DİN İNANÇ VE DİN ÜZERİNDEN SİYASET *** İSLAM’IN MÜNKİRLERİ Mİ İKTİDARDA?

Dr.Ali Nejat Ölçen
14.8.2015

İSLAM’IN MÜNKİRLERİ Mİ İKTİDARDA?

İslam kadar hiç bir din, bu denli cahil din adamlarının eline terk edilmiş değildir. İslam’ın özü unutulmuş sadece kuralları kalmıştır. İslam’ın düşmanları aslında İslam’ın için­dedir. O ne­denle emperyalizmin güdümünde, birbiriyle barışık olan ve kendi ülkesinde birbirini katletmeyen bir tek İslam ülkesine rastlayamazsınız. Mısır’da Muhammed Said al-Ashmawy’nin Kahire’de 1987 yılında yayımlanan “Islama Karşı Islâmcılık” adlı kitabında haklı olarak:

“Allah Islam’ın bir din olmasını istemişti, ama insanlar onu siya­set yap­maya kalkıştılar“, diyor ve devam ediyor: “Dini siyasetle sınırlamak,onu dar bir alana, belli bir topluluğa, zamana ve bölgeye mahkum etmek olur.” (Bakınız: Çeviri:Sibel Özbudun, Milliyet Yayınları,1993, s.11; aslı: Kahire,1987.)

Mısırdaki M.Said Al-Ashmawy, siyasal Islam’ın kendi ülkesi dahil cinayetlere ve Türkiye’de yalana, çalana, talana araç edildiğini görseydi, İslam dinine acır mıydı? Kesinlikle acırdı. Hangi din, devlete sığınırsa, kötülüğü o devletten görür. Dinlerin karşısında en gü­venilmez güc’ün devlet olduğunu bilmek gerekir.Çünkü, devlet siyasal bir organdır.

İslam’ın özüne sahip çıkarak onu korumak, din adamlarının görevi olabil­melidir. Çünkü teknolojik gelişmenin öncülüğünde Hıristiyan dininin “yer küresi”ne egemen olması karşısında İslam’ın kendini nasıl koruyacağı sorunu, bugün din adamlarından hiç birisini ilgilendirmiyor. Petrol tükendiğinde ihanet+cinayet+ cehalet üçgenindeki İslam Dünyası’nın varoluş sorunu yaşayacağını şimdiden düşünmek , bu dini kutsal kitabındaki insancıl ve çağdaş ayetleriyle bütünleştirmek gerekir. İslam dünyasında kültürel gelişime gereksinim var.

Ülkemizde AKP iktidarı İslam’ı amacından saptırarak kötüye kullandığı içindir ki, o iktidarı İslam’ın münkirleri olarak irdelemek gerekecek. Çünkü:

1.AKP iktidarında R.T.Erdoğan dahil, Maide Suresinin 42.Ayetine saygı duyan bir kişi var mı? O Ayet “Adaletle hüküm ver­meyi” koşul görüyor ve “Tanrı’nın adalet sahiplerini sevdiğini” açıklıyor. Sizlerin hangi hüküm ve kararınızda adalet var. Kutsal kitabın münkirleri misiniz?

2.AKP iktidarı R.T.Erdoğan dahil, Nisa Suresi’nin 112.Ayetine saygı duyduğunuzu söylenebilir misiniz? Çünkü o güzelim Ayet “ bir suçsuzun üzerine kim suç atarsa bu büyük bir iftiradır ve açık bir gü­nah yüklenmiş olur” koşulunu öngörmekte. AKP iktidarında R.T.Erdoğan dahil bu Ayeti de hiçe sayarak Reyhanlı cinayetinde belli bir grubu suçlamaya yeltendiniz. Suçsuz olup olma­dığı bilinmeyen kişileri zindana atan bir iktidarın üyeleri olarak bu Ayeti hiçe say­mış olmuyor musunuz? Gizli tanıkla suçsuz kişilerin suçlanarak hapse tıkılmalarını övgüyle karşılamanız bu güzelim Ayeti çiğnemek deği midir? O Ayeti kötüye kullanan yargıç ve savcıları kahraman mertebesine çıkarırken şimdi tutuklanmasına karar verilmesini Nisa Suresinin 112.Ayeti ile bağdaşıyor mu?

3. R.T.Erdoğan ve buyruğundakiler Hücurat Süresi’nin 12.ayetine de saygı duymamaktadır. Çünkü o Ayet, müminlere “Zan’dan sakınmalarını bildirmektedir: Zan’ın bir kısmı zira günahtır” diyor. Oysa R.T.Erdoğan oluşturduğu iktidar ve kendisi zan’a dayalı herkesi suçlamaktadır. Bu Ayete saygı duymayan kişi münkirler grubuna girmiş olmaz mı?

4.AKP iktidarı ve üyeleri , Hücurat Suresinin 11.Ayetine de ters düşmekte, saygı duy­mamaktadır. Çünkü o Ayet “Birbirinizde kö­tülük aramayın, birbiri­nizi kötü lakaplarla çağırmayın” ilkesini koşul görmektedir. Oysa Gezi Par­kında sakıncalı bir karara karşı çıkma haklarını kullanan yurttaşla­rımızı “çapulcu” diyerek, yalnız onlara değil, aynı zamanda bu güzelim Ayete de saygısızlık etmiş olmuyor musunuz?

5.Saff Suresinin 3.Ayetine de AKP iktidarı ters düşmektedir. Bu Ayet “Yapamayacağınız şeyi söyleme­niz Allah yanında ne büyük,ne çirkin kabahat,” hükmünü koşul görüyor. Şimdi soruyorum, hanginiz kabahatli, çirkin değil siniz?

6.Araf Suresinin 43.Ayeti de “Göğüslerinizde kinden ne varsa atmışızdır” koşulunu öngörürken, sizler tersine AKP’nin Genel Başkanı ve Başbakan kindar olmanızı önererek, bu güzelim ayete ters düşerken o partinizin hiçbir üyesi onu uyarmamış aynıyla Kutsal Kitabın o Ayetine saygısızlık etmiştir. Münkir değil misiniz?

7. Nahl Suresi’nin 30.Ayeti “Güzel iş yapanlara güzellikler bağışladığına” göre, AKP iktidarının hangi üyesinin güzel diyeceğiniz bir sözü ve davranışına bugüne kadar tanık olabildiniz mi?

8.Maide Suresi’nin 8.Ayeti “Bir kavme duyulan kinin adaletsizliğe yönelmemesini” öngörmekte­dir. Oysa R.T. Erdoğan Suriye Devlet Başkanı Esat’ı dost edinmişken ona kin duymaya ve savaş önlemleri alarak Tanrı’nın ön­gördüğü adaleti yadsımaya başlamıştır. AKP’nin Meclis Grubunda, İslam’a saygı duyan bir kişi yok mu ki, kutsal kitabın bu çağdaş Ayetlerine uygun davranması gerektiğini sorumlulara anımsatsın!

9. Asr Suresi iki tümceden ibaret: “İnsanlar hüsran içindedir, sabır ve iyilik öğütleyenler hariç”. AKP’nin içinde hiç mi İslam’a saygı duyan kişi yok, bir AKP’li milletvekili İktidardakilere hüsran içindesin demiyor.” Çünkü, kimseye ve de ken­disine onun sabır ve iyilik öğütlediğine tanık olanınız var mı?

10.AKP içinde bir üye çıkıp ta, birbirlerine Necm Suresi’nin 39.Ayetinde “ Say’ınden (emeğinden) başkası senin değildir” hükmünü niçin anımsatmıyor! Münkir oldukları için mi? AKP içinden birileri ortaya çıkıp, “emeğimiz dışında gelir edinmekten kesinlikle vaz geçmeliyiz” diyemiyor. Ya da Parti Meclisinde soruşturma önergesi veremiyor? Ey AKP üyeleri, İslam’ın çıkar aracı olarak kullanılmasına niçin karşı çıkmıyorsunuz? O halde münkir misiniz?

11.AKP’nin üyeleri, Hümeze Suresi’ne sizlerin hiç mi saygısı yok. Bakınız o güzelim Ayet, mal düşkünü olan sizleri nasıl tanımlıyor: Vay bütün hümeze ümeze güruhuna, mal toplamış, onu saymaktadır. Mal kendisini ebedî kılacakmış sanır. Basbakan dahil sizlerin hümeze olmaktan kurtuluşunuz çaresini eğer bu Ayetten öğ­renmeyecekseniz, nerede ne zaman öğreneceğiniz? İktidardan uzaklaştırıldığınızda mı !

12.Necm Suresinin 39’ncu ayetine AKP iktidarı içinde kim saygı duyarak yaşamaktadır. Say’ınızdan (emeğinizden) başkası sizin değildir hükmünü koşul görmüştür.

Ey AKP üyeleri, yukarıda belirttiğim ayetlere saygı bir kişi yok mu içinizde? “Yolsuzluğa, hırsızlığa, haksızlığa, zulme karşı tepki göstermekten niçin korkuyorsunuz? Bunun bir nedeni olmalı. Siyasal ve parasal çı­karınızı yitirmekten mi çekinmektesiniz? Öyleyse İslam henüz sizlerin kalbine nüfuz etmemiş. Kutsal kitapta bunu betimleyen Ayeti okuyun. Şimdi adaletten kaçınırken “Ruz-u Mahşer”e inanıyorsanız oradaki adaletten kaçınacağınızı mı sanıyorsunuz? İslam’ı o dine karşı saygı duymayanların elinden kurtarırsanız, Cumhuriyeti de, ülkemizi ve kendinizi de kurtarmış olursunuz. İslam’ı İslamcıların elinden ve onların kötülüklerinden kurtar-mayı görev kabul ediniz!

Hiçbir din kitabında bu denli çağdaş, topluma ve insana değer veren ayet yoktur. Dikkat ediniz Asr Suresi sabırlı ve iyi insan olun demiyor, sabrı ve iyiliği öğütleyin diyor. Yani sabrın ve iyiliğin toplumsallaşmasını öngörüyor. Eğer sabrı ve iyiliği öğütlerseniz sabırlı ve iyi insan olursunuz. İslam Felsefesi Tümden Gelim yöntemini içermektedir.

İslam’ın özünü oluşturan bu Ayetleri öğreti olarak ele almak gerekir. İslam’ın özü onun kurallarından çağımızda çok daha önemlidir. Bu çağdaş Ayetler Vaız konusu olabilmeli ve mümin olduğunu sananlar böylesi çağdaş Ayetleri yaşam ve davranış biçimine dönüştürebilmelidir. Bugün “cinayet+İhanet+ cehalet” üçgeninden İslam’ın kurtulmasını sağlamak dünyanın geleceği için de önemli. Tek dinli bir dünya oluşmamalı. Tek güçlü devlet (ABD) ile dünyanın ne duruma geldiğini ve İslam’ın birbirini boğazlayan sürece nasıl sürüklendiğini artık görmemiz gerekiyor.

Böyle biline çare buluna.

Dr.Ölçen
www.olcen.net

This entry was posted in DİN-İNANÇ, İrtica, Politika ve Gundem. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *