ARŞİVDEN GÜNDEME – Emperyalizm* Şeytan, uyuyana ninni söylemez *** ABD Dışişleri ve Savaş Bakanlıkları yapan Henry L. Stimson 1933’te şöyle diyecekti: “Okyanuslar tanrısı Neptün’dür; onun peygamberi Alfred Mahan’dır ve yeryüzündeki gerçek ve tek kilise Amerikan Donanması’dır!”

Soner Yalçın
syalcin@sozcu.com.tr
31 Temmuz 2015
Sözcü

Şeytan, uyuyana ninni söylemez

Amaç belli

Ba­tı bi­zi par­ma­ğın­da oy­nat­ma­yı sür­dü­rü­yor­du.
Ga­ye­le­ri bel­liy­di; Bar­za­ni­’yi de­ni­ze ka­vuş­tur­mak
!..

Adı, Alfred Thayer Mahan.

“Ortadoğu” kavramını 1902’de ilk kullanan kişidir.“On dokuzuncu yüzyılın en önemli Amerikan stratejisti” olarak bilinir.Bizim kimi subayların terfi alabilmek için gitmeye can attığı ABD Askeri Akademisi “West Point’in Çocuğu” olarak bilinir; çünkü babası bu akademide profesör iken 1840 yılında burada doğdu! Ailesinin karşı çıkmasına rağmen denizci oldu; Deniz Harp Okulu’nu ikincilikle bitirdi. Deniz Harp Akademisi’nde başladığı denizcilik tarihi üzerine çalışmasını öldüğü 1914 yılına kadar sürdürdü.

Columbia, Yale, Oxford, Harvard gibi üniversitelerden fahri unvanlar aldı.Yazdığı kitaplar sadece ABD’yi değil, Hollanda, İngiltere, İspanya ve Fransa gibi ülkeleri derinden etkiledi. Savaş kazanmalarına neden oldu.

Bugün… Deniz gücüyle ilgili herkesin ilk başvuru kaynağı Amiral Mahan’ın yazdığı kitaplardır. Çünkü…Mahan, “kara hakimiyet teorisi”ni yıktı; dünya hakimiyetinin esas kaynağının denizlerde sağlanan egemenlik olduğunu ileri sürdü.

“Küresel mücadelenin sonucunu belirleyen değişmez deniz gücüdür” dedi.
Yakın dostu olan ABD Başkanı Theodore Roosevelt’a şu uyarıyı yaptı:

“Tarihi dikkatli okuyunuz. Denizlerde gerekli denetimin sağlanmasıyla ulusal ticaret, ulusal refah ve ulusal büyüme arasındaki açık ilişkiyi değerlendiriniz ve üzerinize düşen rolü uygulamaktan çekinmeyiniz.”  Ve Roosevelt ile birlikte ABD, 20’nci yüzyıl başında dünya denizlerine açıldı.

ABD Dışişleri ve Savaş Bakanlıkları yapan Henry L. Stimson 1933’te şöyle diyecekti: “Okyanuslar tanrısı Neptün’dür; onun peygamberi Alfred Mahan’dır ve yeryüzündeki gerçek ve tek kilise Amerikan Donanması’dır!”

Yani…
Denizci bir devlet olan; ve denizin gücünü bilen ABD’nin amacı, Kürdistan’ı Akdeniz’e bağlamaktır.Kuzey Suriye’deki PKK’ya dokundurmamasının sebebi budur!..Kuzey Suriye’deki IŞİD’e dokundurmasının sebebi budur!..

Bakınız…
Fa­il bel­li
Yıl, 2009.

Be­şar Esad, “Dört De­niz Stra­te­ji­si­”ni açık­la­dı.Bu stra­te­ji­ye gö­re; Su­ri­ye, Tür­ki­ye, İran ve Azer­bay­can ara­sın­da ge­li­şe­cek çok bo­yut­lu eko­no­mik ve ti­ca­ri iliş­ki­ler ya­yıl­ma et­ki­si ya­ra­ta­rak, Ak­de­niz, Ka­ra­de­niz, Ha­zar Hav­za­sı ve Bas­ra Kör­fe­zi­’ni bir­bi­ri­ne bağ­la­ya­cak­tı.

Şam yö­ne­ti­mi, ener­ji kar­tı­nı da kul­la­na­rak böl­ge­de da­ha da güç­lü ha­le gel­me­yi ar­zu edi­yor­du. Bu ama­ca yö­ne­lik ola­rak 2015’e ka­dar ener­ji alt­ya­pı­la­rı­na 50 mil­yar do­lar­lık ya­tı­rım yap­ma­yı he­def­le­di. Ve 2009’da… Esat, böl­ge­de yü­rüt­müş ol­du­ğu iki­li mü­na­se­bet­ler­de ener­ji Azer­bay­can, Irak ve Çin, nez­din­de ba­zı iler­le­me­ler kay­det­ti.

Ör­ne­ğin
2009’da Ba­kü­’y­le im­za­la­nan iş­bir­li­ği an­laş­ma­la­rı ara­sın­da dik­kat çe­ken nok­ta­lar­dan bi­ri; Azer­bay­ca­n’­ın, Tür­ki­ye üze­rin­den Su­ri­ye­’ye yıl­lık or­ta­la­ma 1 mil­yar m3 do­ğal­gaz sa­ta­cak ol­ma­sıy­dı!

Ör­ne­ğin…
Irak ve Su­ri­ye ara­sın­da Ker­-kü­k’­te iki pet­rol bo­ru hat­tı açıl­ma­sı­na da­ir gö­rüş­me­ler baş­la­dı.

Ör­ne­ğin…
Esat yö­nü­nü Do­ğu­’ya/Av­ras­ya­’ya dö­ne­rek Çin ile bü­yük an­laş­ma­lar yap­tı. Çin, Su­ri­ye­’de 1 mil­yar do­lar de­ğe­rin­de pet­rol ra­fi­ne­ri­si in­şa et­me­ye baş­la­dı. Dün­ya­nın en bü­yük ener­ji fir­ma­la­rın­dan Çin şir­ke­ti Si­no­pec, Ku­zey Su­ri­ye­’de pet­rol ara­maya baş­la­mış­tı. Bir di­ğer Çin şir­ke­ti CNPC, Shel­l’­in Su­ri­ye­’de­ki iş­ti­ra­ki­nin yüz­de 35’i­ni ala­rak bu ül­ke­ye gel­miş­ti.Su­ri­ye­’de Çin Sa­na­yi Böl­ge­si ve Çin Te­le­kom Par­k’­ı ku­ru­yor­du.Esad, Türk­me­nis­tan-Çin ve ya­pıl­ma­sı plan­la­nan Ka­za­kis­tan-Çin bo­ru hat­la­rı ile Arap bo­ru hat­tı ara­sın­da bağ­lan­tı kur­mak is­ti­yor­du.

Ör­nek­le­ri uzat­ma­ya­yım… He­le Tür­ki­ye ile iliş­ki­si­ne hiç gir­me­ye­yim; vi­ze bi­le kalk­mış­tı; or­tak as­ke­ri tat­bi­kat ya­pı­lı­yor­du. Son­ra ne ol­du? 2011 Su­ri­ye­’de de­mok­ra­si ol­ma­dı­ğı keş­fe­dil­di!

Yer­se­niz..!
Ab­ra­ham Lin­coln şu­nu de­miş­tir:“Ba­zı in­san­la­rı her za­man; bü­tün in­san­la­rı da ba­zen kan­dı­ra­bi­lir­si­niz; ama tüm in­san­la­rı her za­man kan­dı­ra­maz­sı­nız.”

PKK mı de­di­niz?…
IŞİD mi de­di­niz?…
Ha­va ha­re­ka­tı mı de­di­niz?..
Ge­çi­niz…

An­ka­ra, Şam, Bağ­dat, Tah­ran ve Ba­kü hat­tı ku­ru­la­ma­dı­ğı müd­det­çe bu coğ­raf­ya yan­ma­ya de­vam eder. Ki…Ya­ka­nın kim ol­du­ğu bel­li­dir!

This entry was posted in ABD - AB - EMPERYALIZM, DENİZ VE DENİZCİLİK, DÜNYA ÜLKELERİ, Ekonomi, SİYASİ TARİH, SONER YALÇIN yazıları. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *