DOĞA VE ÇEVRE * YALANIN NÜKLEERLİSİ *** “Bugünlerde televizyonlarda, özellikle yandaş-havuz televizyonlarında bir reklam dönüyor. Reklam tamamen Türk Milletini enayi yerine koyup, kandırmak üzere düzenlenmiş.Orta zekâlı birinin, reklamı izleyince “AKP neler yapmış, biz meğer neymişiz, ne kadar kalkınmışız” diye düşünmesi hedeflenmiş!”

Chernobyl Russian Nuclear Power Plant Explosion April 25th_ 1986

Chernobil infilak etti ve ilk patlamada 31 kişi hayatını kaybetti. İnfilakın dünyaya getireceği zarar ise hesaplanamayacak kadar büyük idi. İnfilak anında ben bir gemi ile Samsun’da idim fakat haber ajansları bu konuda bir açıklama yapmadılar. Ne zaman ki Samsun’dan hareket ederek Yunanistan’a gittik bizi limana almadılar. Gerekçesini sorduk ; “radyasyon kirlenmesine uğramış olabileceğimizi söylediler” Olaydan böylece haberimiz oldu. Devlet halk sağlığını ilgilendiren bu olayı saklamıştı. Ancak Gemi ve personel radyasyon taramasından geçirilerek temiz çıkmasından sonra limana alındık.

PATLAMADAN SONRA NELER OLDU ;

Atmosfere salınan radyasyon örtüsü Rusya’yı katederek Avrupa’nın içlerine ta İngiltere’ye kadar ve bizim de özellikle Karadeniz sahillerimizi etkiledi.Bu nedenle Karadeniz’de anomali doğumlar başladı, kanser hastalığı büyük oranda arttı.Radyasyon bulaşıklı çaylar depolara stoklandı sonra buralardan yavaş yavaş alınarak piyasaya pompalandı.Sanayi bakanı Cahit Aral kamera önünde radyasyonlu çayı içti “BAKIN BİR ŞEY OLMUYOR” dedi. Sonra da kanserden öldü..

Dünya sağlıkçıları gelecek 70 yıl içinde radyasyonun yayıldığı alanlarda yaşayan kitlelerde kanserin bu nedenle %2 artacağını açıkladılar.Felaketten 14 yıl sonrasına kadar sadece Ukrayna’da 300 bin kişinin öleceği öngörüldü. Chernobil kazasında ortaya çıkan radyasyon 1945 yılında Hiroşima’da kullanılan atom bombasından 500 kez daha güçlüdür. Yarattığı çevre kirlenmesi nedeniyle yaklaşık 17 milyon kişinin radyasyon kirlenmesine uğrayacağı öngörülmektedir. Değerli dostlar bu bilgileri aşağıdaki linkten aldım ;
http://www.docstoc.com/docs/75208297/Chernobyl-Russian-Nuclear-Power-Plant-Explosion-April-25th_-1986  daha fazla bilgilenmek isteyen bakabilir.

Chernobyl Death Toll: 985,000, Mostly from Cancer

It concludes that based on records now available, some 985,000 people died, mainly of cancer, as a result of the Chernobyl accident. That is between when the accident occurred in 1986 and 2004. More deaths, it projects, will follow….

1986 ile 2004 yılları arasında 985 bin ölüm beklendiği belirtiliyor.
http://www.globalresearch.ca/new-book-concludes-chernobyl-death-toll-985-000-mostly-from-cancer/20908

Böylesi tehlikeler barındıran ve gelişmiş ülkelerin Japonya’daki yüksek güvenlikli santralın yarattığı ölümler ve tehlikeyi görünce nükleer santral yapımını durdurduğu ve devrede olanları devre dışı bırakmaya başladığı bu dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sicilinde Chernobil olan bir ülkenin firmasına bu işi ihale ediyor olması anlaşılır bir durum değildir.

ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ YER

Peki bu santralı kim yapacak ?

SANTRALİ ÇHERNOBİL’İ İNŞA EDEN ŞİRKET YAPACAK

Rus şirket ROSATOM’un yapıp işleteceği santralin ürettiği elektrik 15 yıl alım garantisiyle Türkiye’ye satılacak. Bu sayede Türkiye’nin elektrik üretiminin yüzde 6′lık kısmının karşılanması hedefleniyor. Anlaşmaya istinaden Mersin Akkuyu Sahası’nda 4.800 MW toplam kurulu güce sahip VVER 1200 tipi 4 reaktör kurulacak. Santralin 2020 yılında faaliyete geçmesi bekleniyor. Ancak Greenpeace gibi çevre örgütlerinin dikkat çektiği en önemli konu ise, 28 yıl önce bir çevre felaketinin yaşandığı Çernobil’deki santrali yapan şirket ile, Akkuyu’ya nükleer santral yapması planlanan şirketin aynı olduğu.

AKKUYU İÇİN RUSYA İLE İMZA ATILDI

Türkiye’nin hâlihazırda iki nükleer enerji santrali projesi bulunuyor. Biri Mersin Akkuyu’da, diğeri ise Sinop’ta. Akkuyu’daki 12 Mayıs 2010′da Rusya ile imzalanan anlaşma doğrultusunda inşa edilecek. Santralin maliyeti 20 milyar dolar. Yedi buçuk milyar dolarlık bölümü Türk şirketlerince karşılanacak.

***

Akkuyu nükleer santralının yapılma anlaşması başbakanı Erdoğan ile Putin’in başbaşa görüşmeleriyle kotarıldı !!!  Özetle şeffaflık yok. Sicilinde Chernobil gibi kara bir leke olan firmaya 20 milyar dolarlık bir ihalenin verilmesi hem halkın güvenliği hem de ekonomik yönden ne kadar doğru ve akılcıdır . Bunu düşünmek gerek .

Denizfeneri / 17-25 Aralık yolsuzlukları ile mimlenmiş bir siyasi partinin böylesi maliyetli bir projeyi illa yapacağım diye ısrarını sürdürmesinin altından da kokular gelmektedir.

Naci Kaptan / 30 mart 2015

26 Mart 2015
Rifat Serdaroğlu

YALANIN NÜKLEERLİSİ

Böyle sahtekârlık, böyle utanmazlık, böyle rezalet şimdiye kadar görülmedi.
“Yeni Türkiye” zaten bu konularda rekor üstüne rekor kırıyor!

Bugünlerde televizyonlarda, özellikle yandaş-havuz televizyonlarında bir reklam dönüyor.
Reklam tamamen Türk Milletini enayi yerine koyup, kandırmak üzere düzenlenmiş.
Orta zekâlı birinin, reklamı izleyince  “AKP neler yapmış, biz meğer neymişiz, ne kadar kalkınmışız”  diye düşünmesi hedeflenmiş!

Reklam “Akkuyu Nükleer” diye bir kurum tarafından verilmiş!

Böyle bir kurum var mı? Yok!

Akkuyu’da yapılacak Nükleer Santral için, uluslararası açık ihale yapıldı mı?
Hayır! Bakanlar Kurulu Kararıyla “Acil İşler” kapsamına alınıp, ihalesiz olarak Ruslara verildi!

Santralın 2022 yılında tamamlanması planlanmıştı. AKP Hükümeti, santralin açılışını 2024 yılına erteledi! Yani 7 sene sonra açılması planlanan Nükleer Santralin, tanıtımı-reklamı şimdiden yapılıyor. Hem de ne tanıtım!

Sanki Mars’a veya Ay’a gitmişiz! Sanki “Nükleer Teknoloji’de” dünya lideriyiz!

Santral “Yap İşlet” metoduyla inşa edilecek. Yani parayı Ruslar verecek.
Bu konuda dünyadaki en geri teknolojisine sahip olan Ruslar santrali yapacak!
Zafer ve ödül AKP’nin olacak! Hem de tam seçim öncesi! Breh, breh, breh…

Milyonlarca dolar tutarındaki bu reklamların parasını kim veriyor?
Ruslar salak mı ki, 7 yıl sonra işletmeye alacakları bir iş için şimdiden para versinler?
Öyleyse kim veriyor, milyonlarca doları?
Örtülü Ödenekten olabilir mi?

Nükleer Santral Akkuyu’da kurulursa, Türkiye ihtiyacının sadece %6’sını karşılayabilecek.
Bu iş aynen, 17/25 Aralık Yolsuzluk-Hırsızlık-Rüşvet olayı gibi baştan aşağı pislik kokuyor.
Yakında gerçeği öğreniriz, nasılsa…

Ankara’dan bir fıkra;
“Nükleer Santral yapımı için AKP’li Bademlere bilgi veren Rus uzmanlar,
teknolojide ne kadar ileri olduklarını anlatırken, aya ayak basan
Yuri Gagarin’in başarılarından bahsetmişler.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park-Bahçeler Müdürlüğünden TÜBİTAK’a atanan Teknik Badem;  ‘O da bir şey midir, biz yakında güneşe gideceğiz’ demiş!

Rusların gözleri faltaşı gibi açılmış; ‘İşte onu yapamazsınız, çünkü orası çok sıcak’ demişler.  Teknik Badem (!); ‘Biz de gündüz gidecek kadar salak değiliz ya, akşam serinliğinde gideceğiz…”

YALANIN RÜTBELİSİ;
Türk Ordusunun kahraman komutanı Özel Paşa, çok özel bir açıklamada bulundu!
Özel Paşa’nın dediği şu; “PKK Meşrulaştırılıyor” Vay anasını sayın seyirciler, pardon Sayın Okurlar;

Kim meşrulaştırıyor bu PKK’yı be ya?
İmralı’ya, Hakan Fidan’ı gönderen Sultan olabilir mi?
Oslo’da PKK Narko-Terör örgütünün Avrupa Baronları ile TC Devlet yetkililerini görüştüren dönemin Başbakan’ı olabilir mi?
Dolmabahçe Sarayında 10 maddelik bölünme bildirisini okuyan, Yeni Şafak yazarı olabilir mi?  PKK’lıların Vergi toplamasına, kendi mahkemelerini kurmasına, kendi bayraklarını asmalarına izin verenler olabilir mi?  Gerçekten, kim meşrulaştırıyor bunları be ya?

“Yeni evlenen delikanlı, gerdek gecesinin sabahında nefes-nefese kayınpederinin evinin kapısını çalmış. Kapıyı açan Kayınpeder sormuş;
“Na yapıyon be damat, hayırdır?” Damat sinirle, “Kızın kız çıkmadı, rezil oldum, ver başlık parasını geri!

Kayınpeder, şaşkınlık içinde;
“Te bunun anası da böyleydi, kim şaapıyo bunları be ya?”

Özel Paşam, güzel paşam sen bilirsin, deyiver de Türk Milleti de öğrensin;
Kim meşrulaştırıyor bu PKK’yı be ya…”

Sağlık ve başarı dileklerimle

This entry was posted in DOĞA - ÇEVRE, Gundem, Haber, Rifat SERDAROĞLU yazıları, YOLSUZLUKLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *