TERMİNATÖR TOHUMLARIN DEVAMI * PANCARDAN MISIRA FRUKTOZLU HASTA TOPLUM NASIL YARATILIR BÖLÜM II *** TARIM – GDO – FRUKTOZ – SAĞLIK *** Hukuk Şekerde Eridi…*** “AB tarımının lokomotifi konumunda olan Fransa, Hollanda ve İngiltere’de NBŞ üretimine izin verilmezken, Almanya’da bu oran pancar şekerinin yüzde 2.5’i kadar. Yaklaşık 300 milyona sahip AB üyesi ülkelerde NBŞ üretimi 300 bin ton civarında iken, 70 milyon nüfuslu Türkiye’de bu rakam 406 bin ton civarında” Türkiye, dünya ortalamasının yaklaşık 8 katı tüketime sahip.”

Değerli okur önemi nedeniyle sizlerle 31 Mayıs 2013 tarihinde paylaştığım bir yazıyı güncelleyerek tekrar paylaşıyorum ;

Konu pancardan üretilen şeker yerine üretilmeye başlanan mısır şurubu fruktoz NBŞ (Nişasta Bazlı Şeker) olunca bu yazıyı paylaşmak istedim. Bilindiği gibi üretim maliyet çok düşük olan mısırdan elde edilen tatlandırıcı fruktoz şurubu insan sağlığı için çok tehlikeli olup özellikle karaciğer kanseri ve hastalıklarına neden olmaktadır. Fruktoz özellikle çocukların tükettiği şekerleme , gofret , çukulata   ve düşük fiyatlı tatlılarda denetimsiz olarak kullanılıyor. Diğer bir deyişle çocuklarımız hastalıklı olarak yetişiyorlar . Ergin olanlar da sağlıklarını kaybediyorlar.

24 Haziran 2014 tarihli Cumhuriyet şöyle yazıyor ;

Bakanlar Kurulu, nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotasını yüzde 25 artırdı.

Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu kararında, “2013-2014 pazarlama yılında nişasta kökenli şekerler için Şeker Kurulu tarafından 244.400 ton olarak belirlenen kotanın yüzde 25 oranında artırılması kararlaştırılmıştır” denildi. Karar bugünden itibaren yürürlüğe girdi.

ŞEKER PANCARI YERİNE MISIR

Şeker pancarı yerine mısırdan elde edilen nişasta bazlı şekerler, şekerli içeceklerden, çikolataya, hamur tatlılarından pek çok şekerli üründe kullanılıyor.

Şeker-İş Sendikası’nın verilerine göre, Avrupa’da kişi başına 1 kilogramın altında tatlandırıcı düşerken Türkiye’de bu miktar 4 kilogramı da geçiyor. Avrupa Birliği (AB) tarımının lokomotifi konumunda olan Fransa, Hollanda ve İngiltere de NBŞ üretilmezken Almanya da bu oran pancar şekerinin yüzde 1.9’unu geçemiyor.

Türkiye’de ise Şeker Kanunu’na göre, ülke toplam şeker kotasının yüzde 10’una kadar NBŞ üretimine izin veriliyor. Bakanlar Kurulu da bu oranı, yüzde 50’sine kadar artırmaya yetkili kılınıyor.

Buna göre, toplam nüfusu yaklaşık 300 milyon olan AB-15 ülkelerinde toplam 300 bin ton olan NBŞ üretim izni, son artırımla Türkiye’de 305,500 ton düzeyine yükseltilmiş oldu.

PANKOBİRLİK KARŞI ÇIKIYOR

Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği (PANKOBİRLİK) nişasta bazlı şeker kotasının artırılmasına karşı çıkıyor. Şeker fabrikalarında üretim devamlılığının korunması gerektiği görüşünü savunan PANKOBİRLİK, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki 10 fabrikanın bu kapsamda çok önemli olduğuna dikkat çekiyor.

Bölgede toplam 1 milyar liralık tarımsal üretim olduğunu ve 10 binin üzerinde işçinin çalıştığı fabrikaların çoğunun bölgenin tek sanayi tesisi olduğuna dikkat çeken PANKOBİRLİK, pancar üretiminin azalmasının sağlıklı beslenme açısından da ciddi riskler barındıracağına vurgu yapıyor.

NBŞ’nin sanayiciler tarafından düşük maliyetli olduğu için tercih edildiğine dikkat çeken PANKOBİRLİK’e göre, ithalattaki yetersiz denetimler nedeniyle üretimine izin verilen miktarlar ile piyasada kullanılan miktarlar karşılaştırıldığında büyük miktarda fark çıkıyor.

Değerli okur acaba neden bir hükümet halkına zararlı olan bir temel gıda girdisinin üretimini denetim altına almak ve hatta yasaklamak yerine Dünya standartlarını göz önüne almadan NBŞ üretimini sürekli olarak arttırma yoluna gider. NBŞ’nin ham maddesi olan GDO’lu mısır üretimi arttırılırken sağlıklı şeker kaynağı olan pancar tüketimi kısılır, üretici yoksullaştırılır ? Ve Pancarı işleyen şeker fabrikaları kapatılmak üzere özelleştirilir ?

Bunların yanıtını bir sonraki yazıda vereceğim.

Naci Kaptan / 04 Mayıs 2015

BİLGİ TOPLUMUNA DOGRU

Özlem Yüzak
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr
Cumhuriyet 22.05.2013

Hukuk Şekerde Eridi…

Ne vatandaşının sağlığı umurunda, ne üreticisinin geçimi… Tabii ne de hukuk. Öyle ya, nasıl olsa her istediği sonunda oluyor. AKP’nin nişasta bazlı şeker kotası üzerine kurduğu oyundan bahsediyorum. Biliyorsunuz zaten dünya ortalamasının üzerinde olan bu kota her yıl giderek artırılıyor.

Sağlık üzerinde olumsuz etkileri olan nişasta bazlı şeker, mısırdan elde ediliyor. Oyuna geçmeden önce küçük bir hatırlatma yapalım isterseniz. Türkiye, nişasta bazlı şekere (NBŞ) izin veren ülkeler arasında en büyük orana sahip birinci ülke konumunda. Dünyada kişi başına 23.3 kg tüketimi ile ABD ilk sırayı alırken 5.08 kg ile Türkiye ikinci sırada. ABD dışındaki ülkelerin ortalaması 0.7 kg. Yani Türkiye, dünya ortalamasının yaklaşık 8 katı tüketime sahip.

AB tarımının lokomotifi konumunda olan Fransa, Hollanda ve İngiltere’de NBŞ üretimine izin verilmezken, Almanya’da bu oran pancar şekerinin yüzde 2.5’i kadar. Yaklaşık 300 milyona sahip AB üyesi ülkelerde NBŞ üretimi 300 bin ton civarında iken, 70 milyon nüfuslu Türkiye’de bu rakam 406 bin ton civarında. Türkiye’de NBŞ üretimi 5 şirket bünyesindeki 6 üretim tesisi tarafından yapılıyor. Bu üretimlerin yüzde 80’ine yakınını ise ABD’li Cargill gerçekleştiriyor.

Şimdi gelelim sadede… Mısırdan elde edilen nişasta bazlı şeker kotası halen yüzde 10’da iken ve giderek azalması gerekirken artırılıyor. Her yıl Bakanlar Kurulu kararı ile bu kota yüzde 50 arttırılıyor. Ve Şeker-İş Sendikası her yıl dava açıyor, davayı kazanıyor ama aradan geçen bir yıl boyunca yüksek kotalı üretim gerçekleşmiş oluyor. Ve hukuk hiçe sayılarak bu her sene tekrarlanıyor. NBŞ, normal şeker pancarı şekerine göre daha ucuz olduğu için pasta, tatlı yapımında ve şekerin kullanıldığı birçok üründe kullanılarak düşük maliyetle üretim yapılıyor. Yüksek fiyatla satılıyor ama vatandaş zararlı şekerli ürün tüketmiş oluyor.

Oysa Türkiye’nin şeker tüketimini karşılama açısından bir sorunu yok. Bu durum Şeker Kurumu’nun 2011 yılına ilişkin bilanço ve netice hesaplarının görüşüldüğü TBMM KİT Komisyonu toplantısında birkaç gün önce gündeme geldiği için bu köşeye taşıdım. Üstelik toplantıda ortaya çıktığına göre Sayıştay bile nişasta bazlı şeker üretimi konusunda (hem kota artırımı hem de GDO’lu tatlandırıcıların insan sağlığı üzerindeki etkileri konusunda) uyarı yapmış. O uyarıya da kulak asılmamış.

Sonuçta NBŞ’nin kotasının artırılmasıyla Türkiye’de şeker pancarı üretimine ve şeker sektörüne AKP eliyle darbe vuruluyor. İstihdam hızla azalıyor. Şeker pancarı sektörü; fabrikalarda çalışanlar, tarım işçileri ve üretici aileler ile birlikte 8 milyon aşkın insanı doyuran bir sektör. Türkiye, pancardan şeker üretiminde Fransa ve Almanya’dan sonra Avrupa’da üçüncü sırada. Fransa üretiminin tamamını pancar şekerinden sağlıyor, NBŞ üretimi yok. Almanya’da ise NBŞ toplam şeker üretiminin sadece yüzde 2.5’i. Türkiye’de ise bu oran yüzde 15.

TBMM KİT Komisyonu üyesi CHP Grubu Sözcüsü Aykut Erdoğdu ile telefonda konuştuğumuzda KİT Komisyonu’nda Şeker Fabrikaları ile Şeker Kurumu hesaplarını incelediklerini ve hayli yolsuzluklar tespit ettiklerini söylüyor. Örneğin Kayseri Şeker’de pancarda normalde yüzde 8.07 olan fire yüzde 32’lere çıkmış. Bu nedenle fireye ödenen fazla ödeme 156.2 milyon lira.

Erdoğdu “Pancarların özel şirket tarafından tartıldığını söylüyorlar. ‘Neden özel şirket’ sorumuza ise bir türlü yanıt alamadık. Almadıkları şekeri almış gibi gösteriyor ve bunu fireye yediriyorlar gibi bir algı yarattı bu durum bizde” diyor ve ekliyor: “Şeker fabrikalarının iyice değer kaybetmesi için yatırım ve bakım yapılmıyor.”

Pancar ekiminin azalması sadece çiftçiye değil hayvancılığa da zarar veriyor, çünkü pancar küspesi yem olarak hayvancılıkta ciddi miktarlarda kullanılıyor. Türkiye’de şeker üretimi konusunda planlamalar yapmakla sorumlu Şeker Kurumu’nda Amerikan Cargill şirketinin bir temsilcisi bulunuyor. Bu durum bile ulusal şeker planlamasının kime, neye yaradığını açıkça ortaya koyuyor.

Ve tabii pancar üretimindeki bu durum pirinçte, fındıkta, tütünde de farklı değil… Ne diyelim. Hukuk şekerin içinde eriyip yok olunca…

Bölüm I  https://nacikaptan.com/?p=19234

This entry was posted in Doga - Cevre - Ekoloji - Tarim, DÜNYA ÜLKELERİ, GIDA, Haber, Saglik, TARIM - EKOLOJİ. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *