Bahçeli mankurt mu?

Dr. Öndeyi
Tarih: 22 Temmuz 2015
Gazeteciler com

Bahçeli mankurt mu?

AKP iktidara geldiğinden buyana üzerinde en çok tartışılan siyasi konu, kurumsal olarak MHP’nin kişisel olarak Devlet Bahçeli’nin AKP’ye verdiği destek oldu.Kimi zaman açık, kimi zaman da örtülü biçimde verilen bu destek 13 yıldır sistematik olarak sürüyor.

Akıllara ister istemez şu soru geliyor.

MHP ya da Bahçeli kime hizmet ediyor?

Neden, her sıkıştığında AKP’nin imdadına yetişiyor?

Hatta 13 yıl öncesine dönecek olursak, AKP iktidarına kapı açan gelişme de, DSP-MHP-ANAP koalisyonunun Bahçeli tarafından bozulması değil miydi?

MHP’nin AKP’ye desteğinin son örneğini Meclis Başkanlığı seçiminde gördük.

MHP, gerçekten kendi siyasi çizgisi içinde hareket etseydi, yapmadıkları eleştiriyi bırakmadıkları AKP’ye Meclis Başkanlığı seçimini kazandırmamak için Baykal’ı desteklemesi gerekirdi.

Baykal’ın desteklenmesi AKP’nin “yasama-yargı-yürütme” üçlüsü üzerinde kurduğu denetimi kırmak adına çok önemliydi.Bahçeli liderliğindeki MHP, bu fırsatı kullanmak yerine Meclis Başkanlığı’nı AKP’ye ikram etti…

Küçük bir not daha; Deniz Baykal Antalyalı Yörük bir Türkmen’dir. Baykal’a destek vermeyip de kime vereceklerdi acaba?

Bahçeli’nin Meclis Başkanlığı seçiminde MHP’yi AKP’nin çıkarlarına hizmet edecek bir politik çizgiye sürüklemesinin gerekçesini eminim ki MHP’li milletvekillerinin birçoğu da anlamamıştır.

Bahçeli’nin sert muhalif gibi görünüp, sonra da ne yapıp edip AKP’nin değirmenine su taşıması akıllara birçok şeyi getiriyor.

Türk, Kazak ve Kırgız destanlarında anlatılan “mankurtlar”, aklımıza gelen hikayelerden biridir.

Kırgız Türklerinin ünlü yazarı Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” adlı yapıtında da anlatılır mankurtlar.

Mankurt, bazı işlemler sonucu öz benliğini yitirerek kendisini kimliksizleştiren, düşmanının kuklası haline gelmiş bir zavallı insan tipidir.

Aytmatov’un eserinden yapılan alıntıyla “mankurtizm”, “sosyal kimlik değiştirme ve öz köküne yabancılaşma” temalarını karşılayan bir terim olarak sosyal psikoloji literatürüne de girmiştir.

Bir insan mankurt yapılmak istendiğinde, o kişinin kafasındaki saçlar kazınır, yeni kesilmiş devenin boyun derisi gerilerek kafasına geçirilir. (Bugün havuzlarda başa takılan bone gibi)

Kafasında deve derisi geçirilen mankurt adayı, sıcak çölde güneş altında birkaç gün bırakılır.

Sıcağın etkisiyle deve derisi büzülür ve kafaya yapışır. Deve derisi artık kafa derisiyle bütünleşmiştir. Bu arada kazınan saçlar yeniden uzamaya başlar. Fakat deri kafaya o kadar yapışmıştır ve sıcağın etkisiyle öyle sertleşmiştir ki, uzayan saçlar deriyi delip dışarı çıkamaz ve içeriye dönerek beyne zarar vermeye başlar.

Sıcaktan büzüşerek sertleşen deve derisinin kafatasına yaptığı baskı ve kafanın içinde ters yönde uzayan saçların kafatasını delip beyne doğru ilerlemesiyle mankurt büyük acılar çeker.

Bu acılara dayanamayan mankurt, bir müddet sonra kuklaya döner. Hafızasını yitirir, anne-babasını bile tanımaz. Aklını çalıştırıp düşünemez hale gelir. Bu nedenle sahibi ne söylerse ona itaat eder.

Mankurt; öz benliğini yitirerek kendisini kimliksizleştiren düşmanının kuklası haline gelmiş bir zavallı insan tipidir.

Mankurtizm, sosyal kimlik değiştirme ve öz köküne yabancılaşma demektir.

Bu açıklamadan sonra, soruyu yinelemekte yarar var:

Bahçeli kime ve nereye hizmet ediyor?

http://www.gazetecileronline.com/writer/17785-/GazetecilerOnline/bahceli-mankurt-mu

This entry was posted in İHANET VE YABANCI YANDAŞLAR, SEÇİM - SEÇSİS, SİYASİ PARTİLER, SİYASİ TARİH. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *