05 Haziran 2015
Rifat Serdaroğlu
ONLAR KONUŞTU AMA BEN YAPTIM BEN!
Bayılıyorum bu Bademlere! Şaka gibiler yahu! Bak-bak gül.7 Haziran’da seçim var ya, ister inanın ister inanmayın aniden karar verdiler ve tam bir günde “YERLİ UÇAĞIMIZI” yaptılar.
Billboardlara-Afişlere pilot gocuğu giymiş Badem toprağa doğru bakıyor, ama kafasının üzerinden F-2023 Fetih adlı yerli(!) uçağımız geçiyor, temalı resimler yapıştırılmış bile! Ne ara bu afişleri hazırladılar, ne zaman oraya Badem’in resmini yapıştırdılar, hiç anlamadım!
Motorlarını Almanlardan, Gövdeyi Fransızlardan, Bilgisayar Yazılımını Amerikalılardan alınan yerli uçağımızı nasıl oluyor da biz yapmış oluyoruz?
İşte Gâvurların ve Bademleri çekemeyenlerin anlamadığı nokta tam da burası! Uçaklarımızın koltuklarını ve tuvaletteki klozetlerini biz yaptık.Yani bir uçağın en önemli yerini biz ürettik, biz!
Düşünseniz ya, uçaklarda koltuklar olmasa, nereye oturacaktınız?
Ya tuvaletler olmasa, affedersiniz 8500 metre yüksekte altınıza mı yapacaktınız?
Alman’ın motoru olmazsa, Pancar motordan koyarız, pat-pat uçak yine uçar! Fransız’ın gövdesi olmazsa, püfür-püfür hem uçarız, hem serinleriz!
Amerika ’lının yazılımı yerin dibine batsın. Eskiden yazılım mı vardı?
Okuruz üç Külhuvallah bir Elham, hooop havalardayız, gari…
Lütfen dikkat;
Şimdi ben de yüzde yüz yerli yapımı, “ASRIN TUVALETİ” projemi açıklıyorum;
-Öncelikle, uçaklarda Kadın-Erkek ayrı tuvaletleri kullanacaklar!
Ne o öyle, kadının çiş yaptığı yere erkeğin çiş yapması?
Erkekli-Kadınlı olunca o erkekte abdest, o kadında namus kalır mı?
-Tuvaletlerin arka duvarlarındaki iki delikten, iki adet eldivenli kol çıkacak.
-Tuvalete giren kişi, yüksek sesle “Çıkar” komutunu verdiğinde, otomatik mekanik kollar donunuzu sıyıracak ve sizi yerinize oturtacak. -Tüm tuvaletlerde otomatik “Taharet Muslukları” olacak. Hacetini yapan temizlenip öyle çıkacak!
İşte değerli okurlar, onlar sadece konuşur, ama ben yaparım, yaptım da…
Sırada, “Uçakta Gusül Abdesti Projesi” ve “Kıbleyi devamlı olarak gösteren dönerli seccade” de var. Fakat bu projeleri önce Sultan’ın uçağına uygulayacağım. Olurda kaçarsa, abdestsiz gitmesin, namazları kazaya kalmasın diye…
KIZ, PRENSES SEN DE ÇOK YAŞA!
Türk Kamuoyu, seni ilk kez 150 sivil polis korumasında, ağzında sakızla tiyatroya gidip, sanatçıları fırçalayışınla tanıdı.Sonra, babacığının danışmanı olarak tanıdı. Özellikle Gezi Olayları sırasındaki toplantıda, kafayı sıyırıp herkese küfür eden birini kucaklayıp, dışarı çıkarmanı şaşkınlıkla izledi.
Şimdi ailece kurduğunuz KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği) binalarını açmak için Türkiye’yi dolaşıyorsun. İyi de, devletin Valilerini, Emniyet Müdürlerini,İl Jandarma Komutanlarını ve yüzlerce memuru niçin o törenlere katılmaya zorluyorsun ve onların önünde kasıla-kasıla yürüyorsun a kızım!
Sen kendini Prenses sanıyorsun ama biz sana şaka yapıyoruz. Sakın ola inanma! Sen de bizler gibi sıradan vatandaşsın. İn yukarıdan aşağıya ve yanımıza gel, aklını başına al.
Senin kurduğun derneğin adı KADEM ya, sana Mecelle ’den bir örnek vereyim, düşün! “Kıdem’ de Kadîm olan, Kadem’ de Mukaddem olur.”
Yani; Kıdemi eski olan, büyük olan, adım atmada önde olur, önden gider!
Sözüm ona sen inanan ve terbiyeli bir insansın. Sen hangi hakla, hangi terbiye ile Vali’nin önünden yürüyorsun a benim şaşkın kızım?
Hadi seni “Devlet Görevlisi” diye karşılayan o sepet Vali, kendini bilmezin teki.Sen de mi kendini bilmiyorsun? Bir de Remzi Amcan seni taa Amerikalarda okuttu! Yazık, yazık, otur kızım otur, sen çok yaşa iyi mi!
Hadi, öbür gün süpürün bu bademleri, geldikleri gibi bitsinler. Yetti Gari…
Sağlık ve başarı dileklerimle
http://rifatserdaroglu.com/2015/06/05/onlar-konustu-ama-ben-yaptim-ben/
