İşçilerin bedeni zincirliydi , ruhları özgürdü dediler ki

Necati Doğru
21 Nisan 2014
SÖZCÜ

Bedenini zincirleyen işçinin anlattığı!

Bir kısmı Muğla’dan kalkıp gelmişlerdi. Bir bölümü Zonguldak’tan, bir başka bölümü Afşin Elbistan’dan… Ankara’nın Cebeci semtinde Özelleştirme İdaresi’nin binası var. Onun kapılarına bedenlerini sembolik olarak zincirlediler.

Yatağan işçileriydiler.

Kemerköy mühendisleri.

Çatalağzı emekçileri…

Başkent Ankara’nın orta yerinde bedenlerini zincire vurarak kendileri için bir şey istiyorlardı. Ancak kendileri için istedikleri “iş güvenliği, alın terlerinin şerefli karşılığı” aslında bütün Türkiye halkı için istediklerinin yanında hiç sayılırdı.

Kulaklar tıkalı.

Vicdanlar betonlaşmış.

Duyulmadı.

* * * *

Ben onları dinledim.

Anlamaya çalıştım.

Anladım, isyan ettim.

Şunu anlatıyorlardı:

Biz Kemerköy Termik Santrali işçileri ve mühendisleriyiz. Santralimiz linyit kömürü yatağının yanında kurulmuştur. Kömür yatağı da devletindir. Santral de devletin. Biz de devletin işçileriyiz.

Çalışırız.

Kömürden elektrik üretiriz.

Elektriği ucuza mal ederiz.

Santralimizde kilovat saatini:

2008’de 6 kuruşa mal ettik.

2010’da 7 kuruşa mal ettik.

2012’de 9 kuruşa mal ettik.

İthal doğal gaza, ithal kömüre bağlı olmadan Türkiye’nin kendi kömürü ve kendi işçisi ile mühendisinin emeğini birleştirip Türkiye’ye çok ucuz elektrik ürettik.

* * * *

Anlatmaya devam ediyorlardı.

Devlete yük değiliz.

Kimseden avanta istemeyiz.

İşçi hakkını alır.

Devlet vergisini alır.

Kömür yatağı bedelini alır.

Çevreyi kirletmeyiz.

Ve Kemerköy İşletmemiz, Yeniköy İşletmemiz, Yatağan, Çatalağzı işletmemiz hep kâr eder.

İşte size bir örnek

Kemerköy faaliyet kârı:

2012 yılında 59.1 milyon TL.

Aynı ucuzlukta (kilovat saati 7-8-9 kuruşa) elektrik üreterek; işçinin emeğini, devletin vergisini ödedikten sonra faaliyet kârını (50-100-150 milyon TL) yapmayı Yeniköy de, Yatağan da, Çatalağzı da gerçekleştiriyor.

* * * *

Ben dinliyordum.

İşçiler anlatıyordu.

Ellerinde Sayıştay raporları vardı.

Gösteriyorlardı.

Özel sektör şirketleri doğal gazı ithal ederek ürettikleri elektriğin kilovat saat maliyeti Sayıştay’ın 2012 raporunda yazdığına göre aynen şöyleydi.

Şirketin adı: ÜNİMAR.

1 kilovat saat maliyeti:

2011’de 21.4 Kuruş.

2012’de 26.53 Kuruş.

Şirketin adı: ENRON

1 kilovat saat maliyeti:

2011’de 22.09 Kuruş.

2012’de 25.51 Kuruş.

Şirketin adı: OVA

1 kilovat saat maliyeti:

2011’de 19.32 Kuruş.

2012’de 25. 51 Kuruş.

* * * *

İşçiler ile mühendisler işte bu kıyaslamalı tabloları Türkiye’ye anlatmak için bedenlerini Cebeci’de Özelleştirme İdaresi’nin kapısına zincirlemişlerdi. Önceki gün Özelleştirme İdaresi devletin elindeki Kemerköy ve Yeniköy Termik santrallerini iktidar yandaşı işadamlarının şirketlerine; kömür yatakları, limanları, iskeleleri, mal varlıklarıyla birlikte işletme hakkı verme yöntemiyle sattı.

Bu satış alanlar için iyi.

Devlet elindeki çok ucuza elektrik üreten santrali neden satıyor? Satışlar halka ucuz elektrik, Türkiye enerji piyasasına yüksek rekabet olarak mı dönüyor? Hayır. Devlet elindeki 50 barajın 25’ini sattı ve şimdi de çok kârlı kömür santrallerini kömür yataklarıyla, limanlarıyla satıyor. Elektrik ucuzlamadı.

* * * *

İşçilerin bedeni zincirliydi.

Ruhları özgürdü.

Şu soruları da soruyorlardı:

Kemerköy ve Yeniköy santralleri işletme hakkı kaç yıllığına özel sektöre aktarıldı? Bu bilgi toplumdan niçin saklanıyor? Bu iki santral özele aktarılmadan önce Kemerköy İskelesi ve liman sahasının 146.5 dönüm (146 bin 581 metrekare) arazisinde imar planı rant yaratacak şekilde niçin değiştirildi? Elektrik üretmekle rant büyütmenin ilgisi, özelleştirme yapmakla imar rantı peydahlamanın ilişkisi nedir?

İşçiler bana çok şey anlattı.

Hepsini yazmaya söz verdim.

This entry was posted in DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK, Ekonomi, FAŞİZM, HAYATIN İÇİNDEN, NECATİ DOĞRU YAZILARI, Politika ve Gundem, YOLSUZLUKLAR. Bookmark the permalink.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *