24 Eylül 2015
Rifat Serdaroğlu
BARDAK KAFALILAR
Cumhur’un Başı özellikle iki şehirdeki hâkimiyetini kimseyle paylaşmaz.Bu iki şehirdeki tüm siyasi aktörlerin görevlendirilmesini bizzat kendisi yapar.Belediye Meclis Üyelerinden, İmar Komisyonu Üyelerine ve Belediye Başkan Adaylarının belirlenmesinden, Muhtarlara kadar o ilgilenir.Bu iki şehir İstanbul ve Rize’dir.
İstanbul’da Belediye Başkanı “şeklen” vardır. İçinizde Kadir Topbaş’ı gören duyan var mı? Adamcağızın nerede olduğunu bilen yok! İstanbul’daki büyük çaptaki arsaların, özellikle “Kupon Arazilerin” imar durumlarını Kadir Topbaş bilmez ve karışamaz.Kısacası, Cumhur’un Başı istemeden, söylemeden İstanbul Büyükşehir Belediyesinde yaprak kıpırdamaz.
Rize’de ise durum daha nettir. Çünkü Rize onun babasının doğduğu, evinin bulunduğu yerdir. Yani “Baba Ocağıdır.” Cumhur’un Başı izin vermezse Rize Belediye Başkanı makamına dahi gidip oturamaz.Rize Belediyesi Türkiye’nin en borçlu Belediyelerinden biridir.
Rize Belediye Başkanı denen kişi, “10 numara 10 proje” adı ile bir çalışma yapacağını seçimde vaat eder. Bunlardan biri de meydan projesidir. Belediyenin bu meydan düzenlemesini yapacak parası olmadığı için önce Bursa Belediyesi ile anlaşırlar. Amaç hem meydanı düzenlemek hem de Atatürk Heykelini yerinden etmek olunca, Bursa Belediyesi niçin yardım etmesin ki?
Fakat bir süre sonra Bursa Belediyesi bu işi yapmaktan nedense cayar!
Vaat ettiği 10 proje yerine sadece duvarları boyayabilen Belediye Başkanı, kendi beceriksizliğini örtmek için Türkiye’de yaşayan herkesin sinirlerini alt-üst edip, tepesini attıracak bu gereksiz tartışmayı birilerinin isteği üzerine ortaya atar. Başkan Kasap; “Atatürk heykeli kaldırılmıyor, inşaat süresince Valilik tören alanına taşınacak. Cumhuriyet Meydanının inşaatı tamamlandıktan sonra, Atatürk heykelinin nereye yerleştirileceği halk oylamasıyla belirlenecektir” diye açıklama yaptı!
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Atatürk’ün Heykelinin yeri halk oylamasıyla belirlenemez.Şehrin en güzel meydanı neresiyse heykelin yeri orasıdır.
İşin bir ilginç yanı şudur;
Her konuda konuşan, kendi televizyonlarına her fırsatta çıkan, kendi gazetelerinin manşetlerini bile atmaktan çekinmeyen Cumhur’un Başı, onun atamalı Başbakan’ı Davutoğlu bu konuda niçin tek kelime konuşmazlar? Susarak, ses çıkarmayarak Rize Belediye Başkanının davranışını onayladıklarının farkında değiller mi?
Diyarbakır’da “Dağkapı Meydanı” ismi, İngiliz Ajanı Bölücü “Şeyh Said” olarak değiştirildiğinde, tabelaları her yere asıldığında da susmamışlar mıydı?
Her zaman söylemişimdir. Ne zaman Türk Milletinin zararına bir iş yapılsa, işin altından şeriatçı-Kürtçü bölücü beraberliği çıkar.Rize’de yapılmak istenen olay, kesinlikle basit bir meydan düzenlemesi değildir.
Seçim öncesi, Türk seçmeninin büyük bir kısmını çok rahatsız edecek bu olayı, Erdoğan’ın izni olmadan Rize Belediye Başkanının kendi kararıyla yapması mümkün değildir. Erdoğan ve ekibi Türkiye’yi yeni bir tartışmanın kargaşanın içine atıp, kendi tabanına mesaj vermek istiyor.Zulüm her gün artıyor. Zulmü arttıkça inşallah sonu da yaklaşıyor.
Büyük Atatürk, TC Devletinin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanımızdır.Türk Milletinin gönlüne taht kurmuş önderimizdir. Bizler için canımızla eşdeğerdir. Ona yapılacak her saldırıyı, her hakareti Türk Milletine yapılmış sayar ve gereğini yaparız. Herkes, makamı-mevkii ne olursa olsun bunu böyle anlamalı!
Rize Belediye Başkanı;
Aklını başına al, boyundan büyük işlere karışma, kimsenin de maşası olma! Yoksa Türk Milleti senin koltuğuna, bir adet abdesthane bardağı diker! Bilmem anlatabildim mi?
Sağlık ve başarı dileklerimle
