlenmiştir. Arsenik içeren ve yemlere karıştırılan bu ilaç (3-Nitro), antiparaziter etkiye sahip ve arsenik içeriyor. Tavuk etinin daha dolgun, güzel ve pembe bir renkte görünmesi için tavukların yemine katılıyor. Yapılan analizlerde, bu ilacın karıştırıldığı yemlerle beslenen tavukların karaciğerinde yüksek seviyelerde inorganik arsenik tespit edildi. İnorganik arsenik, arseniğin en zehirli formudur.”

Aktaş’ın verdiği bilgiye göre, tüm bu gelişmeler üzerine üretici firma, söz konusu ilacın üretimini gönüllü olarak durduracağını açıkladı.

“GDO’LU YEMİN 1 GRAMINA BİLE İZİN VERİLMEMELİ”

Aktaş, Türkiye Biyogüvenlik Kurulu’nun, GDO içeren 6 çeşit mısır ve 2 çeşit soyanın tavuk yemlerinde kullanılmasına onay verilmesi ile ilgili ise şinları söyledi:

“GDO’lu yemin 1 gramına bile izin verilmemelidir. Üstelik, bu yemlerin hayvanların etine ve sütüne geçmediğine dair bir açıklama da yaptılar, böyle bir şey mümkün olabilir mi? Zaten bu yemler hayvan daha hızlı büyüsün diye veriliyor, hayvanın etine geçmiyor da, hayvanın et ağırlığı nasıl artıyor? Aldığı nefes sayesinde mi büyüyor bu hayvan? GDO’lu yem, hayvanın etine, sütüne, yumurtasına tabii ki geçiyor ve onları yiyen insanlar da GDO’lu ürünleri vücutlarına dolaylı yoldan almış oluyor. Bu, son derece büyük bir tehlike.

“AB ülkelerinde ve bizim ülkemizde bu bileşiklerin kullanılması yasak”

Beyaz Et Sanayicileri Derneği Birliği ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesih Prof. Dr. Necmettin Ceylan ise FDA açıklamasını ve Türkiye’deki durumu şu sözlerle değerlendirdi:

“FDA’nın 2015 yılında askıya aldığı ve şu anda kullanmadığı ilaç, tavuk karaciğerinde arseniğe rastlanmasına neden olmuştur. Amerika’da bir dönem, bu ilaç kullanıldı, ancak arseniğin tavuk etinde bulunması üzerine kullanımdan kaldırıldı.

AB ülkelerinde ve bizim ülkemizde bu bileşiklerin kullanılması yasaktır. Yani büyümeyi destekleyici ürünlerin kullanımı yasak olduğu için ülkemizdeki piliç ve tavuk etlerinde böyle bir riskin olmadığını kabul etmek gerekir.”

 
This entry was posted in GIDA, Saglik. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *