09 Ekim 2015
Rifat Serdaroğlu
MAĞAZA KAPATMAK
Restoran kapatmak, pavyon kapatmak, otel kapatmak, sinema kapatmak…Bunları ve benzerlerini günlük hayatımızdaki olaylardan, gazetelerden ve filmlerden duymuştuk.Ama alışveriş için mağaza kapatmayı, üstelik hem Türkiye’de hem de yurtdışında mağaza kapatmayı Erdoğan ailesi sayesinde gördük!
Kapatma işlemini yapacak insan, ya atadan dededen çok varlıklıdır ve parasının hesabını bilmeyecek kadar sapıtmıştır, ya “kumar- uyuşturucu-kadın ticareti” ile kazanılmış paranın sahibidir, ya da hırsızlık parası o kadar çoktur ve avanta para hala akmaya devam ediyordur ki, paranın mutlaka eritilmesi gerekiyordur.
Bu işi yapanlarda ve bunu basın yoluyla duyuranlarda iki ortak özellik vardır;Görgüsüzlük ve ölüm korkusu…
Özellikle yabancı basında Arap Krallarının veya Arap Şeyhlerinin Avrupa ziyaretleri çok sık konu edilir! Birkaç uçakla, onlarca cariye ile seyahat etmek, oteli komple kapatmak, alışveriş yapacağı marka mağazaları kapatmak gibi medeni insanlara göre görgüsüzlük sayılan ve çok ayıplanan davranışlarda bulunmak bunların vazgeçilmezleridir.
Emine Erdoğan, mağaza kapatma ayıbını yapmaya İstanbul’da başladı.
Rıza Zarraf’ın eşi Ebru Gündeş, İstanbul Kanyon’da Harvey Nichols adlı mağazayı kapatır ve her seferinde milyonlarca liralık alışveriş yapar!
Eee, Reis’in iş verdiği koruyup kolladığı İran’lı çocuğun şarkıcı karısı mağaza kapatacak da, Türkiye’nin tek hâkimi Büyük Reis’in eşi, sıradan insanlar gibi mağazaya mı gidecek? Hiç böyle şey olur mu?
Emine Hanım hemen emretti; O mağaza kapanacak… Ve mağaza sadece
Emine Hanıma hizmet etmek için kapatıldı!
Tüm mağaza, müdürlerinden satış elemanlarına kadar hepsi etrafında pervane oldular! Her istediğinden aldı, hesabı avro ile ödedi ve bol bol bahşiş bıraktı…
Belçika ziyaretinde de bir mağazayı kapattırdı. 6 koruma otosu ile gittiği mağazadan nefis şeyler aldı.Tomar tomar avroyu gören mağaza müdürü, bayılacak gibi oldu. Zaten nakit para ile alışverişi bir Araplar yapardı, şimdi de Erdoğan ailesi!
Geçen hafta Belçika Kraliçesi Mathilde mağazaya gelmişti, üstelik tek arabayla! Bir elbise alıp, ödemeyi kredi kartı ile yapıp, gitmişti! Ne asil bir Hanımefendiydi!
Değerli Okurlar;
Dürüst bir şekilde ve yasalara uygun olarak kazanan ve vergisini ödeyen kişi parasını dilediği gibi harcayabilir. Harcama şekli kişinin karakterini gösterir.İster kendisi kadar imkânı olmayan insanları düşünerek davranır, ister ne oldum delisi gibi gösteriş yapar. Bunlar o kişinin sorunudur.
Fakat kişi, hiç çalışmıyor kazanmıyor ve tek kuruş vergi vermiyorsa, nasıl milyonlarca avro tutarında alışveriş yapabilir? Hele bu kişinin eşi kamu görevlisi ise, kamunun imkânlarını nasıl ve hangi hakla kendi zevki için kullanabilir?
Önümüzdeki günlerde Emine Hanım’ın İstanbul’da kaç defa mağaza kapattığını, neler satın aldığını, kaç milyon avro ödediğini öğrenmiş olacağız. Tabii ki yurtdışında mağaza kapatmanın ve harcanan paraların tutarı ile beraber…
Emine Hanım, elinizde yelpaze ile üstünüzdeki şaibe sisini dağıtamazsınız.Bence siz de doktora vermek için İtalya’ya giden oğlunuzun yanına gidin,hem de hemen…
Sağlık ve başarı dileklerimle
