Necati Doğru
Pusucular şimdi utandınız mı!
Leke sürücüler. Çamur sıçratıcılar. Haysiyet cellatları. Bavul taşıyıcılar. Bavul içindeki dosyaları hiç şüphe etmeden; “yüzde yüz doğruymuş” gibi yazan tetikçiler.
Pusucular.
Şimdi utandınız mı?
Utanacak mısınız?
Balyoz bavulunuzun içindekilerin tamamı “2003’de değil 2007’de yazılmış” çıktı.
Duydunuz mu?
Siz duymadınız diyelim.
Eşiniz, dostunuz, arkadaşınız, size bavul getirenler, arkanızı sıvazlayan, cebinizi dolduranlar da mı duymadı?
Söylemediler mi?
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “bavul içinde getirilen” ve sizin de ordunun generallerine haddini bildiren cesur kahraman gazeteci diye alkış almak için yayınladığınız belgelerin, bilgilerin, iddiaların üretildiği bilgisayar programının 2003 yılında Türk Ordusu’nda kullanılmadığını açıkladı.
Pis pusucular.
Tutulmuş tetikçiler.
Okyanus ötesinden yemlenenler. Şerefli insanların haysiyetine saldıranlar; Milli Savunma Bakanı’nın “Office 2007 yazılımı 2003 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yoktu” açıklamasının ne anlama geldiğini en iyi siz anlamış olmalısınız.
Bavulla geldi demiştiniz.
İşte CD’ler…
İşte belgeler…
Camileri bombalayacaklardı.
Uçakları düşüreceklerdi.
Halkı stadyuma kapatacaklardı.
Biz yürekli gazetecileriz. Biz yayınlıyoruz. Onun için belge bize geliyor diye kendinize övünme payı, megaloman mayası çıkartmıştınız.
TSK’nın bilgisayarlarında kullanılan “Microsoft Office 2003 yazılımından çıkmış” diye yayınladığınız belgelerin “Microsoft Office 2007 yazılımında” üretildiğini, bilirkişi raporuna dayanarak, Bakan açıkladı.
Milletvekili Umut Oran, sordu.
Bakan, açıklamak zorunda kaldı.
Silivri’de zindana atılan subaylar söylüyordu. Onların avukatları da savcılara anlatmak için çırpınıyordu.
İnanmıyordunuz.
Orduda o yıllarda kullanılmayan bir yazılım programıyla sahte deliller üreten ve bu delilleri, kanıtları, belgeleri 2003 yılında üretilmiş gibi gösteren birilerinin olduğu ortaya çıktı.
Bu çeteye alet oldunuz.
Gönüllü pusucu oldunuz.
TSK içinde yetişmiş yüzlerce subayın haksız bir şekilde hapiste yatmasına giden yola pusucu, belden aşağı vurucu, öldürücü taşlar döşediniz.
İnsaf edin.
Vicdan edin.
2003’de Ordu’da böyle bir programın olmadığını sizin yere göğe koymadığınız, destekleyip yağladığınız AKP iktidarının Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz söylüyor.
Bavulunuz düzmece çıktı.
Bizim zavallı Gazeteciler Cemiyeti’nin utanmaz Jurisi, sizin pusuculuğunuza “yılın gazetecisi” ödülü bile verdi.
Şimdi ne diyeceksiniz?
Utanmanız var mı?
Ar damarınız çatlamadıysa; ismini, kimliğini, yüzünü sakladığınız ve sizi “pusucu durumuna düşüren” kişiyi açıklayacak mısınız?
Uyan Borusu
İktidara geldiklerinde silahlar gömülüydü!
Fırsatı bombalamak isteyen “derin güçler var, onlara fırsat vermeyelim” rüzgarı estiriliyor. Başbakan’ın adamları, Öcalan ile Masaya “silahları gömdürmek” için oturduklarını söylüyorlar. Bu iktidar 2002 yılında seçimle başa geldiği gün PKK neredeyse sıfırlanmış, silahlarını gömmüş sinmişti. 10 yıl içinde iktidar hangi hataları yaptı ki, gümülmüş silahlar yeniden ölüm kusmaya başladı. Anlatsalar ve yürekleri yetiyorsa bir özeleştiri yapsalar da halk duysa!
6 Ocak 2013
